Fikri KAPAN : BU İŞİN SONU!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

BU İŞİN SONU!..

Ereğli’de bazı gelişmelerin ‘olumlu yönde seyretmediğini’ zaman zaman yazdım. Özellikle Yerel seçim öncesi ve sonrası gelişmeleri kaleme aldığımda, yazdıklarımın önemli oranda doğruluk payına ulaştığını da (üzüntüyle) gözlemledim.
   Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (ERDEMİR) kurulu olduğu ilçenin yaklaşık 45 yıllık geçmişine baktığımızda; gelişen ekonomisine paralel nüfus artışının, tekdüze yaşam biçiminden, sosyal aktiviteleri zenginleşen konuma geldiğini görmemek mümkün değil.
   “Balıkçı Kasabası”ndan, ERDEMİR ile birlikte sanayi kentine dönme aşaması, ilçenin kendine özgü kültürünün, “ERDEMİR Kültürü” ile kaynaşarak, geçirdiği adaptasyon…
   …
   Tüm bu gelişmeleri yan yana, üst üste koyduğumuzda Ereğli “yaşanabilir kent” olmuştu!
   Yakın tarih ve geldiğimiz döneme baktığımızda ise tüm bu olumlu gelişmelerin (çeşitli şekillerde) birer birer kaybolmaya başladığını görüyoruz.
   Global krizin etkilerini en ağır şekilde hisseden Ereğli’de ne yazık ki, kötümser tablo her geçen gün daha da tabana, hatta zemin altına vurmaya başladı!
   Esnaf endişeli, halk gelişmeleri ürkerek takip ediyor!
   Krizin etkisini hisseden ERDEMİR’in, “tasarruf tedbirleri” kapsamında sürdürdüğü sistem, çalışanları olduğu kadar, vatandaşı da etkiler hale geldi.
   “Özel” olmasının yarattığı ayrıcalığı bir yana koyarsak; kültürünü şehre adapte eden şirketin yarının ne olacağını bile hesap edemez olduk!
   Bu hesap bizlere mi (yani kamuoyuna mı) düşüyor diye soracak olursak; elbette öyle. Çünkü, ERDEMİR, Türkiye’de yassı mamul üreten tek entegre tesis. Yılların birikimini her dönem olumlu yönde seyrettirip, kendini geliştiren, ürün kalitesini artıran, gelişimini topluma yansıtan ERDEMİR’in, kötü günler yaşaması hiç birimizin işine gelmez. Kaldı ki, bir kişinin dahi “ekmeğinden olması” hiç mi hiç işe gelmez!
   ***
   Özelleştirilmesi sonrası Ordu Yardımlaşma Kurumu’nca (OYAK) hissesinin büyük bölümü satın alınan ERDEMİR, normal koşullarda daha da büyümesi, OYAK gibi dev kurumun da kültürü ile gelişmesi; bu gelişmen de aynı oranda topluma yansıması sağlanmasının ne kadar fayda getireceğini kabullenmemek mümkün değildi.
   Bir süre de bu düşünce, istek ve arzu kendini gösterdi; ERDEMİR, kalitesinden de ödün vermeden, çalışanıyla barışık, toplumla iç içe yaşamını sürdürdü.
   Elbette günün koşullarında alınan bazı tasarruf tedbirlerini göz ardı etmek doğru olmaz. Zira, “Biten bir ERDEMİR”in kimseye fayda sağlamayacağı da muhakkak! Ancak (inanıyorum ki) ekonomik anlamda hepimizden daha iyi düşünme kapasitesine sahip OYAK ve ERDEMİR yönetimi, yaşanan olumsuzlukları daha az zararla atlatabilecek tedbirler alacaktır.
   BELEDİYEYE NE OLUYOR?
   Hadi ERDEMİR, özel bir şirket; ayakta kalabilmesi için ürününü satmak, gerekli tasarruf tedbirlerini almak zorunda…
   Ya Ereğli Belediyesi!...
   Temel görevi ticaret olmayan, topluma hizmet etmek, başta altyapı olmak üzere, vatandaşa faydalı işler yapmak olan belediyedeki işten çıkarmalara ne demeli?!
   Devlette olduğu gibi ‘Devamlılığın esas alındığı’ belediyede kimler, hangi gerekçeyle ve neden işlerinden oldu.
   Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın ‘sözde tasarruf tedbirleri’ adı altında sürdürdüğü ekmek kıyımının gerekçesi ne olabilir ki?!
   13,5 yıl birlikte görev yaptığı personel, 1,5 yılda ne değişim gösterdi de ekmeğinden oldu?!
   Belediye bünyesinde ekmeğini şoförlük yaparak, 13,5 yıl ‘koruma’ adı altında evine ekmek götüren; yetmedi, şahsi işlerinde bile kol kanat geren insanlardan Posbıyık ne istedi ?!
   13,5 yıl vatandaşa ‘sevgi, barış, dostluk’ sözlerini haykırarak tekrarlatan Posbıyık’ın, insanın yaşamı için verdiği mücadelede ‘ekmeği’ ile oynamaya he hakkı vardı?!
   1994’de “önce aile” sloganını işleyen, yıllardır da “Sevgi, barış, dostluk” sözlerini dilinden düşürmeyen Posbıyık ne yapmak istiyor?!
   Ekmeğinden ettiği insanların ailelerini düşünmek, sevgi, barış, dostluk kelimelerini sloganlaştırmak, yapılan uygulamalarla ne kadar bağdaşıyor?
   Burada şu soruyu sormak gerekiyor:
   Bu işi sonu nereye varacak?!!

4.05.2009 09:37:32

Bu yazı 1690 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız