ANKARA
CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini lanetlediklerini bildirdi.
Turpcu, yazılı açıklamasında, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asker, sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine karşı olduğunu belirtti.
Darbe girişiminin, el birliği ile bertaraf edildiğini savunan Turpcu, şunları kaydetti:
“Darbeyi Cumhuriyetçi, Atatürkçü asker ve polisler engellemiştir, AKP’ye kalsa iş bitmişti. Toplumun farklı kesimlerinin, hükümet karşıtlarının ve siyasi partilerin darbe karşıtı bir tavır alması, Türkiye’nin bir iç savaşa sürüklenmesinin önüne geçen en temel unsur olmuştur.
Ancak, unutulmamalıdır ki, darbeye teşebbüs edenlerle, iktidara sahip olanlar, uzun bir ortaklığın iki tarafıdırlar.
AYNI MENZİLE FARKLI YOLARDAN GİDEN.!
Herkes hatırlar ki, iktidar, 15 Temmuz’da darbe yapmaya yeltenebilecek güce sahip olan bu cemaati ‘aynı menzile farklı yollardan giden bir yapı’ olarak gördüklerini söylemişti. Yani, darbe girişimini yıllardır kol kola yürüdükleri sistematik şekilde yargı, askeriye, polis, istihbarat olmak üzere tüm kurumlara elemanlarını yerleştirmelerine göz yumdukları kişiler yapmıştır. AKP’nin iktidara gelişi, Büyük Ortadoğu Projesi’nden (BOP) bağımsız, FETÖ’nün AKP döneminde darbe yapacak konuma gelmesi de tesadüf değildir. FETÖ’cü askerler AKP döneminde general, amiral olup darbeye gittiler.
PENSİLVANYA’YI ZİYARET ETMEYEN AKP’Lİ KALMADI!
Bugün terör örgütü lideri ilan ettikleri kişiyi Pensilvanya`ya kadar gidip ziyaret etmeyen, milletvekillerinden, bakana, bakandan başbakana, başbakandan cumhurbaşkanına kadar AKP’li kalmadı galiba. ABD’de ziyaret ettikleri, bunu neredeyse Umre ziyaretine gitmiş gibi kutsallaştırdıkları, Bakanların devletin resmi makam arabalarıyla gittikleri Türkçe Olimpiyatlarında ne methiyeler düzdüklerini, `gel artık bitsin bu hasret` dedikleri hala hafızalarımızdadır. Bu nedenle, AKP’nin önce, cemaat koalisyonu geçmişiyle hesaplaşması gerekmektedir.”
DARBENİN MAĞDURU MİLLETTİR
Turpcu, AK Parti’yi, ‘darbenin mağduru’ olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkat çektiği açıklamasını, şöyle sürdürdü:
“Bu darbe girişiminin mağduru tüm milletimizdir. AKP, 15 Temmuz`u kullanarak, 20 Temmuz`da kendi sivil darbesini yapmış, OHAL vasıtasıyla, her türlü Anayasaya aykırı işlemleri, FETÖ bahanesiyle, solcuları ve muhalifleri Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile devletten tasfiye için kullanmıştır. Ayrıca, FETÖ’cü küçük esnafı, memurları anında tespit edenler, darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmasın diye akıl almaz yollara başvurmaktadır. AKP seçimle gelmiştir ama seçimle gitmemek için her yolu mubah saymaktadır. 16 Nisan Referandumu akşamı yaşananlar bunun en somut, en net örneğidir.”
ATATÜRK CUMHURİYETİ’NİN YANINDAYIZ
Ülkede, özellikle Ordu mensuplarına yönelik düzenlenen “Ergenekon ve Balyoz” kumpaslarının yapıldığını, sonucunda da FETÖ’nün darbeye kalkıştığını vurgulayan Turpcu, “Yakın coğrafyamızda yaşananlardan çıkaracağımız en önemli ders, laikliğin, aydınlanma devrimlerinin, cumhuriyetimizin temel değerlerinin ulusal birliğimizin çimentosu ve ülkemizin geleceğinin garantisi olduğu gerçeğidir. Ancak, artık tamamen anlaşılmıştır ki, AKP, devleti ihvan türü dini bir yapılanmaya oturtarak, laik demokratik cumhuriyeti yıkıp, kendi devletini kurma hayaliyle yaşamaktadır. Biz laik, demokratik, tam bağımsız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş Türkiye’sinin yanındayız” dedi.
AFİŞLER KALDIRILMALIDIR
Turpcu, Cumhurbaşkanlığınca hazırlatılan 15 Temmuz’u anlatan afişlerin yanlış oluşturulduğunu ve ‘derhal kaldırılması gerektiğini’ ifad ettiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu afişler, ancak Büyük Ortadoğu Projesine hizmet eder. Bu afişlerde acz içinde resmedilenler darbeye yeltenen çeteler değil, darbeyi önleyen kurum, yani halkın bağrından çıkmış Mehmetçiğimizdir. Darbe girişiminin, şanlı Türk Ordusunun şanlı Türk askerlerinin hepsine mal edilmesi ayıptır. Ordu içerisindeki yurtsever, Atatürkçü subayların darbeye karşı koyması 15 Temmuz darbecilerinin püskürtülmesini sağlamıştır Hükümet, TSK`nın haysiyetini zedeleyecek, itibarını incitecek davranışların önüne geçmelidir.
Önümüzde hepimize düşen görev, darbecilerin hesap vermesi, toplumsal normalleşmenin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin gerçek anlamını bulmasıdır. Milli birlik ve bütünlük için bugünün AKP Mitingi olmaktan çıkarılıp, günün ruhuna uygun şekilde, toplumun diğer kesimlerinin de konuşabileceği, birlikte mesaj verilebileceği bir havada gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu düşüncelerle, 15 Temmuz 2016 tarihinde, darbeyi bertaraf eden Cumhuriyetçi asker, polis ve vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, hayatını kaybeden askerlerimize, polislerimize ve vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”