ŞİŞKİNLİĞİM GEÇMEK BİLMİYOR!...

Tüm bayanların şikâyet ettiği durum; şişkinlik.Peki, altında yatan sebepler neler olabilir? Başta sık rastladığımız kabızlık şişkinliğin temel sebeplerinden birisi. Uzun süren kabızlık durumlarında karın şişkinliği ve vücudun su toplaması gibi problemler ortaya çıkar. Kabızlığın altında yatan nedenler; yetersiz posa (lif) alımı, yetersiz sıvı tüketimi ve hareketsizliktir. Günlük tüketilmesi gereken lif miktarı 25-30 gr ‘dır. Beslenme düzeni ile direkt bağlantılı olan kabızlık için lif oranı yüksek besinler tüketilmelidir. Bunlar tam tahıllı ürünler, kuru baklagiller ve sebze-meyve grubudur. Kabuklu yenebilen meyveler kabukları ile tüketilmeli ve kuru kayısı, kuru erik, armut ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler günlük beslenme programına dahil edilmelidir. Bir diğer etken olan sıvı tüketimi için günde 10-12 bardak su tüketimi yeterli olacaktır. Gün içerisinde su içmeyi unutuyorsanız evin her köşesine sürahi/şişe ile su koyabilirsiniz. Ancak yemek sırasında fazla su içilmesi karın şişkinliğine ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle yemek öncesi ve sonrası su tüketimi daha sağlıklı olacaktır.

Yediğiniz yemeğin süresi de şişkinlik durumuna sebep olabilecek bir diğer etkendir. Hızlı yemek yemek; karında dolgunluğa ve kendinizi şiş hissetmenize neden olacaktır. Yemekleri iyice çiğnemek ve yavaş yemek karındaki şişkinliği azaltacaktır. Çünkü sindirim tükürükte bulunan amilaz enzimi sayesinde ağızda başlar. Çiğneme sürenizi ne kadar uzatırsanız hem besin alımınızı azaltmış hem de sağlıklı sindirime katkı sağlamış olursunuz.

Bayanların regl dönemi öncesi yaşadıkları şişkinliğinde altında başta hormonal değişiklik durumu ve beslenme durumu yatmaktadır. Aşırı tatlı tüketimi, karbonhidrat tüketimi, asitli–kafeinli içecekler ve tuzlu besinlerin tüketimi şişkinlik seviyenizi arttıran nedenler arasındadır. Özellikle tatlı tüketiminin en aza indirilmesi ve en masum tercihlerin yapılması karın şişkinliğinizi azaltmakta yardımcıdır. Tatlı ihtiyacınızı baskılamak için meyveler, bitter çikolata, kabuk tarçın (çaylarda) kullanılabilir. Bitki çaylarının da regl öncesi dönemdeki olumlu etkilerini düşünürsek; ıhlamur, kiraz sapı, yeşil çay tüketilebilir. Yemekten sonra 1 fincan papatya çayı tüketimi de hazımsızlığa bağlı şişkinlik sorununuz için güzel bir tercih olacaktır.

Probiyotikler ağız yoluyla alınan barsak hareketlerini düzenleyen canlı mikroorganizmalardır. Barsakflorasını yenileme, besin alerjilerini ve barsak hastalıklarını (kanser vb.) önleme gibi birçok yararları vardır. Kefir, yoğurt gibi doğal probiyotik ürünlerin düzenli alımı ile karın şişkinliğini önleyebilirsiniz. Prebiyotikler ise; probiyotiklerin besinidir. Prebiyotikler,barsaktaki yararlı bakterilerin (probiyotiklerin) işlevlerinin düzenli olması ve çoğalmasını sağlayan karbonhidrat kaynaklı besinlerde bulunurlar. Arpa, çavdar, kuru baklagiller, soğan, sarımsak, pırasa, bezelye, kuşkonmaz doğal olarak prebiyotik içermektedir. Probiyotik kullanırken yanında prebiyotiklerinde alınması gaz, şişkinlik ve hazımsızlık sorunlarına karşı daha faydalı olacaktır.

Bilmediğiniz laktoz intoleransı durumu da gaz ve karın şişkinliğişikâyetlerine sebep olabilir. İncebarsakta yeterli düzeyde laktaz enzimi üretilmediğinde doğuştan veya sonrada gelişen bir sorundur. Süt ve süt ürünlerinin sindirimi için gerekli olan bu enzimin eksikliği gaz-şişkinlik şikâyetlerini arttırır. Kişiye göre intolerans düzeyi farklılık gösterirken; süt ve süt ürünlerin diyetten çıkarılması gerekir. Laktozsuz süt, yoğurt, sert peynirler tercih edilebilir. Aynı zamanda yoğurt ve kefir süte göre daha az laktoz içerdiğinden aşırı şişkinliğe sebep olmayacaktır. Bir süre sonra süt azar azar diyete eklenmeli; şikâyetlerin devam etmesi durumunda laktozsuz süt seçenek olmalıdır. Sağlıklı ve formda günler geçirmenizi dilerim.

Bu yazı 2036 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---