ULUSALI YAZSAN NE OLUR?

Genelde Ulusal-Uluslar arası gelişmeler üzerinden yazılar yazmayı, yorumlar yapmayı pek istemem.

Adı üzerine “Yerel Gazete/Gazeteci” konumumuzla, haddimizi de aşmamamız (!) gerektiğine olan inancımla..!

Tabi zaman zaman, Ulusal/Yaygın medyada takip ettiğim haber-yorum ve yazarları okuduğumda/izlediğimde; aslında biz yereldekilerin ne kadar daha duyarlı, birikimli ve ülkesine düşkün kalemler olduğumuzu gördüğümü de (mutevazı olmadan) belirmeliyim.

***

Ülke zor bir süreçte geçiyor.

Bir yanda ‘beka sorunu’ diyerek toplumun farklı alanlara çekmeye çalışılması…

Bir yanda artan döviz kurları nedeniyle liramızın büyük oranda değer kaybı…

Buna bağlı olarak hızı durduramayan enflasyon, getirdiği pahalılık…

***

Yereldeki iktidar-muhalefet siyasi çevrelerle bu konuları konuştuğumuzda, hemen herkesin fikri aynı:

Bir beka sorunu var (!), döviz kurları yükseliyor, karşılığında liramızın değeri düşüyor, enflasyon artıyor, hayat pahalı!!!

Ama ulusaldaki yazar-çizer yada o ünlü profesörlerin yorum ve görüşlerini dinledikçe işin içinden çıkamıyorum!

Öyle bir pembe tablo çiziliyor ki, “acaba benim algılarım mı zayıf” diye düşünmeden edemiyorum!

Kur artışı önemli değilmiş, önemli olan faizlerin geri çekilmesiymiş!

İyi de, benim, bankalardan kullandığım faizin oranlarında bir oynama olmadı ki?!

Elbette dolarla maaş almıyorum ancak, ülkeme giren bir çok madde ve ürünün para birimi Dolar yada Euro’ya endeksli geliyor!

Hatta yapılan yol ve köprülerin geri ödemesi de dövizle değil mi?!

Hele akaryakıta zam gelmesin, uğramadığı arttırmadığı madde/ürün kalmıyor!

***

Bu meşhur ekran güzellerinin bir yaptıkları da şu;

Sıkıştıkları yerde karşılarında oturan siyasi yada diğer konuklara, “peki siz gelince ne yapacaksınız, hiçbir şey açıklamıyorsunuz?” diye sormazlar mı!!!

Bazen aynı ortamda olmayı o kadar istiyorum ki!..

Mesleğim gereği her gün en az ya bir haber, yada bir yorum programı izliyorum.

Her birinde de özellikle ‘Millet İttifakı’ kanadının¸sadece AK Parti-MHP-BBP-ULUSAL iktidarını eleştirmekle kalmayıp, olası seçimlerde iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını ‘tane tane’ anlatıyorlar!

Ama meşhur yazar/yorumcu kanadı bu tür programları dinlemiyor, yayın organlarını okumuyorlar ki, muhalefetin neler yapacağını dahi bilmiyorlar!

Yada da işlerine gelmiyor!

Çünkü onlar, sordukları sorunun cevabını dinlemiyor; ellerindeki cep telefonlarından gelen yeni mesaj/talimat yada tüyolara göre yeni ataklara hazırlanıyorlar!

Geçmişte; ekranlara çıktığımızda önümüzdeki kağıdı dahi okumak, ‘izleyene saygısızlık’ olarak nitelendirilirdi.

Şimdikilere baktığımızda ise program süresince ellerinden cep telefonları düşmüyor!

***

Bu tür soruları duydukça aklıma Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’yi kuruşu sonrası iktidara geleceğindeki söylemleri geldi:

Enflasyon düşecek, kurlar düşecek… En önemlisi de 3 ‘Y’; Yolsuzluk, Yolsulluk, Yasaklar kalkacak!

Peki, 20 yılı bulan AK Parti iktidarında bu sözler tutuldu mu?

Vaatler yerine getirildi mi?

***

Hadi konuyu biraz da ‘Yerelleştirelim’!

20 Yılda iktidar kanadı Karadeniz Ereğli’de ne yaptı?

Eski Milletvekili Fazlı Erdoğan döneminde Ereğli-Düzce yolu ‘bölünmüş-sıcak asfalt’ oldu, 9 tünel ile geçildi…

Başka?

Gülüç Köprüsüne ilave yapıldı…

Başka?

Ereğli-Zonguldak yolu (yarım yamalak) bitirildi! (Ereğli Devrek yolu henüz itirilemedi!)

Yapımında ‘bölgesel ve coğrafi koşullarda çatısız olmaması gereken Devlet Hastanesi binası!..

8 yılda tamamlanabilen ve yine ‘çatısız’ PTT binası!..

Başka?!.

Benim aklıma gelmiyor, gelen varsa açıklasın!

Peki yapılamayanlar!!!

Koskoca Karadeniz Ereğli’nin Hükümet (Kaymakamlık) binası yok!

Koskoca Ereğli’nin Emniyet Müdürlüğü binası yok!

Koskoca Ereğli’nin halen birçok köyünde (yaz aylarında) susuzluk çekiliyor!

Koskoca Ereğli’nin köy yollarının hali ortada! (Akçakoca’da köyün içine kadar çizgileri çizilmiş sıcak asfalt var!)

Koskoca Ereğli’nin Çevre Yolu yok!

Koskoca Ereğli’nin 2. Organize Sanayi Bölgesi yok!

Koskoca Ereğli’de, -üstelik hayırseverlerle yapılması kararlaştırılan- Üniversite kampüsü yapılamadı!

Daha onlarca eksik sıralayabiliriz!

Daha yazayım da, kime? Neden?

Ulusaldaki tabloyu gördükçe yerelde yazsan ne olur ki?!

Kalın sağlıcakla…

Bu yazı 811 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---