• Ana Sayfa
• Politika
• Ekonomi
• Eğitim
• Asayiş
• Yaşam/Sağlık
• Spor
• Magazin
• Hakkımızda

DİDİM

Türkiye’de, Metal iş kolunda tek ‘Kadın Başkan’ Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı Selda Tekman, “Böyle bir ilk olmak bana layık görüldü ve bana nasip oldu. Gerçekten mutluyum ve gururluyum” dedi.

Başkan Tekman, Türk Metal Sendikası’nca Aydın’ın Didim İlçesindeki Büyük Anadolu Didim Resort Otel’de gerçekleştirilen “1. Yerel Basın Kurultayı”nda, Hakimiyet Yayın Grubu Fikri Kapan’a röportaj verdi.

Kapan’ın, sorularına açıklıkla yanıt veren Tekman, Türk Metal Sendikası’nın, güçlü bir sendika olduğuna vurgu yaptı.

İşte o röportaj;

Kapan - Türkiye’de Metal Sektöründe ilk kadın başkan olmak nasıl bir duygu?

Tekman - Böyle bir ilk olmak bana layık görüldü ve bana nasip oldu. Gerçekten mutluyum ve gururluyum. Bana güvenilip, bu görev verildi. Belki de bir kadın olarak bir şekilde risk alındı. Dolayısıyla ben de üstlendiğim sorumluluğu layığıyla yerine getirip, üstesinden gelirim diye dua ediyorum.

Kapan – Sizce risk alındı mı?

Tekman – Tabi ki hayır. Ama yine de bir kadın olarak; özellikle Bursa gibi emeğin yoğun olduğu ve hemen hemen sendikamızın yoğun üyesi bulunan bir yerde güzel bir iş yapıldığına inanıyorum. Bu da fark ediliyor gibi geliyor bana.

Risk de alınmış olabilir. Zira bir kadın olarak ne ile karşılaşılacağı bilinmiyor. Aslında ucu da açık bir şey. O taraftan bakıldığında biraz olabilir ama bana sorarsanız böyle bir risk söz konusu değil. Cinsiyet ayrımı çok söz konusu olmamalı.

Kapan – Metal İş kolunda da ağırlık yine erkeklerde. Başkanlığını yaptığınız şubenizdeki üye işçilerinin çoğunluğunun da erkek olduğunu tahmin ediyorum. Bunun zorluğunu yaşıyormusunuz?

Tekman – 1997’de işe başladım. 99’da da iş yerimde ‘Baş Temsilci’ oldum. Bu vesileyle hem sendika ile tanıştım. Hem de sendikacılık hayatıma baladım. Bu duruma geleceğimi ise ben de tahmin etmiyordum. Yaklaşık 22 yıldır bir fiil bu teşkilatın içindeyim. Gerçekten de erkek yoğun bir sektörün içindeyim. Tabi ki erkek egemen bir sektör, bu inkar edilemez. Ama bu benim farkım ise; bu kadar erkek yoğun bir sektörde kadınlarla biraz daha diyalog halinde olmamdı. Ve erkeklerle de aynı şekilde… Yani burada hem kadın, hem de erkek üyelerimizle ilgileniyor olmam çok doğaldı. Erkek başkanlar, çalışanları çok dar alanda olduğu yere giremezken, ben girebiliyordum. Bu durum da biraz da olsa durumumu artıya, olumluya çevirdi. Bunun avantajlarını da gördük. Bursa bir sanayi kentidir. Başkan olduktan sonra biraz da farklılık oluştuğun hissettiriyor. Karşıdan da öyle bir enerji geliyor. Bu durum benimle de ilgili olabilir ama erkeklerin de çok mutlu olduklarını görüyorum. Daha samimiler. Yada sendikalarda biraz da erkekteki görünümün kadınlara doğru değişimi sanki onlarda da mutluluk yaratıyor gibime geliyor.

Kapan- Hani, ‘Kadın eli değdiği yer değişir, güzelleşir’ gibi bir söylem vardır. Sizin de eliniz şube başkanlığına değdi. Bu durum Bursa’da yada iş kolunuzda nelerin değiştiğini gösterdi?

Tekman – Henüz 12 Nisan 2021’den beri bu görevdeyim. Nelerin değiştiğine dair söylem, aslında bakış açılarıyla da ilgili. Bana çevremde, ‘gerçekten başkanlık çok yakışmış’ diyorlar. Aslında ben aynıyım, sizin bana bakışınız değişti’ diyorum. Mesela Şube Yönetimindeki arkadaşlarım sanki kıyafetlerine daha da önem verir hale geldiler. Anladığım kadarıyla Şube Başkanı olarak benim de onları beğenmemi istiyorlar. Tabi ki bu durum benim de hoşuma gidiyor. Bu tablo herkese yansıyacak. Fabrikalarda gezdiğim yerlerdeki üyelerimizin mutsuzluğu beni ilgilendiriyor. Örneğin asık bir surat gördüğümde ‘neden? derdi ne?’ diye sorguluyorum. Bu ilgi de işçiye yansıyor. Tabi ki herkese, her şeye yetişmek mümkün değil ama sanırım bu samimiyetimi karşı taraf hissediyor. Çünkü ben bunu ‘yapmacık’ yapmıyorum.

