YIKILMAYA YÜZ TUTMUŞ BİR TARİH…

Bu hafta ne yazmalıyım acaba diye hiç düşünmedim.

Neden derseniz Rum yetimhanesini gördüğümde karar vermiştim ne yazacağıma.

Derin bir hüzün vardı sanki o yıkık görüntüsünde.

Yorulmuş , bitmiş artık hiç gücü kalmamış gibi..

Bina o kadar metruk ki, hüzünlenmemek elde değil…

Daha hikayesini bilmeden böyle hissettim.

Kim bilir dedim ne minik kalpler ağlamıştır bu çatı altında.

Tarihi mekanlara ,kültürel miraslara ilgi duyanların bilmesi gereken bir hikaye bence…

Büyükada Rum Yetimhanesi,

21 Mayıs 1903 tarihinde açılan bina yetimhane olarak hizmet vermeye başlar. .

İçerisinde 106 oda, büyük bir mutfak, ihtişamlı bir kütüphane, ilkokul ve çeşitli meslek okulları vardır. 15 kişilik de personel çalışmaktadır.Yetimhanede kalan kimsesiz çocuklar, ilkokulu bitirdikten sonra, aynı yetimhane içerisinde bulunan sanat okuluna devam ederler ve kendilerine bir meslek edinilerek hayata kazandırılırlar.

Her şey yolunda giderken I. Dünya Savaşı''nın çalkantılı döneminde Büyükada Rum Yetimhanesi''nde barınan kimsesiz çocuklar Heybeliada''daki başka bir yetimhaneye nakledilir.Binaya da Kuleli Askeri Okulu''nun mensupları yerleştirilir.

Ardından işgal kuvvetleri tarafından Büyükada''ya gönderilen Rum göçmenler barınmaya başlar binada.
Bir rivayete göre ,Ruslar, soğuktan korunmak için binanın ahşap kaplamalarını sökerek yakarlar bu nedenlebina zarar görmeye başlar.Sonrasın da ise zaten çürümeye terk edilir.

Bir rivayete göre de Rum Yetimhanesi''nde nedeni bilinmeyen bir yangın meydana gelir. Yangın sırasında bazı çocukların yanarak can verdiği anlatılır. Bir çocuk ise yangından kaçarken bahçedeki su kuyusuna düşer. Yangın sonrasında yapılan aramalarda kimsenin aklına kuyuya bakmak gelmez ve çocuk kuyuda ister istemez ölüme terk edilir.

Şimdilerde ise Rum Yetimhanesine çökme tehlikesi olduğu için içeriğe giriş ne yazık ki yasak.Bir sürü anı barındıran bu yapı inşallah en kısa zamanda hayata döndürülür…

Her ne kadar kaderine terk edilmiş olsa da buram buram tarih ve hüzün kokan bu yapıyı yolunuz düşerse ziyaret edip bu hikayeyi siz de yaşayın derim…

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---