(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

ŞÖYLE BİR ÇEVRENE BAK!..

Fikri KAPAN
O kadar dedim ki; “sağlığını ve dostlarını kaybetme” diye…
   Dinletememişim ki, bugünlere geldik!..
   Sanıyorum sağlığın yerinde de etrafında kaç dostun kaldı orası muamma!..
   İnsanlar, yükselirken bile birilerinin sırtına basar ya da basmak zorunda kalır. Bu sırtların bir kısmı kendi isteğiyle, bir kısmı ise istem dışı gereğini yapar…
   Her ne koşulda olursa olsun, sırta basıp yükselirken, istemli ya da istemsiz, kimsenin canını acıtmamak, kalbini kırmamak gerekir.
   Biliyorum ki sen de, bulunduğun yere gelirken bazı dostlarının sırtına bastın. Hatta dostların eğilip, sırtına basarak yükselmene vesile oldu.
   Bu kadarla da yetinmediler; eğildikleri yerden ayağa kalkarak, omuzlarında taşıdıkları seni daha da yükseklere çıkarma gayreti içinde oldular…
   Hele bir dostun vardı ki, sana, sonuna kadar sahip çıkıp, (ben de dahil) çevreni birkaç dostla daha genişletti…
   Bu genişleme ile seni öyle yere götürdüler ki, işte orası kötü oldu!..
   Zira kafan karıştı, ayakların yerden kesildi, uçmaya başladın!..
   Bu uçuş anında o kadar yükseldin ki, kuş bakışın ile en yakın dostlarını bile görmez (göremez!), seslerini duymaz (duyamaz!), hislerini anlamaz (anlayamaz!) oldun!..
   Tabi dostun (ve dostların) senin bu uçuşunu izliyor, endişe duyuyor ancak daldığın semalarda, gittiğin yolda sana yönelik yapacak bir şeylerinin kalmadığını da görüyordu!
   Ve sen, yine son darbeyi vuran oldun!..
   Daha doğrusu 'vurduğunu sandın'!!!
   Dostların, sen ve senin gibilerin düştüğü durumları önceleri de yaşamanın tecrübesiyle daha sakin, daha sabırlı ve tutarlı hallerini sürdürürken, sen ise (belki de hissetmeye başladığın) düşüşe geçmenin ürküntüsü ile çırpınmaya başladın!
   İstersen yarın (ileride) neler olacağını şimdiden söyleyeyim.
   Ama dur… Söylemeyeceğim!..
   Çünkü daha yere inemediğin gibi, sağlam basamıyorsun!
   Makam, mevki, varlık… Hepsi insanların ulaşabileceği maddi değerlerdir.
   Ancak manevi değerler ne olacak?!.
   Yarın, kimin yüzüne, nasıl bakacaksın?!
   Hala ki dostlarına nasıl bakacak, ne diyeceksin?
   ***
   Biliyorum ki okurlarımın bir kısmı, bunları neden ve kime yazdığımı çözerken, genel olarak ise çözmeye çalışılıyor.
   Aslında bunda çözülecek pek de bir şey yok!..
   Olay ortada, kimin ne yaptığı da!..
   Adamın, dostlarına yaptığını bırakın bir yana, “insana en büyük kötülüğü yine kendisi yapar” sözünü hatırlatıyor adeta!..
   İşte şu anda bahse konu kişi, bunları okudukça kızacak, hırslanacak, yine birilerine ulaşıp çözüm aramaya çalışacak… Ama olmayacak!..
   Hani şu dizideki Gaffur'un meşhur sözü var ya;
   Anladın sen onu!...
   
   
   

21.12.2006

Bu yazı 2196 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )



Şu anda 12 kişi online
Toplam ziyaret : 76.261.306

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
926 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
2051 kez okundu



Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri