KARADENİZ EREĞLİ BU DEĞİL (Dİ)!

Zonguldak’ın “Karadeniz Ereğli” olarak anılan İlçesi, tarihteki ‘ticaret limanı’ konumu sonrasında da gerek “Balıkçı Kasabası”, gerekse Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (ERDEMİR) kurulması ile birlikte sanayileşmeye yönelen “taşra” yapısıyla hep kendinden söz ettirmiştir.

Kent, yerel yönetimine her gelenin bir taş daha üzerine koyduğu süreçlerde; alt/üst yapılar la dikkat çeken Kdz. Ereğli’ye “Küçük İstanbul” denirdi!

Erdemir’deki sendikalaşma sonrası çalışan maaşlarının, devlet ve piyasa maaşlarına göre yüksek oluşu; aynı zamanda İlçenin genel alım gücünde desıkıntı yarattığı çok söylenir!

Söylemesine söylenir de, bugün hala Kdz. Ereğli’ye görevli gelen bir çok memur/bürokrat veya yöneticinin emekliliği sonrası yine bu ‘taşrada’ yaşamını sürdürdüğünü biliyoruz!

Dolayısıyla Kdz. Ereğli kuruluşundan günümüze hep cazip olmuş, her gelen yerel yönetim bir taş üzerine bir taş daha koymuştur.

Kamil Erdem döneminde Erdemir’in kurulması çabaları...

Ruhi Cöbekoğlu’nun özellikle alt yapı ve atık su drenajına verdiği önem...

Çok eleştiri alsa da 1980 darbe sonrası görevlendirilen İsmail Sıdal tarafından İsviçre’den alına (sanırım 6 adetti) Saurer marka kamyonların, uzun yıllar önemli hizmet vermesi...

Tabi ki Halil Posbıyık’ın seçilmesi sonrası ilk 5-10 yılında su, sahil ve festivallerle kente damga vurması..

Arada -20 ay da olsa- Başkanlık koltuğuna oturan Murat Sesli’nin, hemen hemen her mahalleye dokunması, ağırlıklı olarak kadınlara yönelik sosyal aktiviteleri, festivalleri büyüterek sürdürmesi...

Yine (her ne kadar kızsam da) Hüseyin Uysal’ın ‘Dombay Deresi’ olarak da isimlendirilen Sakin Dere’de yaptığı çalışma ile trafik akışına önemli katkı sağlaması, bölgeyi kokudan ve pislikten kurtarması; Gökme Köprüsünü yapması, çöplük alanını derlemesi...

Her birinin katkısını inkar etmek ‘hadsizlik’ olur!

Ancak, sonrasında yeniden göreve gelen Posbıyık’ın son durumu için aynı şeyleri söylemek mümkün olmaz!

Kendisi dahi ‘siyasi defterimi kapattım’ demesine rağmen, Uysal’ın (beceriksiz) tavır ve tutumları siyasi bitişi adeta diriltti!

O dönemler hala halka karşılığı olan Başkan Posbıyık yeniden göreve geldi, bilindik bazı çalışmaları güncelleyerek 5 yılını doldurdu.

“Artık çalışmaz” dense de, vatandaşın ‘olsun festivalleri yapar ya” diyerek yeniden oy verdiği Posbıyık, ne yazık ki ‘çalışmaz’ diyenleri haklı çıkardı!

Yaşanan fırtınayı bahane ederek sahileağırlık verdi; iktidarın tasarruf tedbirlerini bahane ederek (medyanın aboneliklerinin kesilmesi dahil) adeta tüm çalışmaları durdurdu.

Erdemir’den kaynak alamaması bahanesiyle emeklilerin tazminatları yüzünden belediye kasasının boşaldığını söyledi; 10 metre asfalt dahi dökmedi! ‘Umut’ olarak bakılan ve çalışmalarına başlattığı birçok ulaşım yolundaki çalışmalar durdu!

Halk için en acısı ki;

Festivalleri yapmadı, yapmayı kararlaştırdığı/açıkladığı yaz şenliklerini bile iptal etti!

Halen Ereğli Belediyesine aylık kira katkısı sağlayan sahildeki 7 mekanı satmak istedi; CHP’den kopamayacakları bilinen 8 Meclis üyesi, bu satışın belediyeye ve dolayısıyla kente zarar vereceğini düşünerek partilerinden (zorunlu) istifayı bile göze aldı.

Aldılar ama Posbıyık’ın gözünde de ‘hain’ ilan edildiler!

Halbuki,aynı Posbıyık’ın geçmiş yıllarda Evkur’a satmayı planladığı (mevcut Kaymakamlık ve Emniyet Binasının yapıldığı) alanın satışını da yine kendi partisindeki meclis üyelerinin istifası ile engellendiği biliniyor!

O zaman onlara da ‘hain’ damgası vurmuştu; bugün görüldü ki, iyi ki böyle bir satış olmamış!!!

Uzatmadan!..

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, bir yandan partisi CHP’ye kötülük yaparcasına belediye hizmet ağını durdurdu.

Durdurduğu hizmet ve yatırımlar sadece CHP’ye değil, ana hatlarıyla ilçenin tamamına olumsuz yansıdı, yansıyor.

Daha neler olacak, ne olumsuzluklar yaşanacak birlikte göreceğiz!

Ancak öz şu ki; geçmişten günümüze gelen Kdz. Ereğli bu değil (di)!

Sağlıcakla...

Bu yazı 128 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---