BAŞ BELASI TATLI KRİZLERİ

Hep duyduğumuz bir cümledir; ‘’tatlı krizim geldi’’ … Altında yatan sebepleri araştırmak ve gerçekten metabolik mi, psikolojik mi olduğu bilmek önemli. Sürekli atıştırma ve tatlı yeme isteği, yemekten 2-3 saat sonra anormal bir şekilde acıkma, gece uykudan uyanıp tatlı yeme isteği insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür.

Peki, nedir bu insülin? İnsülin pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan bir hormondur. Yemek ile aldığımız karbonhidratlar; sindirim sistemimiz tarafından en küçük parçaya glukoza (şeker) parçalanır. Glukoz hücreler için önemli bir enerji kaynağıdır. İşte insülin glukozun; hücre içine alınmasını sağlayan bir hormondur. Bu şekilde glukoz enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlar. İnsülin eksikliğinde hücre içine giremeyen glukoz kanda yükselmeye başlar ve buna hiperglisemi (kan şekerinin yükselmesi) denir. Tersi de hipoglisemidir (kan şekeri düşüklüğü). Özellikle kilo probleminiz varsa ve yağlanma karın bölgenizde yoğunluktaysa; mutlaka bir endokrinoloji uzmanına danışmakta fayda var. İnsülin ve glikoz metabolizması bir arada değerlendirilmelidir. Yedikleriniz enerji olarak depolanmayıp yağ olarak depolanıyor olabilir. Tatlı isteği ile baş edebilmek için tıbbi ölçüm ve değerlendirmelere paralel olarak beslenme düzeninizin de düzenlenmesi önemlidir.

Neden ara öğün?

Ana öğünde fazla kaçırmamak ve dengeli bir kan şekeri için ara öğün yapmak önemli. Ana öğünlerle 2,5-3 saat aralıkla ara öğün yapmak; uzun süreli açlığın önüne geçmek yemeğin üstüne tatlı isteğinizi azaltacaktır.

Kompleks karbonhidratlara yer açın…

Basit karbonhidratlar; şeker ve şekerli gıdalar kan şekerinizde ani yükselmelere ve ani düşüşlere sebep olacaktır. Bu da sürekli bir kısır döngü halinde; tatlı yedikçe; tatlı yeme isteğinizin daha da artmasına sebep olacaktır. Diyetinizde basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlara yer vermek; kan şekerinizin daha yavaş yükselip daha uzun süre dengede kalmasını sağlayacaktır.

Lif alımınızı arttırın.

Reaktif hipoglisemi durumlarında posa/lif alımı oldukça önemlidir. Lifli gıdalar midenin geç boşalmasına ve böylece kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağlarlar. Lif bakımından zengin meyve ve sebzelere öğünlerinizde dengeli bir şekilde yer verin.

Karbonhidrat + Protein

İnsülin salınımızda bozukluk, prediyabet veya diyabet teşhisiniz varsa ya da geçmeyen tatlı krizleriniz varsa; mutlaka karbonhidratlı besinlerin yanında protein kaynağı besinleri tüketmeyi tercih edin. Örneğin meyve yediğinizde; tek başına değil de yanına süt veya yoğurt tüketmek içeriğindeki meyve şekerinin daha yavaş emilmesini sağlar.

Kısaca yeterli ve dengeli, her şeyden azar azar sık sık beslenerek tatlı krizlerinize dur diyebilirsiniz. Sağlıklı ve formdan günler geçirmeniz dileğiyle…  

Bu yazı 1581 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---