Fikri KAPAN : SONU NEREYE VARACAK?!.

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

SONU NEREYE VARACAK?!.

Yansımalarını iyiden iyiye hissettiğimiz ekonomik kriz, iyice burnumuzun dibine dayandı!
   (Sözde!) ABD’den başlayan dalgalar koca Atlas Okyanusu’nu aşıp Avrupa’ya, oradan da Türkiye’ye gelmişti.
   Hükümetin akıllı yetkililerinin ilk açıklamalarını anımsıyorum;
   “ABD’de başlayan ekonomik krizden Türkiye karlı çıkabilir!..”
   Bu söylem nasıl olacaktıysa (!) tam tersini yaşamaya başladık. Türkiye adeta 7.4 deprem etkisiyle sallanmaya başlayınca, artçıları da Ereğli’den hissedildi önceleri!..
   Sarsıntıları ilk hissedenler ilçedeki sac sektörü olunca, piyasalarda sıkıntı da başlamıştı. Bankalar şikayet edildi; Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (ERDEMİR) desteği övüldü!.. Sektöre dayalı iki şirket BESTAŞ ve ESTAŞ, başta ERDEMİR ile diyaloglu alınan tedbirlerle krizi en az şekilde atlatmanın gayreti içine girdi.
   Daha da kötüsü geliyordu!
   Artık ERDEMİR ses vermeye başlamış; artan maliyetler ve yassı mamül fiyatlarındaki düşüş gerekçelerine çare arar olmuştu.
   …Ve ortalık, ERDEMİR’de müdürlerin, çalışanlara söylemleri ile gündeme bomba gibi düştü. İddialar; şirketten yaklaşık 1400 kişinin çıkarılmasına yönelikte ancak, çalışandan da formül üretmesi isteniyordu.
   Yorumlarsak; işçi çıkarma olmasın ama bazı tavizleri düşünelim. Mesela, maaşların geriye çekilmesi, ikramiyelerin, fazla mesailerin alınmaması, bazı sosyal haklardan vazgeçilmesi gibi…
   En kötüden yola çıkılarak, asgari kayıpla atlatmak!..
   İşçinin dayanağı Türk Metal Sendikası da telaşlandı duruma… Genel merkezden gelen başkan yardımcısı olaya müdahale etmek istediyse de nafile!..
   ***
   Biraz geriye dönelim;
   ERDEMİR Genel Müdürü Oğuz Özgen’in, ulusal medyaya çıkmadan, yerel basınla yaptığı toplantıda özetle ne demişti:
   “…Yaşanan duruma ilişkin tüm süreçleri gözden geçirdik. Bunlardan biri satış organizasyonunda yaptığımız değişikliktir… ERDEMİR Grubu şirketlerini İSDEMİR, Çelik Servis Merkezinde, Çelik Boru fabrikasında ‘Gönüllü İşten Ayrılma Programı” başlatmıştır. Bugün (11 Mart) saat 09.00 itibarıyla yürürlüğe giren uygulamadan faydalanacak emekliliği gelmiş arkadaşlarımız var. Emekliliği dolmayan arkadaşlarımızın da bu uygulamadan faydalanmak isteyebileceklerini düşünerek bir uygulama başlattık. Bu program için 200-250 kişi bulabileceğimizi düşünüyoruz...”
   Aradan geçen bir ayın ardından ise durum değişti! Gönül işinin yerini, ‘zorunlu çıkış’ alır havası esmeye başladı.
   Elbette şöyle de düşünmek mümkün. ERDEMİR gibi ülkenin tek yassı mamül üreten entegre tesisinin yok olup gitmesine kimsenin gönlü razı olmaz. Ancak, Ereğli gibi bir ilçede 1400 kişinin de işsiz kalmasının yaratacağı kaos da göz ardı edilemez.
   Bu durumda, dev kurum haline gelen Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun da bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum. OYAK, ticaretin içinde var olan ‘kar-zarar’ dengesini iyi kollaması gerekir. Kaldı ki OYAK, ERDEMİR’den çıkarmayı düşündüğü işçinin yerini boş bırakmayıp, yerine mutlaka eleman alacaktır. Eğer öyleyse; burada tek dert ücret politikası gibi görünüyor!
   Köşemi yazdığım saatlerde, İstanbul’da yapılacak toplantının sonuçları henüz belli olmamıştı. İnşallah hayırlı bir şeyler çıkar diye düşünüyorum.
   ***
   Ekonomik depremin fırsatçılığı da olur mu dersiniz?
   Mesela, duyumlara göre Ereğli Belediyesi’nden de 150’in üzerinde çıkış olacağı söyleniyor!
   Olmaz ya; böyle bir durumda belediye neye yaslanacak acaba?
   “Ekonomik sıkıntı içindeyiz, her geçen gün zarar ediyoruz” diyecek neyi var ki belediyenin!
   Tamamen ‘hizmete dayalı’ görevi olan belediyede başka tasarruf tedbirleri alınacakken, olası işçi çıkarma politikasının altında başka şeyler aranabilir!
   Eğri oturup, doğru konuşmak gerekirse; tasarrufu işçi üzerinden değil de, hala gereksiz ışıklandırmaların ve ışıklı reklam düzenlemelerin yapılmaması ile başlansa diyorum!..
   Bakalım şu işin sonu nereye varacak?!

22.04.2009 08:39:57

Bu yazı 1543 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız