Fikri KAPAN : SESLİ'NİN SESSİZ HAREKETİ!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

SESLİ'NİN SESSİZ HAREKETİ!..

Sesli’nin sessiz hareketi!..
   14 Mayıs 2007'de, Ereğli Belediye Meclisi'nin 'demokratik' seçimi ile Belediye Başkanlığı makamına oturan Murat Sesli, geçen 8 ayı aşkın sürede neler yapmış, bir göz atalım:
   İlk olarak, geçmişte kenar ve köşelerde oturacak yer bulan Belediye Meclis Üyesi arkadaşları ile birlikte, olmaları ve durmaları gereken yeri belirledi.
   Hemen akabinde, kucağında bulduğu 2007 festivalini, yine aynı arkadaşları ile birlikte 'olabildiğince' iyi organize ile geçirdi. Tabi, festivalde, (bir anda da olsa) ses sanatçısı Deniz Seki'nin 'Selülitleriyle' ilgilenmesi (!), bir anda 'medyatik' olmasını bile sağlamıştı!
   Ki, böyle bir şovu, eski belediye başkanı bile yapamamıştı!
   Bu arada, yaklaşan genel seçimlerde, bazı meclis üyesi arkadaşları ile Anavatan'dan istifa ederek 'bağımsız' kalıyor!
   Hükümetle de ilişkilerini sıcak tutup, ilçeye hizmet alımını hızlandırıyor! (Ki geçmiş yılların en büyük sıkıntısı, yerel ile genel hükümetin kopukluğu yüzünden hizmetlerin gelememesiydi.)
   Sesli'yi en çok üzen ise aynı tarihlerde ağırlıklı olarak Kavaklık ve Yeşiltepe mahallelerinde yaşanan sel felaketi olmuştu.
   Başkanlık görevinde henüz iki-üç aylık olmasına rağmen, olayları yakından takip ederek,gerekli önlemleri almayı beceren Sesli, yavaş yavaş da vatandaşa kendini göstermiş, gözüne girmeye başlamıştı.
   Yaklaşan Ramazan Ayı'nda belediyenin hizmetlerini de atlamayan Sesli, geçtiğimiz yıllarda, basın yoluyla kamuoyuna abartılı verilen "evlere aş taşıma" işini kaldırmış, halkın daha çok tercihi olan kumanya dağıtımını (ay içinde 2 kez olmak üzere) gerçekleştirmişti.
   Ramazan içinde gerçekleştirilen "Feshane Şenlikleri" de, Sesli ve ekibinin, 'bu işi yapıyorlar, yapacaklar' izlenimini artırıyordu. Halkın, hava koşullarının olumsuzluğuna rağmen bir ay boyunca sahil bandını doldurması, Türk geleneğini yansıtan ancak unutulmuşluğa bürünen kültürü hatırlaması, Sesli'nin hanesine bir "artı" daha yazılmasını sağlamıştı.
   Geçen yılın sonbahar aylarıile kışın ilk ayında, hava sıcaklığı ve yağışların olmadığı dönemleri de iyi değerlendiren Sesli, tamamını 2008'de bitirmeyi vaat ettiği yol asfaltlamasını da ihmal etmiyordu!
   Her etkinliğe katılıyor, evlerinde ziyaret ettiği vatandaşlarla sohbet ediyor, çocuklarına oyuncaklar veriyordu.
   Yetmiyor; gününü değiştirdiği 'Halk Günlerinde' dinlediği vatandaşın sorununu, mutlaka yerinde görmeye gidiyor, gereğini de yapıyordu.
   Vatandaş da, artık yavaş yavaş tanımaya başlıyordu Murat Sesli'yi…
   Bir eksiği vardı ki, belki de en çok tepki çeken yönüydü!
   Kim ve hangi sebeple olursa olsun, haksızlığa dayanamıyor, çok çabuk tepki veriyordu Murat Sesli…
   O nedenle de yakın çevresinden tenkitler alıyordu, siyasette biraz daha geniş olması gerektiği vurgulanıyordu.
   Bu fikri de benimseyen Sesli, her geçen gün biraz daha 'Başkan' oluyordu!
   Bu gelişme, elbette siyasi arenayı da canlandırıyor, (başta AK Parti olmak üzere) partilerce 'tercih edilen' başkan adayı olmaya başlıyordu Sesli…
   O ve ekibi ise bu konuda acele etmiyor, taşların yerine oturması için zamanı kullanıyordu.
   ***
   2008'e girdik, seçim süresi yaklaşıyor!
   Vatandaşa, "oyunu partiye mi, adaya mı verirsin?" diye sorduğumuzda, "adaya veririm" çoğunluğu hemen ön plana çıkıveriyor!
   Bu da, Sesli ve ekibinin daha çok çalışması; vereceği hizmetlerle de ismini daha çok konuşturması anlamına geliyor!
   Ama bu arada, (hadi artık bizim partiye geç) sesleri yükseliyor; Sesli ise “sessiz hareketini" sürdürüyor!
   Çünkü biliyor ki, daha yapacak çok işi, vereceği çok hizmet var. Ama sabır ne kadar yeter, orasını ben de bilemem!..
   Başbakan bir yandan yüksek sesle dile getiriyor; "yerel seçimler zamanında yapılacak!.."
   İyi de, genel seçimler için de aynı şey söyleniyordu, geriye çekildi.
   Bu olasılığı da göz önüne aldığımızda, Sesli'nin, önünde çok da uzun bir karar verme süresi kalmadı gibime geliyor!
   Hadi diyelim 2 ay!..
   Bu sürede taşları yerine oturtup, "evet, artık zamanı geldi" der mi acaba!..
   Yani Mart gibi!..

24.01.2008 10:46:28

Bu yazı 1731 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız