Fikri KAPAN : AH... A.R.T. AH!..

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

AH... A.R.T. AH!..

Hani derler ya; “Küçüklüğünü bilirim!..”
   Mesleki olarak büyükse de gençliğe adım attığı ilk yıllarını bildiğim A.R.T.'nin (Ali Rıza Tığ) iyi bir gazeteci, ele avuca sığmaz hırsı olduğunu zaman zaman söyler, yazarım…
   1995 yılında tanışmamla birlikte (aradan geçen 13 senede) hep iyi dostluk, iyi diyalog ve paylaşım içinde olduğum A.R.T'nin de bana karşı aynı duyguları beslediğinden hiç şüphem olmadı.
   Neyse, ben ona bazen A.R.T., bazen de A.rıza (Ali Rıza) derim ya, bugün Ali Rıza diye devam edeyim!..
   Hani, önceki günkü köşe yazısında, “Dün bir gazeteci dostum aradı…” diye başladığı; “Ne yani Fikri Abi, bunları yazıp da milleti birbirine mi düşürelim? Yorma beni abi ya..” diye bitirdiği kısım var ya, epeyce güldürdü beni!..
   Zamanında çok şey öğrendiğim Ali Rıza'nın da benden bir şeyler aldığını hissettim!..
   Bölgenin (gerektiğinde) “sivri dilli çocuğu” gerek mesleği gerekse Pusula ile başlayan yolculuğundaki kurumunu büyütmedeki çabasına, bir de kendini yenileme ile devam ediyor.
   “Lafını budaktan esirgemeyen” şeklini, “söylerim ama!..” tarzı ile başlayarak, “Fikri Abi'ye dua edin” gibi yorumlarla değiştiren Ali Rıza'nın yazısına gülmeme gelince;
   Aklıma eski bir köşe yazımdan alıntı geliverdi!.
   Ereğli Belediyesi'nin geçmiş yıllarda düzenlediği bir festival galasını eleştirmiştim. Bana göre gala tam bir fiyaskoydu ve toplumda, sözlük anlamı pek dikkate alınmayan şekilde kullanılan, (yazılan) “Skandal, rezalet…” gibi sözcüklere yer vermek istiyordum!
   Kullanacağım kelimeleri iyi seçmem gerekiyordu zira, işin sonunda davalık olabilirdim!
   O nedenle bu sözcükleri kullanamadım!!
   Ama aslında kullanmıştım!..
   En azından sözcük anlamlarını açarak, sonucu da “en iyisi ayıp ettin” diye tamamlayarak!..
   İşte Ali Rıza'da, (mesleki anlamda) bana kaptırdığı(!) yazısında şöyle demiş:
   ***
   “Dün bir gazeteci dostum aradı.
   Dedi ki, Zonguldak siyasetini değerlendirelim.
   Hadi değerlendirelim bakalım.
   Neyi değerlendireceğiz kardeşim.
   Ak Parti'de Köksal Toptan ne derse o olacaksa, biz onun ne diyeceğini mi tartıcağız?
   CHP'de Deniz Baykal'ın birinci sıraya Nadir Saraç'ı koyduğunda yaşanan şoku unuttunuz mu?
   Bu seçimde ne yapacağı kim bilebilir mi?
   Onu mu tartışacağız?
   Genç Parti'de Cem Uzan ne yapacağını biliyor mu da biz tahmin yürüteceğiz?
   Ya MHP. İki tane profesör var, birini kimse tanımıyor? Bi de Ankara'dan Abim geldi türküsünü söyleyenler var.
   Biz ne yapalım, Bahçeli ne yapsın?
   Demokrat Parti'de Ali Uzun ile Halil Posbıyık'ın arasına niye girelim?
   Girsek ne olacak?
   Ali Uzun listeye gireceğini bilmiyor ki biz bilelim?
   Ne yani Fikri Abi, bunları yazıp da milleti birbirine mi düşürelim?
   Yorma beni abi yaa…”
   ***
   Yani, hiçbir şeyi açıklamamış ama yazacağını da yazmış zaten!.



28.05.2007

Bu yazı 1755 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız