(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

EREĞLİ’DEKİ “AZİZ NİKOLAS KİM?”

Recep ÇETİN

Bu yazımız; daha önce yayınladığımız “AZİZLER ŞEHRİ EREĞLİ” ve “İSTANBUL EREĞLİ’YE BAĞLI İDİ” başlıklı yazılarımızdan iktibas edilmiştir. O yazılarımız, Ereğli’nin dinler tarihindeki önemini belirtmesi adına önemlidir ve tekrar incelenmesi yerinde olacaktır.

http://www.ereglihakimiyet.com/yazarlar.asp?id=1824

http://www.ereglihakimiyet.com/yazarlar.asp?id=1651

http://www.ereglihakimiyet.com/yazarlar.asp?id=1654

 EREĞLİ’DE KİLİSE MAĞARASI: Kdz Ereğli Müze Müdürlüğünce hazırlanan tanıtım broşürlerinde AZİZ NİKOLAS ifadelerle belirtilmektedir:

“Doğal bir mağara olup, kısmen kayalıkların yontulmasıyla düzleştirilmiş, Roma ve Bizans (M.Ö. 30 – M.S. 1453) dönemlerinde ibadet yapmak üzere kullanılmıştır. Mağara ilk kullanıldığı dönemlerde Roma İmparatorluğunca Hristiyanlık dini resmen kabul edilmediğinde ilk Hristiyanlar bu mağarada gizli ibadet etmekteydiler.” “Tabanda geometrik hayvansal ve bitkisel desenli mozaik bulunmakta, zaman içinde tahrip olan mozaikler günümüzde kısmen korunmaktadır. Mağaranın sağ tarafında  (Kuzey-Batı) lahit koymak için açılmış geniş bir niş bulunmaktadır.”

“Kaynaklara göre burada, AZİZ NİKOLAS’ın lahitinin olması gerekmektedir. Ancak günümüzde sadece lahitin yeri mevcuttur. Girişin sol tarafında (kuzeydoğu) kilisenin apsis kısmı yer almaktadır. Mağara içinde Roma ve Bizans döneminde yapılmış kesme taş ve tuğladan örülü giriş yan duvarları bulunmaktadır”.

Yukarıdaki ifadeler (wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=80323”) internet adresinde de iktibas edilmiştir.

PEKİ; EREĞLİ’DEKİ “AZİZ NİKOLAS KİMDİR”:

Bu konuda net bilgiler bulunmamakla beraber, her yıl başında NOEL BABA olarak belirtilen kişinin adının da AZİZ NİKOLAS olarak belirtildiği bilinmektedir. Fakat günümüzde kabul edilegelen bilgi olarak (karşı iddialar da var), Noel Baba’nın mezarının-lahitinin DEMRE’de olduğu (böyle bir genel kabul gördüğü de) bilinmektedir. Bunun yanında, Ereğli’de lahiti olduğu belirtilen AZİZ NİKOLAS’ın kimliği meçhuldür. Bu konuda en doğru bilgiyi (varsa) Kültür Bakanlığı bünyesinde olan Kdz Ereğli Müzesi verebilecektir ve vermelidir. Çünkü (Ereğli’deki) Kilise Mağarasında bu zatın adı bir tabelada “özellikle” belirtilmektedir ve turistlere bu yönde bilgi aktarılmaktadır.

DEMRE VE ESKİ ADI “MYRA”: Antalya İli''nin Kale (Demre) ilçesi dahilindeki bölgede bulunan antik bir LİKYA kentidir. Alacadağ-Akdağ (Massikytos) sırası ve Ege Denizi arasında Demre Çayı (Myros) tarafından taşınan toprakla oluşmuş verimli alüvyon ovasında kurulmuştur.

MYRA kentini tanıtan bir yazıda (Vikipedi) “Hıristiyanlığın ilk zamanlarında Myra Likya''nın metropolüydüAziz Pavlus MS 60''da Roma''ya giderken limanında gemi değiştirir. Günümüzde Noel Baba olarak da bilinen Aziz Nicholaos  4. yüzyılda Myra''nın piskoposluğunu yapıyordu. 408 ile 450 yılları arasında imparatorluğun başında olan II. Teodosius zamanında Aziz Nicholaos''ın Myra''da başpiskoposluk yaptığı ve Myra''nın Likya''nın başkenti olduğu bilinmektedir” denilmektedir.

NOEL; yaygın olarak 25 Aralık’ta Hz. İsa’nın doğum günü olarak kutlanan bir Hristiyan bayramı olarak bilinmektedir.. Yazar M. Süreyya ŞAHİN “Fener Patrikhanesi ve Türkiye” adlı kitabında: “Noel Babanın çeşitli efsaneleri vardır. Bunlardan birine göre, Noel Baba Hıristiyanlığın ilk çağlarında BATI ANADOLU’DA YAŞAMIŞ Saint Nicholas (Aya-Aziz Nikola) adında bir zattır. Aya Nikola iyimser bir adamdır ve herkese hediye verirdi. Noelde hediye verme adetinin ondan geldiğini söylemektedirler” diye yazmaktadır. Bu ifadelerde, yaşadığı yer olarak bir kent belirtilmediği ve BATI ANADOLU denildiği dikkat çekmektedir. Yine Antalya için neden GÜNEY ANADOLU diye belirtilmemiş olması da dikkat çekmektedir.

AZİZ NİKOLAS BAŞPİSKOPOS MU?: “Aziz Nicholas’ın Myra’da başpiskoposluk yaptığı II. Theodosios (408-450) zamanında da Myra’nın Likya bölgesinin başşehri olduğu bilinmektedir. Şehir 8. yüzyıldan başlayarak 9. yüzyıla kadar devamlı Arap akınlarına uğramış, 809 yılında Harun El Reşit’in komutanlarından birisi Myra’yı zaptetmiştir.

Kaynak:  www.deinreiseleiter.com/turkce/Bilgi/Myra_noelbaba.html

***

MURAT BARDAKÇI: -NOEL BABA, HRİSTİYAN AZİZİ DEĞİLDİR: Beyaz sakallı, kırmızı elbiseli ve kukuletalı Noel Baba, aslında Kuzey Avrupa ülkelerinin mitolojik kahramanıdır ve o da Hristiyanlık’tan önceki asırlardan kalmadır. Adı “Santa Claus”tur, zannettiğimizin aksine kilise azizi falan değil, değişik kültürlere ait eski inanışların sentezidir. Çocuklara hediye dağıttığı inancının gerisinde ise Roma ve eski İran efsaneleri vardır. Noel Baba’ya yakıştırılan sakal, ilhamını eski İran’daki “mog” denilen ateş rahiplerinin sakalından almıştır, kırmızı kukuletası da “mog”ların, yani ateş rahiplerinin başlığıdır ve aynı başlık Fransa’da 1789’daki ihtilâlden sonra bir ara resmî serpuş olmuştur. 01.01.2018-Habertürk.

 MURAT BARDAKÇI: - DEMRELİ AZİZ NİKOLA BAŞKA, NOEL BABA BAŞKA KİŞİLERDİR: Dördüncü asrın ortalarında ölen ve “Noel Baba” olduğu söylenen Aziz Nikola başka, Hazreti İsa’dan önceki çağlarda yaşayan, Baltık ülkelerinin folklorik kahramanı olan ve asıl “Noel Baba” diye bilinen Santa Claus başka kişilerdir. Aziz Nikola eski Roma tanrılardan olan ve denizcileri koruduğuna inanılan Poseidon’un Hristiyan versiyonu gibidir ve Noel Baba ile benzerliği, her ikisinin de hediye dağıttıklarına inanılmasıdır. 01.01.2018-Habertürk.

***

  1.  Bu konsil, büyük Konstantin tarafından Arius''a karşı toplanmıştır. Bu dönemde Papa I. Silvestre''dir. Bu konsilin, 20 Mayıs''tan 25 Temmuz 325''e kadar devam ettiği belirtilir. İznik Sembolü, Baba (Peder) ile Oğul (İbn) arasındaki tabiat eşitliğini (Homoousios) belirler. Ayrıca bu konsilde, “yirmi karar”ın kabul edildiği belirtilmektedir.

***

AZİZ NİKOLAS İZNİK KONSİLİNDE BULUNDU MU: Aynı yazının devamında: “M.S. 325 tarihinde Hıristiyanlık içindeki problemleri çözmek için İznik''teki (Nikaea) meclis toplantısına Myra Başpiskoposu olarak katılır. Yolda giderken bir handa öldürülerek salamura yapılmış üç çocuğu dirilttiği daha sonra Bonaventure adlı bir kilise adamı tarafından iddia edilmiştir” denilmektedir.

Daha önce EREĞLİ’de yayınladığımız bir haber “İSTANBUL EREĞLİ’YE BAĞLI İDİ” başlığı altında verilmişti. O yazıda 325 yılında İznik’te toplanan birinci konsilden bahsetmiştik. Kaynaklara göre, o zamana kadar “İstanbul Kilisesi, 325 yılına kadar Ereğli Metropolitliğine bağlı” denilmektedir. Biz de ilgili yazıda “bu EREĞLİ hangi Ereğli” diye sorgulamış ve “Kdz Ereğli” olduğunu düşündüğümüzü belirtmiş idik.

Yukarıda iktibas ettiğimiz yazıya devam edelim: “Öğrencilerin de koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Nicholaos''un 6 Aralık 343''te 65 yaşında iken öldüğü sanılmaktadır. Myra’lılar onun adına bir kilise yaparak içindeki lahitte onu sonsuz uykusuna bırakmışlardır.”