Kapan- Yönetiminizin erkeklerden oluşmasına dair zaman zaman çelişki yaşadığınız oldu mu?

Tekman – Hayır, ben o ayrımı çok yaşamıyorum. (Kadın-erken çalışma ortamında) Kadınlar bunu yaşamıyor. Ama kadın olduğun zaman biraz daha anlayabiliyorsun. Ama ben uzun yıllar teşkilatın içinde olduğumdan, ‘erkek gibi’ de düşünebiliyorum.

Kapan – Uzun yıllar sendikanın ve dolayısıyla iş hayatının içindesiniz. Onlar gibi düşünmeye başlamışsınızdır diye soracaktım…

Tekman – Gerçekten öyleyim. Yani bu durumda erkeklerin de kadınların da psikolojilerini biliyorum. Bunları kafamda harmanlayabiliyorum. Altında yatan sebep bu. Çünkü erkek ve kadın psikolojileri gerçekten farklı. Yapılarımız çok farklı. Dolayısıyla altında yatan sebebi anlayabilmek önemli. Uzun süre erkeklerle birlikte çalışmak da bence bunu gerektiriyor. Her halde ben de bunu yapabiliyorum hatta biraz da iyi başarabiliyorum.

Kapan – Bu tür sektörlerde kadın başkanların çoğalması gerekir mi? Çoğalırsa, sektöre yad ao bölüme ne katar?

Tekman – Ülkemiz nüfusunda hemen hemen erkek kadın yarı yarıyayız. Dolayısıyla eşit haklara sahip olmamız lazım. Aslında büyük bir hak istemiyoruz ama biraz biz kadınlarla ilgili toplum kültürümüz, toplumun anlayışı, algıları belki bunu gerektiriyor ama biraz bu durum kadınların da elinde sanki… Mesela ben bu teşkilatta, kadın olduğum için ancak başkan oldum. Ama ben gerçekten mücadele ettim ve hak ettiğimi de düşünmüyor değilim. Çünkü belli bir hedefim yoktu, sadece bana verilen görevi elimden geldiğince layığıyla, en iyi yapmaya çalışıyorum. Bunu yaptığınızda da zaten başarılı oluyorsunuz. Zaten ‘Ben bu işin en iyisini yapacağım’ derseniz, başarısızlık da çok mümkün olmuyor gibi geliyor bana. Kadınların; özellikle sadece metal sektöründe değil, her sektörde olması lazım. Zaten her sektördeyiz. Ben ilk oldum ve çok şükür bana nasip oldu. Tarihe adımı yazdırdığımdan çok mutluyum. Ama bunun devamının ‘çorap söküğü’ gibi geleceğine inanıyorum. Çünkü ben bu teşkilatta hiç engellenmedim, önem hep açıldı. Bunu söylemezsem gerçekten (Türk Metal’e) haksızlık ederim. Ben de bu durumu değerlendirdim galiba.

Kapan – Artık Başkansınız; bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Tekman – Şu anki hedefim, üstlendiğim başkanlık görevimi layığıyla yerine getirmektir. Önceki yıllarda şube yönetimlerinde çeşitli görevler de almıştım. Bu nedenle yetkili olduğumuz iş yerleri ile hep diyalog halindeydim. Fabrikalardan hiç kopuk olmadım. Tabi çok iyi tanışmadığımız, sonradan örgütlendiğimiz yerler var. Ben gece vardiyalarında da (işyerlerine) gittim. Bu duruma alışık olmayan üyelerimizin şaşırdıklarını da gördüm. Arkadaşlarımız, gece vardiyasında bu tür görüntüye alışık olmadıklarını söylediler, ben ise alışmaların önerdim. Ben de yapım itibarıyla diyaloğu ve yakın teması seviyorum. Gerçekten insanlara dokunmayı seviyorum. Buradaki öncelikli hedefim, arkadaşlarımızla daha fazla iletişim kurabilmek ve iyi bir aile olabilmek. 4 bin civarında şubemizin üyesi var. Biraz daha dertleriyle gerçekten ilgilenebilmeyi istiyorum Aslında şu an da o ortamı yakalamış vaziyetteyiz. Aramızda çok güzel bir enerji var. Bundan sonrası ise yapacağım icraatlara bağlı. Elbette diğer şubelerden biraz farklı olacağı kanaatindeyim. Daha güzel işler başaracağıma inanıyorum.

