OSMANLI... ATATÜRK... 19 MAYIS... CUMHURİYET...

600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunu konuşuyoruz...
Osmanbey’in kurduğu ve “Cihan İmparatorluğu” olarak anılan Koca bir Devlet’ten...
Topraklarına kattığı halkların iç yaşamlarına karışmadan, dillerine, dinlerine müdahale etmeden geçen 600 yıldan...
Ne yazık ki, koca İmparatorluk, dönemsel hatalardan, günün şartlarından gerilemeye başlamış; yaşanan çöküş döneminde de bir nevi ‘esaretine aldığı’ ülkelerin etkisi altına girmiş günlere geriledi Osmanlı...
Bir şey yapılmalı, bir çıkış bulunmalıydı; en azından Anavatan topraklarının korunması, hiç bir zaman ‘esaret altında yaşamamış/yaşayamayacak halkın’, geleceğinin korunması gerekiyordu.

***
Anlatımlar farklı olabilir;
Gerçeği şu ki, Sakarya Meydan Muharebesi, Anafartalar Savaşı, Çanakkale Savaşı, Türk Milletinin geleceğini tayin etmede, yön vermede verilen onur mücadeleleriydi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün, Bandırma Vapuru ile ‘gizlice’ açıldığı Karadeniz’den 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla kıvılcımı ateşlemesi…
Sivas-Erzurum Kongreleri ile devam eden süreçte, 23 Nisan 1920’de oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Ve nihayetinde; 29 Ekim 1923’de kurulan Türkiye Cumhuriyeti...

***
Saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca konuşulacak, uzayıp gidecek ‘destansı bir öykü’...
Her birinin öncesi de sonrası da özgürlük, vatanseverlik, onur kavramları ile dolu bir öykü...
36 Padişahı’nın yönettiği Osmanlı İmparatorluğu ardından, ‘ilelebet yaşayacak olan’ Türkiye Cumhuriyeti...
Anadolu’da esareti kabul etmeyen, içinde vatan ve vatan toprağı sevgisi ile dolu halkı yönlendiren ve bunu da ‘Cumhuriyet’ ile taçlandıran Mustafa Kemal Atatürk...

***
Bu halk, ne cihana hakim olan ‘Osmanlı’nın imparatorlarına, ne de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ata’sına laf söyletmez.
Diyeceksiniz ki; iyi de arkadaş, görmüyormusun, dinlemiyormusun, okumuyormusun; kendini bilmezler çıkıp Büyük Önder’e nasıl da dil uzatıyorlar!!!
Bununla da kalmıyor, anasını, eşini ağızlarına alıyorlar!!!
Aslında sitemin içinde verilecek yanıtı da hazır;
o ‘bir kaç kendini bilmez’in söyledikleri ne hadleri, he ne haklarıdır.
Onlar, Büyük Önder’in, ne de aile efradının isimlerini ağızlarına alacak kadar dahi temiz değillerdir!

***
Ama şunu yapmayı çok severler;
“Bu halkın gözünde ne yaparsak Atatürk’ü küçük gösterir, gözden düşürürüz..!”
Bunu yapmayı sevmelerini bir kenara bırakın, yaptıklarıyla aslında bir milletin fabrika ayarlarıyla oynamaya kalktıklarını, bu nedenle bir gün adeta ‘silahın geri teperek’ adresini bulacağını hesap edemiyorlar!
Onlar sanıyorlar ki; bugün birçok şeye suskun bu halk, söylediklerine kanıyor, inanıyor!!!

***
Elbette öyle değil.
Bu Millet, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş savaşlarında canlarını vermiş bir ecdadın, vatan topraklarının korunmasında şehit olmuş, (hala) olmayı göze almış 80 milyondan oluşuyor.

***
Bir 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkan ‘Adam’ın, kıvılcımı körükleyip ateşlemesiyle gelinen noktayı, öyle bir kaç çapulcunun ortaya atacağı çirkin iftira, iddia ve hakaretlerle silip atabileceklerini mi sanıyorlar!!!

***
Yok öyle yağma!!!
Bu cesareti kimden, neden, nasıl ve neye karşılık alıyorsunuz bilemem ancak, şunu iyi bilirim;
Siz ve sizin gibi çapulcular, arkanızda varlığını hissettiğiniz ‘suni güçle’ bir arpa boyu kadar dahi yol alamayacaksınız.
Üzüntüm şudur ki, Büyük Önder’in hedeflediği “Muasır Medeniyetler Seviyesi”ne ulaşılmasında, atmaya çalıştığınız çelmeler zaman kaybı yaratıyor.

***
Olsun, kolay kazanılmayan bu topraklarda, elbette ‘hayırsız mikropların’ varlığı da biliniyor!
Sözü şöyle bağlamak en doğrusu olsa gerek:
Eğer, mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır. Bunu da kafanıza iyice sokun!

Bu yazı 1623 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---