| |||
EMLAK SEKTÖRÜ MÜ?!Fikri KAPAN![]() Bir tarihlerde, isimlerinden de bahsederek ‘beğeniyle’ yazdığım emlak hizmetlerine bağlı köşe yazımın, bugünlerde hiç mi hiç değerinin kalmadığını üzülerek belirtmem gerekiyor. Başlangıçtaki amacın, ‘küçük de olsa iki kiralık ev, bir arsa satışı; evin aylık gideri’ gibi başlanan sektör(!), gelinen noktada hem alıcıyı, hem de satıcıyı adeta ‘kukla’ gibi oynatır duruma gelmiş! Tabi, sektörün büyük patronları(!) sayılabilecek bir kaçı var ki (kamuoyu onları çok iyi biliyor!), ticareti emlak hizmetini aşırıp, adeta ‘al-sat’ konumuna taşımış! Yeri geldiğinde; (vatandaşın da zor koşullarından yararlanıp) araziyi, binayı, daireyi, evi ucuza kapatmanın yollarını en üst düzey zorlayabilen, bu uğurda satıcıyı bir parça dahi düşünmeyen, ‘kazancın en yükseğine’ gözünü dikmiş o birkaç sektör büyüğü(!), en lüks bürolar ve en lüks dairelerde oturarak, 'ekmek parasını’ çoktan aşmış bile! Zavallım vatandaşımın ‘al sat’, yada ‘bana kiralık-satılık bul’ istemi ile geldiği gözü doymaz sektördeki bazı büyükler (!), ‘komisyon’ adı altında alacakları paranın yüksekliğinden başka bir şey düşünmez olmuşlar. Hatta vatandaşın “şu fiyata satıyorum” sözünü duymamışçasına, rakamları daha da yüksekten tutup ‘belki de’ olası satışı dahi engelleyen emlakçıları biliyorum. Yüksek rakamlardaki bir evi satabilmek için, gerçek ihtiyaç sahibinin bir başka dairesini kötü örnek göstererek kullanan emlakçılara ne demeli?! Büyüklükleri sektördeki güçlerinden gelmiyor! Gözlerinin hala doymamış olmasından geliyor. *** Satılık-kiralık ev, iş yeri ya da arsa arayanlara şöyle bir öneri sunmalı; Aklınız varsa, emlakçının levhası da asılı olsa, şahsın kendisini bulabilmek için bir-iki-üç gün hatta bir hafta beklemenizi tavsiye ediyorum. Yine satacağınız mülk varsa, artık internet diye dünya harikası iletişim imkanının göz ardı etmeyin. Bir kuruş komisyon dahi vermeden istediğinizi satıp, alabileceğiniz bu imkanı, siz bilmiyorsanız mutlaka bir yakınınız biliyordur: unutmayın! Elbette, kendi halinde, gerçekten işini ‘önce hizmet, sonra ekmek’ anlayışıyla yapan emlakçıları da aynı kefeye koymayalım. Zaten o tür firmalar ya da sahipleri kendilerini belli eder. O burnu büyümüş, sakatlanmasına rağmen ayaklarının yere çok sağlam bastığını zanneden emlakçılardan kendilerini ayırır onlar! *** Bunları neden yazdığımı merak ediyorsunuz değil mi? Hatta bazılarınız; (acaba hangi emlakçıdan kazı yedi, ya da başınabir şey geldi) şeklinde düşünenleriniz dahi olmuştur. Yok yok… Benim başıma gelen bir şey yok. Ama bu konuda yakınanların çok olduğunu biliyorum. Her gün adı büyük(!) bir emlakçıdan gelen şikayet mutlaka oluyor. Kaldı ki, başıma böyle bir iş gelse (kişiliğim ve meslek etiği açısından) bunu yazamadığım çevremde de bilinir. Ondandır ki, bu kadar rahat ve açık yazabiliyorum! Büyümek, büyük olmak anlamına gelmiyor. Büyümek, dürüst olmakla da bağlantılıdır! Dolayısıyla, her iş kolunda olduğu gibi emlak sektöründekilerin de dürüst olması gerekir. ‘Küçük dağları ben yarattım’ derseniz, bir gün dağların büyüdüğünü, kendinizin küçüldüğünü görürsünüz! 11.09.2012 09:59:18 Bu yazı 1924 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
Şu anda 19 kişi online
Toplam ziyaret : 81.729.670 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 1076 kez okundu ![]() Devamını oku » 28.04.2025 15:19:59 tarihinde yazıldı 332 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 29.04.2025 15:37:34 tarihinde yazıldı 659 kez okundu |