(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

TEŞEKKÜRLER YÜCEL ÜSTÜNDAĞ HOCA…

Fikri KAPAN

2010’ın son aylarıydı; rahatsızlandığımı hissediyordum!

Ne olduğunu bilmeden, mesleğimi icra etmek için çabaladığım o günlerde, bir yandan da her geçen gün zayıfladığımı hissediyordum.

2011’in Şubat 26’sında yeğenimin düğünü için Almanya’ya gittiğimde de aslında aynı hastalığım sürüyordu!

Önemsemedim!

Ancak 15 gün sonra döndüğüm karadeniz Ereğli’de, artık iş çığırından çıkmaya başlamıştı!

Hastalığımın detayını anlatmayacağım da, Ereğli’de, özel-Devlet; hangisine gittiysem, net tanı konulamamıştı!

Eriyordum!!!

Çaresizlik kadar kötü bir şey var mı?!

Derken, halen Anadolu Ajansı (AA) Bursa bölge Müdürülğü görevinde bulunan ve o dönemler AA Zonguldak Büro Müdürlüğü çalışanı gazeteci kardeşim Erdinç Aksoy, “Ağabey, senin hastalığın ile ilgili Zonguldak BEÜ’de çok iyi bir prof var. Ona bir git” dediğinde, doğan umut ışığı ile ne kadar sevindiğimi anlatamam!

Asistanından randevu aldık.

Gittiğimiz muayenahanesinde beklemeye başladım.

Diğer hastalar gibi...

Saat 17.00 gibiydi, Prof. Dr. Yücel Üstündağ kapıdan girdi.

Henüz odasına geçmeden salona şöyle bir bakındı ve asistanına beni işaret ederek, “önce bu hastayı alalım” dedi.

Kim olduğumu, hangi sırada bulunduğumu, gazeteci olduğumu dai bilmeden!!!

Eşim ile girdiğimiz muayene odasında önce sorguladı; detaylı şekilde yaşadıklarımı anlattım.

O anda, bir doktordan beklemediğim bir tavır ile karşılaştım!

“Hastalığının ne olduğunu aşağı yukarı tahmin ediyorum. Dünyada nedeni bulunamayan bir çok hastalık gibi, bunun da stres kaynaklı olduğunu söyleriz. Ancak kesin tanı koyabilmem için operasyon yapmalıyım...”

Sizce doktor, beklemediğim ne yapmıştı?

Gelişinde hastalara bakarak ‘ilk bunu alın’ demesinin altında, ‘mevcut hastaların içinde durumu en acil beni gördüğünü’ anladığım gibi; bir doktorun, tedaviye başlamadan önce hastasına ‘pozitif enerji verişine’ şahit oldum!

Aynı zamanda uzmanlık alanı olan Gastreontoloji Bölüm Başkanlığını yürüttüğü BEÜ’de tedavim başladı.

Hergün mutlaka asistan doktorlar ve kendisi geliyor, rapor alıyor, durumunu sorguluyordu.

Uzmanlık alanı olan konularda sık sık başka illerdeki seminer yada konferans türü programlara katılıdğında; gece saatleri de olsa telefonla ilgisini sürdürdü.

Velhasıl, tekerlekli sandalye ile girdiğim hastaneden, bir hafta sonra ayakta ayrıldım.

Şükürler olsun ki, belki de ‘Direkten’ dönmüştüm.

İlerleyen günlerde o kadar çok insandan duydum ki;

“İyi ki Yücel Hoca gibi bir insan varmış” sözlerini...

İnanın 10 hastadan biri sitem etmişti!

“Çok kızdım, bana şişman dedi” sözleriyle...

Yücel Hoca’ya da bu sitemi söylediğimi hatırlıyorum!

Fikri Bey yalan mı söyleseydim; eğer sağlığına kavuşmak istiyorsa, önce kilo vermeli” demişti.

Geçmişte bir ara yazdı ancak, yoğunluğunda ara vermişti.

Ama ben hemen hemen her görüşmemizde talebimi yineledim! Sağolsun yine kırmadı ve yazılarına tekrar başladı.

Yücel Hoca’nın yazılarını Artık, Hakimiyet Gazetesi’nde de okuyabileceksiniz.

Teşekkürler Yücel Hoca...



2.02.2021 11:22:35

Bu yazı 9744 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )



Şu anda 8 kişi online
Toplam ziyaret : 76.470.880

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
1232 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
2337 kez okundu



Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri