KONULAR BİRİKİNCE..!

İtiraf etmeliyim ki bazen, hafta sonunda yorumlayacak bir konu dahi bulamadığım oluyor.

Bazen ise o kadar çok konu birikiyor ki, hangisini, ne kadar yazayım diye tereddüte düşüyorum.

İşte bu hafta da öylesi süreçten biri…

Konu çok, yerim ise dar!!!

TRAFİKTEN BAŞLAYALIM

Bugün, Karadeniz Ereğli’deki trafik yoğunluğundan bir kesit aktarmak istiyorum. Özellikle de alınan ve alınacak tedbirlerle ilgili!!!

Biliniyor ki nüfus ve araç yoğunluğu her geçen gün artan Ereğli’de, (ne yazık ki) yeterli alternatif yol ve dönüş olmadığından artık (neredeyse) günün her saatinde trafik saniye saniye ilerliyor!..

Çarşı merkezini bir kenara bırakırsak; Erdemir Caddesinden, Uğur Mumcu Caddesi güzergahı ve Devrek Yolu kavşağına kadar yaşanan yoğunluk ‘bıktırıcı hal’ alıyor.

Bunun için zaman zaman önerilerimiz de oluyor.

Örneğin; Devrek Yolu Caddesinden Erdemir Lojmanları mevkisine dönüşün sağlandığı yol ayrımı, Karayollarınca yapılan yol düzenleme ve asfaltlama çalışmaları sırasında kapatılmıştı.

Halbuki bu yol, (sinyalizasyon da konulunca) Kışladan geliş ve Erdemir iş çıkışı saatlerinde Sarıkorkmaz Mahallesi Hatip Caddesi, lojmanlar mevkisi gibi güzergahlara çok iyi bir alternatifti.

Bu yolun açılabilmesi istek ve düşünceleri bir yana; bir de duyduk ki, Uğur Mumcu Caddesinde, yine bahse konu güzerganlara yönelmeyi sağlanan yol ayrımı da kapatılıyormuş!!!

Tabi ki İlçe Trafik Komisyonu kararıyla!!!

Böyle bir kapatmanın, Uğur Mumcu’da çok daha yoğunluk yaşatacağını, kapatma yerine açık tutulup ancak sinyalizasyonlu çözüm ile işin daha da kolaylaşacağını önerdik!

Hatta Kaymakam İsmail Çorumluoğlu ile ‘bizzat’ görüştüm, tepki ve önerileri aktardım.

Yanıtı oldukça kolay oldu!

Kapansın ne olacak? Olmazsa yeniden açmak çok zor değil!!!

Halbuki aynı güzergahta bu tür girişimler denendi ve olmadığı görüldü!

Bence bu yol meseleleri bir daha “iyice” görüşülmeli!

OSB YÖNETİMİ VE TOPLANTILARI!

Karadeniz Ereğli Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB), Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’ndan (Erdemir) sonra, İlçedeki ekonomik hareketliliğe en fazla katkı sağlayan olduğu muhakkak…

Dolayısıyla, OSB yönetiminin (Vali Başkanlığında) sık sık toplantılar yapması son derece doğal ve güzel…

Ki, (sanıyorum) bu toplantılarda, daha nelerin yapılabileceği gibi; artık 2. OSB’nin de kaçınılmaz olduğu tartışılıyordur1

Bu konuda merakımı celbeden iki başlık var;

Birincisi; OSB yönetiminde neden Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetiminden (yada Meclisinden) bir isim dahi yok?!

Halbuki OSB’nin kuruluşunun sağlanmasında en önde ipi göğüsleyen TSO’ydu!

İkincisi de; Bölge için bu kadar ve son derece önemli olan OSB’nin Vali Başkanlığında gerçekleştirilen toplantısı ardından kamuoyuna neden bilgi aktarılmaz?!.

Kaldı ki kendi başına bir yönetimi ve Müdürlüğü bulunan OSB’nin, gerek toplantı özeti, gerekse yapılacak çalışmalar ilişkin iki sözü aktarması çok mu zor?!

Yoksa birçok büyük (!) kuruluş gibi “bu konuda basına bilgi aktarırsak, yarın kapımıza dayanır ve ‘abone olurmusun’ diye talepte bulunur” endişesi mi taşınıyor!

NELER YAPILIYOR/YAPILMIYOR?

Başlarken dedim ya; bu haftaya sığması gereken o kadar konu başlığı var ki?!

Karadeniz Ereğli’de neler yapılıyor/yapılmıyor?

Süleymanbeyler Köyü güzergahındaki Orta Ölçekli İşletmelere ait kurulum ne hal aldı?

Vali Mustafa Tutulmaz’ın ilçeye gelişinden bi haber yaşayan ilçeye neden detaylı bilgi aktarılmıyor?

Ha başladı, ha başlayacak denilmesine rağmen henüz kazması dahi vurulmayan; Üniversite Kampüsü, Kaymakamlık ve Emniyet binaları ile Kent Meydanı ne durumda?!

Bunların her biri sanırım haftaya yine konumuz olacak!

THK KİMİN?!

Ülkemizin Koronavirüs (Covid-19) salgını, ekonomik, iç ve dış politikalar gibi konularda yaşadığı sorunlar dururken, 130 ayrı yerde çıkan orman yangınları ve ardından yaşanan sel felaketleri, adeta olayların üzerine tuz-biber serpti!

Yaşanan felaketlerde yaşamını yitirenlere Allah’tan Rahmet diliyorum.

Herkes gibi ben de konuları yakından takip ettim, özellikle de yangın söndürme çalışmalarında Türk Hava Kurumu’nun (THK) en çok tartışılan, konuşulan kurum olduğunu da tespit ettim.

Hele ki, en son Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalındaki konuşmalarında “THK bir Devlet kurumu değildir” sözleri, dikkatimi en çok çeken taraf oldu!

Düşündüm de, hep Devlet ile bütünleştirdiğimiz THK’nin Devletle ilişkisi ne?

“Özerk” denilebilecek bu kurumun, yasa gereği “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” statüsünde olduğunu biliyormuydunuz?

Yani her dönem, Devletten özel kaynak aktarılan kurumlardan biri olduğunu!..

Bana göre yarı Devlet Kurumu olan THK’nın eğer Devlet ile bağı yoksa, neden (ülke genelinde genellikle) Devlet dairelerindeki müdür yada üst düzey yöneticileri yönetimlerde yer alır?

Burada kafam karıştı!!!

Kalın Sağlıcakla…

Bu yazı 686 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---