CORONAVİRÜS ÖLDÜRÜR !!!

İlk başlarda (Şubat-Mart 2020) konuşulmaya başladığında, “Gelir-geçer” demiştik, demiştim!

10 Mart’ta Türkiye’de varlığı belirlenen ve ilk ölümü 11 Mart’ta verdiğimiz Coronavirüs (Covid-19) Pandemisini yakın takibe almaya başladığımızda ise durumun ne kadar ciddi ve “Vahim!” olduğunu idrak etmeye başladık.

Hergün Covid-19 vaka sayısı, hasta-ağır hasta ve ölüm sayıları artıyor; yönetenler de buna paralel her geçen gün tedbirleri ‘güncelleme’ çalışmaları yapıyordu.

Tabi bu yaşananların arkasından, ‘hızla’ öldüren(!)  pandeminin aşısının da bulunması için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülke çalışma başlatmıştı.

Aşının en yakın bulunma ihtimalli tarihi ise ne yazık ki, 2021 olarak gösteriliyordu!!!

Tabi bu sürenin 2022’ye sarkma ihtimali de vardı!!!

Yine aynı dönemde (Mart-Nisan) çok uzun olabilecek bu süre pek inandırıcı gelmese de, Covid-19’un Çin’deki varlığı (bilinen tarihle) Aralık 2019, Türkiye’de ise Mart 2020 olarak hatırlanacak olursa; bugün Ağustos’un neredeyse yarısına geldiğimize göre, üzerinde hemen hemen yarım yıl geçmiş oluyor.

Yani kanıksadık!!!

***

Bu özeti şunun için yaptım:

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, uzmanların her gün açıkladığı rakamlardaki değişkenlik, yapılan uyarılara bakıldığında, Covid-19 Pandemisi, tehlikesini hala sürdürüyor.

Her daim 30 Büyükşehir ile birlikte anılan Zonguldak’ta vaka sayıları yüksek olurken, ilçesi Karadeniz Ereğli ise durumu hep ‘daha tedbirli ve daha az hasarla’ atlatıyor gibiydi!

Ancak, geçtiğimiz gün Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, olayın halen ‘vahim’ olduğunu -belirgin vakalarla- anlattı.

Yetmedi, hemen ardından, Ereğli’de 2 günde 58 şüphelinin hastanelere müracaat ettiğini duyduk!!!

Bu rakam, Ereğli için gerçekten ürkütücü!!!

Çünkü, (bildiğimiz kadarıyla) ilçede olayın başladığı günden itibaren bir günde bu kadar rakam hiç açıklanmamış-duyulmamıştı!

***

Bu vakalardaki artışın sebebinin ne olduğunu merak etmediğinizi biliyorum.

Çünkü gerekçelerini iyi biliyorsunuz!

Elbette- asker uğurlaması, düğün-bayram, taziye gibi etkenlerde gerekli tedbirlerin (yeterince) alınmamış olması, vakaların yeniden artış göstermesinde önemli etken.

Ancak, bunun yanı sıra sokaktaki vatandaşın tedbirsiz ve dikkatsizliği daha büyük etken!

Şahsen; evden çıkarken biri yüzümde takılı, ikisi ise çantamda izole şeklinde üç maske, minyatür kolonya ile sokağa çıkarken, bir çok vatandaşın ise korkusuzca (!) maskesiz dolaştığını görmek..!

Aslında buna ‘korkusuzca’ demek yanlış!

Ukalaca, terbiyesizce, düşüncesizce, saygısızca…

Hatta ahlaksızca demek daha doğru sanırım!

“Bana bir şey olmaz”! mantığını her zaman bir yerlerinde saklayan Türk anlayışını, kendisinin ‘Aidsli’ olduğunu söyleyen hayat kadını ile “Atın Ölümü Arpadan Olsun” diyerek birlikte olmayı göze alanları unutmadık her halde!

Tabi o kendi tercihidir, bir şey olacaksa da kendisine olacaktır!

Bugün ise durum öyle değil, çok daha vahimdir!

Çünkü Covid-19 bulaşısı, “bana bir şey olmaz” diyenler tarafından, başkalarına çok şey olabilecek boyuttadır!

Şunu kafalarına çok iyi sokmalılar ki; kendilerine bir şey olmayan bulaşının, en yakınlarını dahi “ÖLDÜREBİLECEK” güce sahiptir!!!

***

Çok mu zor ki?

Kalabalık ortamlarda dolaşırken maske takmak…

Mümkün olduğunca her fırsatta elleri yıkamak, varsa kolonya (en az 80 derece) yada dezenfektan kullanmak?

Yürürken otururken yetkililerin önerdiği (1,5-2 metre) sosyal mesafeyi korumak…

Gelin bu istek ve önerilere kulak verin!

Gelin kendinize de insanlığa da zarar vermeyin!

Bir kez daha hatırlatıyorum ki; kendinizi değilse bile en yakınlarınızı düşünerek kurallara uyun!

Unutmayın; henüz aşı bulunmadı ve önümüzde kış ayları geliyor!!!

Bu yazı 1208 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (1)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---