| |||
AH GEÇMİŞ AH!..Fikri KAPAN![]() Öyle bir hale geliyoruz ki, uzun yolda mağdur birini gördüğümüzde, durup aracımıza almayı bir kenara bırakın, kent merkezinde bile sokakta aynı durumdaki bir insana olabildiğince uzak geçebiliyoruz!. Ekmeğin; aslanın ağzında değil, karnını bile geçtiği dönemdeyiz adeta!.. Enflasyonun düşüşü bile(!), toplumun ekonomik olarak refah içinde olmasına yetmedi, gitti!.. (Eğer kesilmemiş, icralık olmamışsa!) Aylığını alan sabit gelirli vatandaş ya bankaya; kredi ödemeye koşuyor, ya da yaptığı taksitli alış verişleri ödemeye… Zaten aldığı zam ne? 3-5 Ykr!.. Pazar fiyatlarına zam gelmemiş, düne kadar 20 milyona alınamayan 'T-Shırt'lar 5 YTL'ya, hatta 3.5 YTL'ye düşse ne yazar!.. Milyonu vermek kolaydı da, YTL'yi vermek zor!.. YTL değerlendi mi ne?! Harcamaya mı kıyamıyoruz yoksa!.. *** TTK'da ve özel ocaklarda işe başlayanları düşünüyorum da: Ne zorluklarla girmişlerdi işe!.. Hani eskilerde (şimdi epeyce görünmez oldular!) köprü başında iş bekleyen doğu kökenli insanlarımız olurdu. Rahmetli babamın tuhafiyecilik yıllarından hatırlarım da; akşam saatleri tezgahı topladığımızda ağır sandıkları kaldırmak için ücret karşılığı çağırırdık onları… Ne güçlü insanlardı!.. Bir kavrarlardı koca sandığı!!! Şaşırtırlardı bizleri… Tabi, işin ağırlığını görünce fazla para istemeyi de ihmal etmezlerdi! Haklarıydı da… Yerin yüzlerce altında çalışacak olan madenci adaylarımıza da benzeri uygulama yapılıyordu! Sırtlarına aldıkları kilolarca ağırlığındaki uzun direkleri taşıyor, ellerinde balta odun kesmeye çalışıyor… Hatta ellerindeki nasıra bakılıyordu; işe alınmadan önce!. Gerek TTK gerekse özelde olsun, ilk işe girişte 'ne verirsen' misali ücrete razı oluyordu genç madenciler! Bakıyorlardı ki papuç pahalı!.. “Bu paraya çalışılmaz, zam isteriz” protestoları yükseli vermeye başladı! *** Geçmişte böylemiydi ya!.. Erdemir'i, TTK'sı, Kardemir'i… Nasıl da verirde çalışanın hakkını!.. 1970'li yıllarda Erdemir işçisinin yüzüne bakmayan bankalar, 80'li yılların sonunda ve 90'lar da (hatta bugünlerde) adeta baş tacı eder olmuştu emekçi kesimini!.. Alınan maaşlar, sosyal haklar yerindeydi ki, eşe dosta borç vermek, bağış yapmak, ailecek bir yerlere gitmek, yemek, içmek, eğlenmek!.. Tabi, böylesine ortamın zorluğu da yaşanmıştı o süreçlerde; 600 Erdemir'li bir anda kapı önüne koyuluvermişti!.. Allah'tan bir süre sonra çoğunluğu geri çağırıldı!.. Enflasyon var, para var, dostluk var, paylaşım var!.. Bana ne globalleşen dünyadan!.. Umurumda mı dünya!.. Ah geçmiş ah!.. Nasıl da aranıyorsun ya!.. Ne dersiniz? Gerçekten geçmiş aranıyor mu sizce? Yoksa globalleşen dünyaya uyuma mı başladık?! 7.03.2007 Bu yazı 2100 defa okunmuştur Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız
![]() ![]() YORUM EKLE
![]() |
![]()
Şu anda 95 kişi online
Toplam ziyaret : 81.690.461 ![]() ![]() Devamını oku » 10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı 1054 kez okundu ![]() Devamını oku » 28.04.2025 15:19:59 tarihinde yazıldı 289 kez okundu ![]() ![]() Devamını oku » 29.04.2025 15:37:34 tarihinde yazıldı 631 kez okundu |