MARKET SÜTÜ VE YOĞURDU: DOĞAL GIDA MI, RAF ÖMRÜ UZATILMIŞ BEYAZ EŞYA MI?

Günümüzde market raflarında süt ve yoğurt alırken hepimizin aklında aynı soru: “Gerçekten doğal mı, yoksa sadece dayanıklı ve raf ömrü uzun birer ürün mü?” Özellikle kemik ve kas-iskelet sağlığı için süt ürünlerinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ancak bu ürünlerin içeriği hakkında ciddi kafa karışıklığı var.

Bu yazıda, ortopedi uzmanı bakış açısıyla süt ve yoğurdun kemik sağlığına etkisini, işleme süreçlerinin bilimsel arka planını ve tüketici olarak nelere dikkat etmeniz gerektiğini açıklıyorum.

 MARKET ÜRÜNLERİ DOĞAL MI?

Market sütleri ve yoğurtları, endüstriyel ölçekte üretilir. Bu ürünler genellikle:

UHT (ultra yüksek sıcaklık) ya da pastörizasyon işlemlerinden geçirilir

Raf ömrünü uzatmak için ısıtılır, soğutulur ve paketlenir

Bazı yoğurtlar kıvam artırıcı ya da tat düzenleyici içerikler barındırabilir

Bu işlemler gıdanın “dayanıklı beyaz eşya” gibi görünmesine yol açabilir, ancak her zaman “doğallığını kaybettiği” anlamına gelmez.

 PEKİ, BESLEYİCİ DEĞERİ NE KADAR KORUNUYOR?

Kalsiyum, protein, fosfor ve riboflavin gibi kemik sağlığına faydalı içerikler, süt ve yoğurtta ısı işlemlerine rağmen büyük ölçüde korunur.

Kalsiyum kaybı yok denecek kadar azdır.

Protein değeri korunur.

Bazı ısıya duyarlı vitaminlerde (B12, D vitamini) kısmen azalma olabilir.

Pek çok marka, bu kayıpları vitamin takviyesiyle telafi eder.

Yani, marketten aldığınız süt ve yoğurt kemik sağlığı için hâlâ oldukça faydalı ürünlerdir. Ancak doğru ürünü seçmek şarttır.

MARKET YOĞURDU MU, EV YOĞURDU MU?

Ev yoğurdu:

Daha probiyotik

Kıvamı daha doğal

Raf ömrü kısa

Koku ve asidik tat yoğun

Market yoğurdu:

Daha homojen kıvamlı

Uzun raf ömürlü

Bazılarında kıvam artırıcı olabilir

Lezzet olarak daha nötr

Buradaki püf nokta şudur: Eğer katkısız ve doğal içerikli bir market yoğurdu tercih ediyorsanız, besin değeri açısından ev yoğurduna yakın bir ürün tüketiyorsunuz demektir.

  GERÇEKTEN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

“Market ürünü kötüdür” genellemesi yerine şu detaylara dikkat etmelisiniz:

Etiketi okuyun.

İçindekiler listesi kısa olmalı: Süt, yoğurt mayası gibi.

“Şeker ilavesiz”, “katkı maddesi içermez”, “D vitamini ilaveli” ifadeleri önemli.

Marka güvenilirliği önemli: Bilindik ve denetimli markaları tercih edin.

Laktoz intoleransınız varsa, laktozsuz süt ve yoğurtlar da kemik sağlığına faydalıdır.

 ORTOPEDİ UZMANI NE TAVSİYE EDER?

Günde 2 porsiyon süt ürünü (örneğin 1 bardak süt ve 1 kase yoğurt), kemik sağlığı için önemli bir destektir. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Kemiklerin güçlü kalması için:

D vitamini (güneş ışığı en iyi kaynaktır)

Fiziksel aktivite (özellikle ağırlık taşıyan egzersizler)

Yeterli protein alımı da gereklidir.

Yani market sütü bir “beyaz eşya” değil, doğru kullanıldığında kas-iskelet sistemine katkı sağlayan değerli bir gıda olabilir.

 SONUÇ: GIDA MI, EFSANE Mİ?

Market sütü ve yoğurdu, sanıldığı kadar “boş” ürünler değildir. Kaliteli ve doğru ürünler tercih edildiğinde, kemik sağlığını destekleyen temel besinler arasında yer alır. Elbette en iyisi, doğal yollarla üretilmiş, katkı maddesi içermeyen süt ürünleri tüketmektir. Ancak bu mümkün değilse, market ürünlerinden tamamen uzak durmak yerine, doğru ürün seçimini öğrenmek çok daha değerlidir.

Op. Dr. Erol Günen 

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Kas-iskelet sistemi hastalıklarında modern cerrahi ve koruyucu tedavilerle uzmanlaşmıştır. Sağlık okuryazarlığını artırmak ve toplumu bilimsel verilerle bilinçlendirmek amacıyla yazılar kaleme almaktadır.

İletişim: Instagram: dr.erolgunen Facebook: op.dr.erolgünen

Bu yazı 172 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---