Fikri KAPAN : DP'DE İŞLER NASIL GİDİYOR:!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

DP'DE İŞLER NASIL GİDİYOR:!

Demokrat Parti'nin (DP) çiçeği burnunda, (henüz 39 yaşındaki) Genel Başkanı Süleyman Soylu, çıktığı medya karşısında verdiği ilk izlenimler, partili partisiz kamuoyundan olumlu tepkiler alıyor gibi…
   Konuşmalarındaki kelimeleri özenle seçmesi, ülke genelinde tartışılan belli başlı konulara hakim tavır sergilemesi, kendisi ve partisi adına umut verici sinyaller yayıyor!..
   Bu duruş ve görüntü, hafızalarımızı birazcık gerilere götürmemize de neden oluyor tabi!..
   Örneğin Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun, AK Parti saflarından milletvekili seçilmesinin ardından, partinin uyguladığı politikaları gerekçe göstererek istifası…
   İlerleyen süreçlerde, (özellikle ekran karşısında) takındığı tavırlarıyla da 'evet, bu adam işi götürür!..' izlenimi bırakması…
   Ardından da (genel seçimlerin yaklaştığı sürede) girdiği polemikler, bunlara dayalı sözleri ile partisinin ve kendisinin sandıkta kalmasını hatırladım.
   Hatırladığım bir başka lider de (ki lider olabildiği henüz tartışılır!), eski DYP'nin başına geçer geçmez, "evet, Türkiye aradığı lideri buldu!.." yakıştırmaları yapılan Mehmet Ağar!..
   Nedeni halen bilinmemekle birlikte(!) üst üste gafları ile ün salan Ağar da, partisi ile birlikte sandıkta kalan ve istifa eden başkanlar arasına adını yazdırmayı başardı!
   Bu hatırlatmaları yapma sebebime gelince;
   Hemen açıklayayım. Soylu'nun, geçmişin iyilerinden olduğu gibi, kötülerinden de ders alarak yoluna devam etmesine yön vermek.
   ***
   DP'de işler o kadar kolay değil!
   Parti, Mayıs 2007'de yapılacak kurultay öncesi ülke genelindeki il ve ilçe kongrelerini tamamlamak zorunda. Kaldı ki, halen 51 ilde başkan yok, teşkilat ortalarda görünmüyor!
   Elbette, Soylu'nun, Tansu Çiller döneminde (ki o zamanlar 29 yaşındaydı) İstanbul İl Başkanlığı yapması, siyasi becerisi bakımından hanesine artı puan yazılacak gelişmedir.
   Ancak, bu olumlu yanının, partinin mevcut halinde pek de işe yarayacağını düşünmüyorum.
   Neyse, gelelim Zonguldak ve Ereğli'ye…
   Soylu, Eğer bir çok ilde yaşayacağı sorunları Zonguldak'ta yaşamak istemiyorsa, bölgeyi iyi etüt etmeli, geçmişi kurcalamalı, (DYP'den gelen) partinin başarı oranlarını, kimlerle yakalandığını iyi araştırmalı.
   Örneğin, son genel kurulda Genel İdare Kurulu'na girmeyen, Mayıs kurultayında ise düşünülen isim olan Ali Uzun'dan ne kadar faydalanılacak
   Bölgenin kurt siyaset adamı olarak bilinen, bir dönemler Çiller'in de yakın çalışma arkadaşı olan eski milletvekili Ömer Barutçu ne olacak?
   Barutçu, siyaseti adeta koklayan(!), alması gerekeni, ne yapıp, edip alan bir yapıya sahip. Zaman zaman kırgınlıklar yaşamış olsa da, Zonguldak'ta Mustafa Taştan, Ereğli'de ise Ahmet Likoğlu (ve yakınları) gibi isimlerle epeyce başarılara imza atmış biri..
   Yine bu isimlerin Ereğli uzantılarında, eskilerden bir kesim, yenilerden ise epeyce aktif olabilecek, partilerinin başarısına susamış genç kesimi de yabana atmamalı Soylu…
   Seçimlere, iyi bir yönetim ve iyi bir adayla girmesi, alacağı iyi oy, (hatta kazanacağı belediye başkanlığı) ile kendi ve partisinin geleceğini yükseltmesi mümkündür.
   İl'de Taştan, ilçede de Barutçu'nun bilgisi dahilinde Taştan'ın belirleyeceği başkan…
   Ve de, önümüzdeki yerel seçimler!..
   Mesela; Adı AK Parti'de dolaşan Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli, neden DP'den aday olmasın ki?
   ***
   Neyse, ortalığı çok da fazla karıştırmayalım!
   Sadece, Soylu ve bölgedeki siyasi yelpazesine bir göz atalım istedim!
   Süre kısa, ancak akıllı siyasetle iyi bir şeyler yapabilsin diye!..

18.01.2008 10:19:20

Bu yazı 1641 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız