Fikri KAPAN : NE ÇARPIK BİR DÜZEN!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

NE ÇARPIK BİR DÜZEN!..

Bizim siyasilerimiz, altında ne yattığını pek açıklamayı sevmeden(!) yakaladıkları bir olayı kendilerine yontarak kullanmayı sever!
   Hani, kentlerde 'Çarpık yapılaşma' deriz ya, bu tür yaşadıklarımız da siyasetteki çarpık yapılaşmanın ta kendisidir.
   Hatırlayalım: Ereğli Devrek Yolu'nun duble yol olarak genişletilmesi için başlatılan çalışmalar ne de güzel gidiyordu!
   Bu sayede, Ereğli, Devrek üzerinden Ankara'ya çok daha kısa sürede ulaşabilecek, dolayısıyla, Anadolu'ya açılan kapısı olacaktı!
   Ancak, o dönemler duran yol çalışmalarında ortaya; yolun güzergahındaki arsaların kamulaştırılması sırasında yaşanan davalar çıkmıştı!
   Bu arada, Ereğli ve Alaplı'nın istihdama yönelik ekonomik açılımı sayılan Ereğli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki çalışmalar da hızla sürüyordu. Hatta, fabrikalar bile kurulmaya başlamıştı!
   Doğal olarak, bu güzergahtaki yolun kısa sürede tamamlanması gerekiyordu!
   O da ne!!!
   OSB güzergahı üzerindeki 200 metrelik bir bölüm Orman'a aitti!..
   Bu nedenle çalışma yarım kalmış, sorun, devlet içindeki iki kurum arasında çözülmeye çalışılıyordu!
   Herkesi bir endişe kaplamış, sorunun nasıl çözüleceği uzun süre tartışılmıştı!
   Derken, yıllardır gündemde olan ancak bir türlü becerilemeyen(!) Ereğli ile Gülüç'ü sınırlandıran Gülüç Deresi üzerine ikinci köprü hayata geçiyordu!
   Geçmişte DSP Zonguldak Milletvekili Boray Baycık'ın hükümete bir türlü kabul ettiremediği köprü, bu dönemki hükümet tarafından kabul görmüştü.
   AK Parti Milletvekili Fazlı Erdoğan, düzenlediği bir basın toplantısında 'bir aya kadar başlamazsa benden hesap sorun' şeklindeki sözleri doğru çıkmış ve köprü inşaatı başlamıştı.
   Tabi sadece köprü inşaatı değil, ilerisinde süren duble yol çalışması da devam ediyordu…
   N ede güzel oluyordu; Geniş bir köprü ile devam eden duble yol!..
   Her ne hikmetse, köprünün Ereğli tarafındaki yol düzenlemesi hatırlanamamıştı!
   Zira, yolun geçeceği belli bir bölümü, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları'nın çektiği surların içinde kalıyordu!
   Hemen bizim siyasiler atladı!...
   “Köprüyü hayata geçirebilmemiz için Erdemir bu alanı bize bağışlamalı!..”
   Bir anda herkes Erdemir'i yüklenir oldu!..
   Ama kazın ayağı öyle değildi! Erdemir artık Ordu Yardımlaşma Kurumu'nundu ve OYAK, konumu itibarıyla direk olarak arsa bağışında bulunamazdı!
   Bunu da en net bir biçimde Erdemir Genel Müdürü Oğuz Nuri Özgen açıkladı:
   “Öncelikle devlet kamulaştırma işlemini tamamlasın, önümüze belgeyi koysun, biz de gereğini yapalım…”
   Hadi buyurun!..
   İşte çarpık yönetim, çarpık, yapılaşma, çarpık siyaset ve çarpık düzenin örneği!..
   Her işimiz böyle…
   Önce ilerisini görmeden başlarız, sonra tamamlamaya çalışırız. Bu arada, gerekli-gereksiz sağa, sola çamur atmaktan da geri kalmayız!




22.01.2007

Bu yazı 2086 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız