Fikri KAPAN : AVRUPA MI, ANADOLU MU?!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

AVRUPA MI, ANADOLU MU?!

Ülkenin bir yandan (ne kadar da ciddiyse!) Avrupa Birliği’ne girme çabaları süre dursun, şimdilerde de Ereğli’nin Avrupa mı, Anadolu Kenti olduğu tartışması başladı!
   Hatırlarsınız, eski belediye başkanı Halil Posbıyık, diline doladığı “Ereğli Avrupa Kenti’dir” söylemini, ilçenin bazı bölgelerine diktirdiği reklam panoları ile de tescillemeye çalışmıştı!
   Bu arada gazeteci Seyfi Boyraz’ın dikilen tabelada Türk Bayrağı’nın, Avrupa Birliği amblemi altına konulması da epeyce eleştirilmişti!
   Derken, yunanlıların bir ada şehri ile oluşturulan “Kardeş şehir” olgusuyla da Avrupa’nın bilmem hangi birliğine üye olunmuştu!
   Üzerine de, Ereğli sahilinin göbeğine dikilen Cehennemağzı Mağarası’ndan çıkarıldığı yer alan Herkül ile 3 başlı köpeği anımsatan heykelin dikilmesi, Ereğli’nin iyi bir ‘Avrupa Kenti’ olduğunun damgası gibiydi(!)
   Bunların konuşulduğu ilçede asıl sorun ise evin arka bahçesi olan mahallelerin içler acısı konuşulmuyordu bile!
   Hele bir konuşun!
   Hemen azarı işitiverirdiniz eski başkandan!..
   En meşhur sözü de şöyleydi;
   “Siz evinize gelen misafiri yatak odasında mı ağırlıyorsunuz?!”
   Yine o dönemlerde şöyle bir saptamayı kaleme aldığımı anımsıyorum!
   “İyi de başkan, yatılı gelen konuğunuzu misafir odasında mı yatırıyorsunuz?!..”
   Böylece uzayıp giden süreçte, aslında Ereğli ne bir Avrupa Kenti, ne de tam anlamıyla çağdaş kent olamamıştı!
   ***
   Şimdilerde Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli ise Ereğli’nin seçkin bir Anadolu kenti olduğu vurgusunu yapıyor.
   Söylemi de şöyle:
   “Ereğli bir Avrupa Kenti değil, Anadolu kentidir...”
   Haklılık payını da açıklıyor Sesli;
   Avrupa kenti, alt yapısıyla, yoluyla, sosyal yaşamıyla olur.
   İyi de Ereğli’de alt yapının ne halde olduğunu, bu yıl cadde ve mahalle yollarında kullanılan 120 ton asfaltla da, geçmişteki durumun vehametini hep birlikte görmüyormuyuz!..
   Geçmişte halka şaşalı şekilde anlatılanların aslında ‘Lale Devri’inden farkı olmadığı ortaya çıktı, çıkıyor!
   Ki hala ilçede yapılması gereken o kadar iş var ki!..
   O zaman nasıl oluyor da Ereğli Avrupa Kenti oluyor!..
   Kaldı ki, tüm bunlar yapılmış olsa bile, “Avrupa kenti” söyleminin yerine, gerçeğimizi yansıtan “Anadolu kenti” daha uygun değil mi?
   ***
   İlçeyi ziyarete gelen resmi ya da sivil bir çok konuk yaptığımız sohbetlerde, uzun süreli kaldıklarında sıkıntı yaşadıklarını, ailecek gidip eğlenebilecekleri mekanların yok denecek kadar az olduğunu dile getiriyorlar.
   Halbuki yaşayan bizler ise çevre ilçe hatta illere baktığımızda kendimizi hep şanslı sayar, “Ereğli her yönüyle yaşanacak ilçe” gibi görürdük!
   Ta ki geçenlerde böyle bir ihtiyaç hasıl olduğunda, konukların sohbette dile getirdiklerinin ne kadar da doğru olduğunu (ancak) fark ettim!
   Ve dedim ki; Bırakalım şu Avrupa Kenti hikayesini de, biz, özüyle, sözüyle yaşamıyla iyi bir Anadolu Kenti olarak kalalım!
   Elbette Anadolu’nun diğer ilçe ve illerinin gıpta ile baktıkları bir Ereğli’de!..

19.12.2008 09:52:22

Bu yazı 1957 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız