Fikri KAPAN : YAŞAMIN İÇİNDEN!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

YAŞAMIN İÇİNDEN!..

Devletin malı deniz..!
   Şeklinde sarf edilen sözlere oldum olası kızmışımdır…
   O ne demek öyle;
   Devletin malı deniz..!
   Devletin malı, öz be öz milletin malı değil mi?
   Böyle ise; kullanılan terim ne demek oluyor?
   Milletin malı deniz..!
   Daha da kısaltalım;
   Millet deniz...!
   Halbuki millet (yani hepimizin oluşturduğu toplum) olarak ödenen vergilerle alınan ve adına 'Devlet malı' denilen her türlü araç, gereç, techizat, bina, arsa. Vb.. gibi varlıklara sahip çıkmalıyız.
   Nasıl ki; yolların çukurlarla oluştuğunda, araçların zarar görmesi nedeniyle, 'milli servet' diyerek tepki gösteriyorsak, devletin malını olur olmaz kullanan, zarar veren, heba edene de aynı tepkiyi göstermeliyiz…
   Bu konuya nereden geldim:
   Geçtiğimiz Cumartesi günü evde bulunduğum sırada geç saatlerde telefonla bir ihbar aldım.
   Kimliğini açıklayan şahıs, Devletin imkanları ile hayata geçirilmeye çalışılan Ereğli Organize Sanayi Bölgesi'ne hizmet etmesi amacıyla alınan 67 TC 163 plakalı minibüsün, aynı saatlerde kentin çeşitli sokaklarında görüldüğünü söylüyordu.
   Mesleğin zorunluluğunun dışında, ilk aklıma gelen şu oldu?
   “Ne yani; Devletin malı ulu orta dolaşıyor mu?!”
   Alel acele olayı takibe koyulduğumda, işaret edilen noktadan ayrılmasının ardından, Ortacami mevkiinde, 'dörtlüler' olarak bildiğimiz ikaz lambaları yanık bir şekilde yakaladım(!) aracı!..
   Yakaladım diyorum çünkü, sürücüsü araca yönelmiş hareket etmeye hazırlanıyordu!
   Takip etmek geldi içimden!..
   Öyle de yaptım…
   Yenimahalle istikametinde seyreden araç, 500 metre- bir kilometre gitmeden, sağa dönüş yaparak yokuş yukarı olan yolun yarısında yine durdu; dörtlüler yine yanık..
   Sürücüsü aşağıya indi…
   Ben de olayı kareledim...
   Sonra da aracıma binip olay yerinden ayrıldım.
   ***
   Hemen hiç sevmediğim söylem geldi aklıma!
   Devletin malı deniz!..
   Gecenin bir vakti, Devletin paraları ile alt yapısı oluşturulan, satılan arsalardan gelen paralarla alınan minibüsün ne işi vardı sokaklarda!..
   OSB yetkilileri gece gece evlerinde mesailerini sürdürüyor da, onlara hizmet mi götürüyordu, yoksa kendi özel işlerine mi koşuyordu!
   ***
   Eve dönüşümde derin derin düşünüyordum;
   Acaba devletin kaç aracı bu şekilde mesai yapıyordu!..
   Kamu hizmetinde olması gereken kaç araç, özel hizmetlerde kullanılıyordu?!
   Belediyelere; 'hizmet aracı' olarak alınanlar nasıl lükse dönüştürülüp, 'özel araç' haline getiriliyordu?!
   Kim/kimler bu cesareti nasıl, nereden buluyordu?
   Devletin malı deniz değil, milli servet…
   Bu böyle biline…








20.02.2007

Bu yazı 1917 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

21.02.2007

hYpNo diyor ki;

Ne yazık ki herşey o kadar düşündürücü ki ......... zavallı bir toplum haline geldik veya getirildik. Biz kaybettik Tanrı gelecek kuşaklarımızı korusun!