| |||
“112 ACİL AMBULANS!”Fikri KAPAN![]() Gelin görün ki, adında “acil” kelimesi olan birim, sağlıklı işleyemiyor! Birkaç örnek verelim; Yaşanan bir yaralamalı trafik kazada ilk haber verilen birim genellikle “112 Acil” oluyor. Çünkü yaralılara ivedilikle müdahale edilmesi, gerektiğinde de ambulansla hastaneye kaldırılması gerekiyor. Polis, olaya anında müdahale ediyor; hatta biz gazeteciler bile hemen sonra olay yerinde oluyoruz. Gel, gör ki, ortada ne ambulans, ne de acil ekibi var!.. Bir süre sonra çevreden toplanan vatandaşlar tepki göstermeye başlıyor: “Nerede kaldı bu ambulans kardeşim!..” Kalp krizi geçiren bir hastanın evinden aranan “112 Acil”de de durum pek farklı değil! Bekle Allah bekle, ambulans gelecek! Bu arada aranan “112 Acil”deki görevli personel, hastanın durumu, mekanın açık adresi, falan… bin bir türlü soru yağmuru!.. *** Hemen peşine, yaşadığım bir olayı da aktarırsam, konu biraz daha netleşir! Bir yakınımızın rahatsızlığı nedeniyle “155 Polis”i aradım!... Diyeceksiniz ki, neden “112 Acil”i aramadın! Çünkü, önce karşınıza ‘telesekreter’ çıkacak, ardından görevli personel çeşitli sorular yöneltecek… Derdini anlatabildiysen işlem başlayacak!. Düşündüm ki; “155 Polis”i ararsam, onlar daha çabuk irtibatlaşıp, durum da ‘aciliyet’ kazanır! Sağ olsun 155 görevini anında yaptı; ardından da cep telefonum çaldı! “Burası Zonguldak 112 Acil… Ev nerede? Hastanın durumu nedir? Rahatsızlığı nedir?..” !!! Hastamızın durumu ciddi ama beklemek zorundayız!.. Bir telefon daha; “Size daha yakın olduğu gerekçesiyle hastaneden ambulans yönlendiriyoruz!..” Daha iyi ya; çabuk gelecek!.. Derken, evdekiler hastayı kendi imkanları ile indirip, arabamla Ereğli Devlet Hastanesine götürmeme yardımcı oldu. Hastane personeli hemen sedye, personel desteği derken; hastaya müdahale başladı… Bu arada hastanenin acil girişine bir ambulansın yanaşmaya çalıştığını gördüm. Öğrendim ki, bize gelecek ambulansmış!!! Bir şey söylesen dert, söylemesen başka dert!.. Şükür ki, gerekli müdahale yapılan hastamız yeniden sağlığına kavuştu. *** Tabi bu tür aksamaların çeşitli gerekçe ve sebepleri var. Konuyu biraz araştırdığımda karşıma dağ gibi prosedür ve ‘keyfiyet’ çıkıverdi! Elbette kaza durumlarında ambulansın gecikmesinde, şehir içi ulaşımda yaşanan sıkıntıları da göz ardı etmemek lazım. Sirenini çala çala gelen ambulansa yol vermeyen duyarsız sürücülerin sebep olduğu gecikmenin, ambulans ekibine yansıdığını da biliyorum. Asıl sıkıntı başka! Şöyle özetlersem iyi olacak: “112 Acil”i çevirdiğinizde karşınıza Zonguldak çıkıyor. Burası, Ereğli Devlet Hastanesi’nin 4. katında acilde görevli personel ile irtibatlaşıyor. Personel, daha sonra 4 kat inerek, ambulans şoförünü buluyor. Şoför, aracı hazırlayıp, hastanenin acil kısmına gelerek doktoru alıyor… Aradan geçen süreyi siz düşünüp, tahmin edin! Bir de, “112 Acil”in Sanayi Sitesi mevkisinde konuşlanan; ki asıl ilk atağı yapması gereken birim var. Oradaki karışıklığı anlatsam, ne ben bunu başarırım, ne de siz anlayabilirsiniz! Ama özetle şöyle denilebilir: Herkes topu taca atıyor! *** Peki, tıpkı “155 Polis”te olduğu gibi, “112 Acil”de de direk Ereğli karşımıza çıkamaz mı? Hatta bu birim, normal koşullarda zaten yoğun hizmet veren hastane acilinden ayrı tutulamaz mı? Elbette tutulabilir. Bunun için de çok fazla prosedüre gerek olmasa gerek. Sorun, “acil durumların il merkezine bildirilmesiyse, kayıtlar orada tutuluyorsa; tıpkı polis gibi sonradan tutanak ya da rapor şeklinde verilebilir. Öyleyse insan sağlığı için neden daha pratik çözümü tercih etmiyoruz ki!.. Kalın sağlıcakla… 24.09.2009 10:55:26 Bu yazı 2195 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
Şu anda 7 kişi online
Toplam ziyaret : 81.738.706 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 1079 kez okundu ![]() Devamını oku » 28.04.2025 15:19:59 tarihinde yazıldı 336 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 29.04.2025 15:37:34 tarihinde yazıldı 665 kez okundu |