Kapan – Bugünkü kurultaya biz de Türk Metal Karadeniz Ereğli Şube Başkanımız (Yakup Yılmaz) ile birlikte geldik. Ama sizin, bölgenizdeki gazetecilerle kurduğunuz diyaloğa baktığımda bir’tık’ yukarıda gibi gördüm. Yanlış mı gördüm, doğruysa nasıl diyalog kuruyorsunuz?

Tekman – Bursa’da basın ile ilk diyalog kuran benim. Bu görevden önceydi. Kapalı kutu şeklined gitmeyeceğini ben defalarca söylüyordum. Ve yaptığım her iş ve proje ile de çok fazla gazetelerde yer alıyordum. Bunu da kişisel diyaloglarımla sağlıyordum. Gerçekten duayen dediğimiz, hatta bizimle hiç bağı olmayan, görüşlerimizi benimseyemeyen gazeteciler dahi beni yazdılar. Ben de, olması gerekenin bu olduğunu dillendirmeye başlamıştım. Sayın Genel Başkanımızın da (Pevrul Kavlak) doğru bulduğu şekliyle, bölge basınımızla yemekli bir toplantıda bir araya geldik. Genel anlamda basın ile ilk sıcaklığımız Sayın Genel Başkanımızın da katıldığı o yemekle başladı. Şimdi ise istediğimiz ortamı yakaladık. Ama tabi ki her biri ile ayrı bir gönül bağımız var. Sendikacılığın dışında dostane ilişkilerimiz de çok fazla. Galiba beni samimi buluyorlar. Ben de gerçekten nasıl görünüyorsam öyleyim. Şube başkanlığımdan sonra da çok bir şeyin değiştiğini sanmıyorum.

Kapan – 4 yıl önce Türk Metal kadınlarıyla 8 Mart Kadınlar Günü’ne gitmekte olduğunuz otobüsün kaza yapması sonucu siz de yaralanmıştınız, neler olduğunu anlatırmısınız?

Tekman – Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Bursa’dan 7 otobüs yolu çıktık. Henüz İnegöl’e geldiğimizde yaşadığımız çok kötü bir kazaydı. Otobüsün camının yüzümde patladığını hatırlıyorum.  Kazanın her aşamasını hatırlıyorum. Ama kazanın bana kattığı çok şey olduğunu da söyleyebilirim. Ben bunu, bir kazanım olarak düşünüyorum. Tabi ki insanın karakteri değişmiyor ama ben, önceden biraz daha olumsuz tavırlarımı olumluya çevirmeye başladım. İnsan hayatta gerçekten yaşaması gereken şeyleri yaşıyor. Yine de Allah kimseye böyle bir kaza yaşatmasın. Tabi kimse de sevildiğini böyle bir kaza sonrası görmesin ama hastanede ve çevremden çok büyük ilgi gördüm. Özellikle kritik durumum nedeniyle çok dikkat edilmesi gerekiyordu. Çünkü 19 saat süren bir ameliyat geçirmiştim, mikrop kapmamam gerekiyordu. Buna rağmen, sevildiğini görmek, kapılarda yatanlar, mektup yazanlar… Bu da biraz motivasyon oldu.

Kapan – 2 gün süren Türk Metal Sendikası 1. Yerel Basın Kurultayı’nın bizim için de çok iyi geçtiğini söylemeliyim, Gazeteci pek alkışlamaz ve olaylara eleştirisel bakmaya daha meyilli olsa da, Sayın Kavlak, bu konuda çok ciddi bir adım atmış, kendisine de her birimiz teşekkür ettik. PSiz de kurultaya gazeteci grubunuzla geldiniz. Grubunuz neler söylüyor, siz neler söylüyorsunuz.

Tekman – Ben çok mutluyum. Aldığımız geri bildirimler çok güzel. Biz neden bunu istedik? Hepimizin birbirimize ihtiyacı var. Buradaki amacımız ‘bizi, istediğimiz gibi yazın’ değildi. Bizi, ‘biz’ gibi yazın. Zaten o zaman bence problem kalmayacak. Bizim derdimiz bizi yerel basın olarak doğru anlatmanızdır. Çok şükür biz, Bursa’da bunu yakaladık. Eleştireceklerse de, eleştirileri doğruysa yazsınlar. Burada hep tekrarlıyoruz; hepimizin bir birimize ihtiyacı var. Ama özellikle şu sözleşme (MESS) sürecinde doğru olanı yazmak gerekir diye düşündüm.

Böyle bir röportaj vermekten çok mutlu oldum, sizi tanımak da çok güzeldi. Çok teşekkür ediyorum.

Kapan- Biz de gerçekten çok mutlu olduk. Çünkü Metal sektöründe ilk bayan başkan ile röportaj yaptık.

Bu sayfayı yazdır

Bu haber 910 defa okunmuştur