“Birçok kentin koruyucu azizi olan Aziz Nicholas’a adanmış iki bine yakın kilise bulunmaktadır. O''nun yaşam öyküsü ve mucizeleri birçok kitapta yer almış, ancak en eskisi 750-800 yılları arasında Byzantion''da Stadion Manastırı Başkeşişlerinden Michael tarafından yazılmıştır.”

1087 yılında, Haçlı Seferleri sırasında bir grup İtalyan Aziz Nikolas''ın kemiklerini  Bari şehrine götürmüşler. Rivayete göre, sarkofaj açıldığında çok güzel olan bir koku ile karşılaşılmış. Kaynaklarda bu koku için myrrh terimi kullanılmaktadır. Anlamı lavanta yapımında kullanılan bir çeşit sakız olarak bilinmektedir. Aziz Nikolas''ın kemiklerini İtalya''ya götüren kişiler mezarı bazilikanın taş taban döşemesinin altında bulduklarını söylemişlerdir. Eğer bu doğru ise ya lahit orijinal yerinden oynatılmıştır, ya da bulunan yanlış bir lahittir.

        Öte yandan, IX. yy''da bir papaz Aziz Nicholas''ın tabutundan aldığı myrrh şişelerinin ailesini koruyacağına inanmıştır ki bu da bize mezarın yerin üzerinde olduğunu gösterir. Her ne kadar kilise gerçekten Aziz Nicholas''ın kilisesiyse de ziyaretçilere gösterilen mezar Aziz Nicholas''a ait değildir, çünkü görülen lahit son derece süslü, kırık parçaları özensizce bir araya getirilmiştir ve lahit kapağında evli çift yatmaktadır.  ”

Kaynak:  www.deinreiseleiter.com/turkce/Bilgi/Myra_noelbaba.html”

            ***

KARAELMAS ÜLKESİ ZONGULDAK: Melahat ve Rasim Türk’ün kaleme aldığı KARAELMAS ÜLKESİ ZONGULDAK adlı eserin (EREĞLİ’DE TURİZM) 196. sayfasından şu bilgileri iktibas edebiliriz:

 “Ereğli tarihi eserleriyle tanınan bir beldedir. Sayısız tarihi harabeleri bulunur. DÖKÜLÜ adı verilen eski liman harabeleri, eski sur kalıntıları, Romalılardan kalma KIZ KAPISI surları, Ortaçağ kaleleri, Cenevizlilerden kalma Yusufağa Mağarası, Artemis Tapınağının izleri, AYASOFYA KİLİSESİ, İnönü Deresi vadisine açılan KAHİNLER MAĞARASI (içinde Hıristiyanlıkla ilgili mezarlar ve birkaç tane çeşme bulunur. Burasının büyük bir yer altı şehri olduğunu söylerler.) gibi bir çok tarihi kalıntıları vardır.”

 “İmparator Andronikos zamanında yapılan surların kalıntıları, Ereğli feneri inşaatında çıkan altı tane mermer sütunların birindeki kitabede, 1206 tarihi okundu. Apollon Kehanetgahının hemen kuzeyinde yer altı kilisesi olarak kullanılan bir kilise kalıntısının temelinde çok güzel işlenmiş mozaikler bulunmuştur.”

 Yine aynı eserin 190. sayfasında “.. Ereğli; böylece karışıklıklar içinde elden ele değişirken 395 yılında Bizanslıların payına düştü. Bizans döneminde Ereğli, (Tios)Filyos ve Amasra dolaylarında Hıristiyanlık dini çok kuvvet bulmuştu. Ortodoks Patriğine bağlı papazlar Hıristiyanlık dinini buradaki manastırlardan yöneterek yayıyorlardı. AZİZlik rütbesine yükselmek isteyenler, Ereğli’nin yer altı kilisesi (Heraklea Mağarası), Ayasofya Kilisesi ve Amasra-Büyükadadaki manastırda oturuyorlardı.”

***

Bu bilgilerden anlaşılacağı üzere; tarihte EKÜMENİK DEĞERİ OLMADIĞI belirtilen İSTANBUL KİLİSESİNİN (ki günümüzdeki karşılığı Patrikhane) Hz İSA’dan sonraki 5. yy’dan itibaren, güç ve önem kazanmasıyla; HERAKLEA PONTİKA’nın “gerçek ruhani değerini yitirdiğini” belirtmek mümkün olmalıdır. Böylelikle de AZİZLER ŞEHRİ olma hüviyetini yitirmeye başladığını da belirtmek mümkün olmalıdır

Wolfram Hoepfner’in “Herakleia Pontike-Ereğli Bir Yapı Tarihi İncelemesi” adlı çalışmasının 111. sayfasında şu ifadelere yerdiğini görmekteyiz: “Köy sakinlerinin bize bildirdiklerine göre, bu baştaban kirişi mağaralar vadisinden getirilmiş. Üçüncü şeritteki bir yazıttan anlaşıldığına göre kiriş, orada ikinci kez kullanılıyordu. Bir çukuru olan baştaban kirişi, çamaşır teknesi olarak Kestaneci Köyüne bugünkü üçüncü kullanımı için getirilmezden önce, galiba pek şişman olmayan NİKOLAOS’un lahiti olarak kullanılıyordu”.

Tayfun Akaya’nın “Herakleia Pontike” adlı kitabının 37. sayfasında Aziz Nikolas hakkında şu (iktibas) bilgileri paylaştığını görüyoruz: “Mağara girişinin sağında iç tarafta bir niş dikkati çeker ki burada vaktiyle bir lahtin yer aldığı oyuntudan anlaşılmaktadır. Bu lahtin bahsi geçen AZİZ NİKOLOAS’a ait lahit olması gerekmektedir. Çünkü mağarada herhangi bir başka lahit nişi mevcut değildir. (Kaynak: Krş. K. Dörner – W. Hoepfner – AA – 1962-süt 590 ; W. Hoepfner-1966,s28 W Hoepfner-1972-s46.. Bu lahitin şimdi mevcut olmaması yağmalandığını ortaya koyar).”

***

YİNE SORUYORUZ:

 “EREĞLİ’DE LAHİTİ OLDUĞU BELİRTİLEN AZİZ NİKOLAS KİM”

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere, Aziz Nikolas hakkında net biyografik bilgiye haiz değiliz. Kdz Ereğli Müze Müdürlüğünce dikilen tabelalarda Cehennemağzı-Kilise Mağarasında “burada Aziz Nikolas’ın lahiti olması gerekmektedir” ifadesinden de anlaşılacağı üzere (yeri gösterilmesine rağmen) “lahit de yok”. Ki bu durum Ereğli yerel yerel medyasında birkaç defa haber olarak gündeme getirilmiştir.

Hangi kaynaktan iktibas edilerek, Ereğli’de Aziz Nikolas’ın lahiti olduğu bilgisine ulaşılmıştır bunu bilmiyoruz ama bu bilgiyi kamuoyuyla paylaşan kurumlardan, bu konudaki kaynaklarını paylaşmalarını talep etme hakkımızın olduğunu düşünürüz.

 Belirttiğimiz gibi “Aziz Nikolas” adı öncelikle “Noel Baba” adlı zatı anımsatmaktadır ama Ereğli’de yetkililerle yaptığımız bir görüşmede “Nikolas’lar karışmış olmalıdır” şeklinde bir ifadeye de şahit olduk. ÖYLEYSE, Ereğlililer adına şu soruyu sormak durumundayız:

 -“Kültür Bakanlığı bünyesinde olan Kdz Ereğli Cehennemağzı Mağaralarında, tabelalarda belirtilen AZİZ NİKOLAS KİM?.

 -O tabelalar “insanların ilgisi çekilmek üzere konul”(ma)mış olacağına göre, araştırmacıların ve turistlerin yeterli bilgi bulamadığı bu AZİZ NİKOLAS KİM?.

 Bu sorumuzun cevabı; Dinler Tarihinde EREĞLİ’mizin önemini de ortaya koymaz mı?.  Kentimiz hakkında yaptığımız araştırmalar sonrasında görüyor ve düşünüyoruz ki EREĞLİ’miz önce Roma döneminde “Hıristiyanlık”ın yayılma çabalarına ve sonra da Selçuklu-Osmanlı ile  “İslamiyet”in yayılma çabalarına şahitlik etmiştir.

 Osmanlı Devletinin ilk fethetmek istedikleri kentler (yani İZNİK-İZMİT-BURSA-İSTANBUL vb) düşündüğünüzde (ki biz bu kentlere EREĞLİ’yi de katıyoruz) fetih mücadelelerinde ilgili bu kentlerin dinler tarihindeki önemini görmezden gelmek mümkün değildir! İşte bu düşünceyle, hazırladığımız bir kitabın adını “ORHAN GAZİ VE BİR (EREĞLİ) FETİH” koymuş idik..

EREĞLİ’mizin gerçek tarihinin izini sürmeye devam edeceğiz.. (Çünkü BİZİM İÇİN HER YER EREĞLİ DEĞİL, SADECE “KDZ EREĞLİ”, “EREĞLİ”)..

 



2.01.2018 13:47:05

Bu yazı 3313 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )



Şu anda 36 kişi online
Toplam ziyaret : 76.039.426

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
SEÇİMİ KİM KAZANIR?


Devamını oku »

21.03.2024 16:52:50 tarihinde yazıldı
813 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
425 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

ÇABALARINI GÖRÜYORUM


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1442 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
557 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri