Fikri KAPAN : KAR YAĞIŞI...

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

KAR YAĞIŞI...

Ereğli’yi de etkisi altına alan kar yağışının, hemen her dönem olduğu gibi yine belediyeye yönelik eleştirilerle geride kalmaya başladığını görüyoruz.
   Geçen ayın son günlerinde başlayan yağış öncesini bir hatırlayalım mı?
   Hemen hemen yağışların başlamasından bir hafta öncesi tüm televizyon kanallarındaki hava durumun raporlarını hafızalarınızdan çağırın!
   “Yoğun kar yağışı geliyor!.. Yurdun tamamını etkisi altına alacak!.. Sibirya soğukları kapıda!... İstanbul, Ankara, Zonguldak…”
   Günlerce yapılan anonslar vatandaşları ürkütmesine ürküttü de, tedbir almaya zaman olduğundan endişeler biraz azalmıştı.
   Bu durum Ereğli içinde geçerliydi.
   Ta ki kar yağışının başlamasına kadar!..
   Yoğun kar yağışı başlamış, her taraf beyaza bürüyordu artık!
   Ancak ortalarda görünen doğru dürüst belediyeye ait temizleme çalışmaları ise görülmüyordu!
   Ne yazık ki Ereğli kar altında kalmış; halk da bunu “Belediye sınıfta kaldı” şeklinde tepkili yoruma çevirmişti.
   Tabi biz de!..
   Gerek kendi incelemelerimiz, gerekse halkın tepkisini gördüğümüzden, “Belediyenin sınıfta kaldığını” yazmamızda bakınca yoktu!
   Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ise (o sırada çalışmaları gerekirken!) belediye ve taşeron işçilerini topladığı Potbaşı mevkisindeki belediye makine parkında basın açıklaması yapıyordu!
   “Burada mühendislere de yatacak yer yaptık. Acil Afet Kurulu oluşturduk. Herkes 24 saat çalışıyor Gözleri kan çanağı gibi oldu!..” türünden sözlerle Posbıyık, işi savuşturmaya çalışmıştı.
   Tabi halk bu söylemleri yemedi!
   Tam kar bitti derken, ikinci darbe geliyordu; yeniden beyaz örtü kapladı memleketi!
   Bu kez Ereğli belediyesinin bir öncekine göre daha hareketli olduğunu söylemek lazım!
   Yani birincisinde, ortalarda görünmeyen iş makinelerini olsun germeye başlamıştık. İlçedeki ana yollar açıktı; her ne kadar bazı yerler hala buz kaplı da olsa, trafik akışına engel değildi.
   Bazı caddeler de temizlenmiş; anlayacağınız o kadar yağışta ancak bu kadar temizlik olur demek gerekirdi.
   Öyle de dedik!
   Ama Belediye başkanı bu kez belediye meclis toplantısında sanki ezberlediği (ki çoğunlukla öyle yapar) sözleri yineledi!
   “Burada mühendislere de yatacak yer yaptık. Acil Afet Kurulu oluşturduk. Herkes 24 saat çalışıyor Gözleri kan çanağı gibi oldu!..” (Yüksek Balcı’nın ‘Posbıyık çok fazla bir şey bilmez, hep aynı şeyleri konuşur’ sözü aklıma geldi!)
   Ardından da sanırım bugün Brezilya’ya tatil için uçuyorlar!..

   ***
   Çevre il, ilçe ve belde belediye başkanları da açıklamalar yapıyorlar.
   Diyorlar ki; “Evet ilk kar yağışında başarısız olduk ama sonra toparlandık, müdahale ettik, sorun yok!..”
   Peki Posbıyık neden böyle bir başarısızlığı kabul etmez ki?
   Hem kendisi diyor ya; “Ben efsunlu başkanım”. O zaman neden dua edip de yağan karları durdurmadı veya yolları temizleyemedi!..
   Şaka bir yana, Ereğli Belediye Başkanı o hale geldi ki; (yaşıyla da bağlantısı olabilir!) artık en küçük eleştiriyi kaldıramaz, başarısızlığı sindiremez oldu!
   Halbuki insan oğluyuz, eksiğimiz de fazlamız da olacak!
   Neyse şimdi Brezilya tatilini geçirsin, belki kendisine iyi gelir!

   BASIN TOPLANTIM
   Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın tarafını şikayeti sonrası Anadolu Ajansı görevimden alınmam üzerine epey susmuş, gelişmeler üzerine de geçtiğimiz gün basın toplantısı yapmıştım.
   Çok teşekkür ediyorum, toplantıma çok sayıda basın mensubu katıldı, bir çoğu da gazetelerinde yer verdi.
   Toplantı anında ortaya atılan eleştiri ve fikirler de saygı ile karşılandı; hatta Kurtuluş Ayyıldız’ın “ortak bir yazılı metin hazırlayalım, Posbıyık ve Anadolu ajansına gönderelim…” türünden sözleri beğeni de kazandı.
   Ancak, toplantıya dahi katılmayan bir iki kişinin daha sonra konuyu yorumlarken kullandıkları ifadeler hiç de hoş değildi.
   Yazıyı okuyunca “insanın fikri neyse zikri de odur” deyimini dile getirmeden geçemedim!
   Ne yazık ki içi fesatlıkla dolu olanların, (hatta kendi yazdıkları gibi) samimi, ciddi olamayanların, mesleği adeta yok sayanların; çıkar uğruna birilerinin kalemşörlüğünü yapanların tutumu camiaya vurulmak istenen büyük darbedir.
   Hala bir şeyleri görememenin demeyeceğim, aksine göre göre, sırf çıkar uğruna günü kurtaranlar ileride yaptıkları hatayı (geçmişte olduğu gibi) anlayacaklardır. Belki yine gelip, ettikleri ‘halt’ için geri adım da atacaklardır.
   Ama yukarıdaki bunları gördüğü için ne kadar geçerli olacaktır, onu bilmiyorum.
   Sadece şunu söylemekle yetiniyorum:
   Ateş düştüğü yeri yakar, Allah kimsenin başına vermesin!

3.02.2012 11:52:59

Bu yazı 2185 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

YORUMLAR (2)

YORUM EKLE

03.02.2012

okur diyor ki;

Fikri bey geçmiş olsun. bu arada çok merak ediyoruz. Hüseyin Orhan'ı kim nsıl harcadı bizi aydınlatırmısınız.

04.02.2012

isteğimizi kırmayın sayın başkan.. diyor ki;

sayın posbıyık madem efsunlusunuz 8-14 şubat arası sibirya soğukları gelecek açıklaması var uzmanların ereğli halkı olarak rica ediyoruz şu güçlü nefesinizle sibirya soğuğu yerine akdeniz baharı getirmenizi rica ediyoruz çok minnattar kalacağız sizlere Allah sizi başımızdan eksik etmesin