KOALİSYONA GİDEN YOLA ENGEL!!!

Adeta ülke geleceğinin belirleneceği, ekonomik ve tarihsel yaşamımızı da etkileyecek bir süreçteyiz.

7 Haziran seçimleri sonrası ‘tek başına iktidar’ olasılığı ortadan kalkarken, bir yanda ‘koalisyon’, diğer yanda ise ‘erken-baskın seçim’ tartışmaları iyiden iyiye büyüyor.

Ramazan Bayramı öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘hükümeti kur’ yetkisi verdiği AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ilk tur görüşmelerinde ortaya çıkan tablo net gibiydi!

MHP kapıları kapattı…

HDP ‘dışarıdan destek’ dedi…

CHP ise ‘ülke geleceği’ diyerek kapıyı açık tuttu…

Tabi belli başlı 14 maddeyi öne sürerek!..

***

Bakıyorsunuz AKP, “koalisyon kurulması için çaba gösteriyoruz…” derken,  “biz ülkeyi düşünüyoruz” mesajı veriyor…

Ama;

Bir yandan da partideki üçüncü ağızlar, “Kırmızı çizgilerimiz yok. Ancak Cumhurbaşkanı’na ve Saray’a dokundurmayız” söylemleriyle de aslında ‘kırmızı çizgilerini’ belirlemiş oluyorlar!

AKP bu görüntüsüyle koalisyon konusunda kendi içinde ikiye bölünmüş gibi duruyor!

“Ülkeyi düşünenler”

“Erdoğan’ı düşünenler”

!!!

Böylesi bir bölünmede hangi düşüncenin daha doğru ve geçerli olduğunu elbette vatandaş karar verecektir!

***

CHP, gerek seçim öncesi izlediği propaganda süresince, gerekse seçim sonrası duruşuyla sanki bir adım daha önde gibi…

Partinin Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpcu ile Ünal Demirtaş’ın konuya ilişkin konuşmalarını dinlediğinizde; CHP elini taşın altına koymaya hazır.

Hatta bu konuda ısrarlı!!!

Bu gibi durumlarda basının yönlendirmesini çok iyi biliriz ancak, bu kez sanki süreci CHP yönlendiriyormuş gibi bir durum söz konusu.

Bunda da hakkı yenilmemeli; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşunu değiştirmemesi, halka verdikleri vaat ve sözlerin arkasında durması…

Daha da önemlisi, ülkenin geleceğinde görülen endişenin önüne set oluşturulmak istendiğini bilinmesi..!

***

Evet…

Elbette emekli ve asgari ücretli maaşlarının 1500 liraya çıkarılması, emekliye dini bayramlarda birer maaş tutarında ikramiye verilmesi, taşeronlaşmanın kaldırılması gibi hedefler geniş halk kitleleri için çok önemli.

Ancak, bunlardan daha önemlisi var ki; o da “Vatanın ve Milletin Bölünmez Bütünlüğü” ilkesi…

Ülkemizde son yıllarda yaşananlarla birlikte komşularımızda yaşatılanlara baktığımızda, -eğer tedbir alınmazsa- gelecekte çok da iyi gelişmeler olmayacağını görmemek aptallık olur!

Sanıyorum ki, başta bu sorun olmak üzere birçok sorunu iyi görüp okuyan bir CHP var.

Bu nedenledir ki, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere (bir ikisi hariç) tüm milletvekilleri ‘AKP ile de olsa’ kurulacak bir koalisyon hükümetinde yer almaya hazır.

Hatta, bunun –belki de- partiye gelecekte zarar vermesi ihtimaline rağmen CHP elini taşın altına koymak istiyor.

***

CHP tabanının en başlarda böyle bir koalisyona sıcak bakmadığı hatta tepki gösterdiğini biliyoruz.

Günümüze geldiğimizde ise tepki verenlerin dahi ‘olmalı’ görüşüne doğru yöneldiğini de söylemek mümkün.

Parti tabanı ve önemli halk kitlesi AKP-CHP koalisyonunun kurulmasını ‘kaçınılmaz’ görüyor.

Ancak, parti tabanının da özellikle, 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili konuların üzerinin kapatılmamasına yönelik bir ‘hassasiyeti’ var!

PEKİ ENGEL NE?

İşte, bu dönem ister AKP-CHP, isterse bir başka isim altında kurulması çalışmaları yürütülen koalisyona kim karşı?

Açık açık dillendirmese de karşı olan tek isim görünüyor;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

!!!

Ülkenin Cumhurbaşkanı hükümet kurulmasını neden istemez ki?!

İşte, işin püf noktası da burada!

Erdoğan’ın son günlerdeki konuşma şekli ve tarzına bakıldığında, bir öncekilerine göre gardı daha da düşük, yüz ifadeleri daha soluk!

“Koalisyon Hükümeti kurulsun” diyen Erdoğan, bu söylemini ezercesine hemen peşini getiriyor!

“Bizim için halk iradesi önemlidir, erken seçime gidilir!”

Beklenti ne?!

Bu seçim sonuçlarını belirleyen seçmenin bile ‘şok’ yaşadığını gördüklerinden, “olası bir erken seçimde halk tekrar AKP’ye yönelir!..” düşüncesi başta Erdoğan ve beraberindekilerde hakim!..

***

Peki gerçekten öyle mi?

Seçimlerden sonraki ilk günlerde böyleydi!

Yani olası bir erken seçimde AKP oyaları yeniden toplar, tek başına iktidara gelir, istediği gibi de yapardı!!!

Ancak geldiğimiz noktada durum ve şartlar epey değişti!

Öncelikle halk da üzerindeki ‘şoku’ attı, gerçekleri daha iyi görmeye başladı.

MHP’nin ‘kaçışını’, HDP’nın ‘kıvırışını’, AKP’nin ‘ikilemini’ ve CHP’nin ‘duruşunu’…

Onun için -eğer- erken baskın seçim de olsa, bu kesinlikle AKP’nin işine yaramayacaktır.

Ancak en önemlisi; içinde bulunduğumuz ortamda Türkiye’nin işine hiç yaramayacaktır.

Tüm olasılıklar göz önüne alındığında;

Bence de, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda, -en azından- sessiz kalmalı, süreci yakından izlemeli.

Bu yazı 1730 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---