Fikri KAPAN : 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI!

(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI!

Bayram dediğin nasıl olur?
Mutluluğu ve sevgiyi, gururu ve huzuru böylesi günlerde dah ada içten yaşarız!
Her ne kadar Koronavirüs laneti başımızdan gitmediyse de, iki yıldır kutlayamadığımız bayramlar arasında yer alan Kurban Bayramı’nı; eskisi gibi olmasa da yakın şekilde kutlayabildik1
Çocuklarımız, torunlarımız ziyaretimize geldiler; elremizi öpüp harçlıklarını, yekerlerini aldılar!
Çok da memnun oldular.
Biz de büyüklerimize gittik; tedbirleri de unutmayarak, çok yakın temasta bulunmadan bayramlaştık, hasbihal ettik.
***
Kurban Bayramı’nın hemen ardından ise ülkemizde basından sansürün kaldırılışının (!) 113. yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutladık.
Hani başta yazdım ya; bayramlar Mutluluğu ve sevgiyi, gururu ve huzuru bir üst seviyede yaşatan, yaşanılan günlerdir diye...
İş; meşakkatle, bir o kadar da zevkle yaptığımız, yaparken de bir çok zorluğuna katlandığımız basın il eilgili olunca, bahse konu duyguları daha üst düzeyde yaşamak istiyor insan!
***
Hiç beklemediğiniz kurum, kişi ve yerlerden kutlama mesajları alıyorsunuz!
Açıklamaların bir çoğunda, “Google’ Amcadan alıntılarla Osmanlı döneminden gelene kadarki süreçte basında yaşanan sansürün tarihçesi anlatılıyor, devamında da (sözde) 2. Meşrutiyet ile birlikte sansürün kaldırılışına vurgu yapılıyor!!!
tabi, basını ve sektörü bilenler işi bu kadarla bırakmıyor; bugün basının ‘sansürün daniskasını yaşadığını’da kaleme alıyordu!
***
Aslında bildiğimizyazılardan, dinlediğimiz sözlerden farklı hiç bir şey yoktu!
Hatta işin dibine indiğinizde dah ada kötüsünü görebiliyorsunuz!
Ulusal’da tehdit, saldırı yargılama; hatta cezaevine uzanan ‘açık sansür’, yerelde ise daha “gizlice” yapılarak uygulanabiliyor!
***
Ağlanmayı pek sevmem...
Hatta hiç mi hiç sevmem, hep başımı dik tutmaya çalışmışımdır!
O nedenledir ki, aşağıdaki satırlarım ağlanma değil; sözde basını öven, sahip çıktığını yazan/söyleyen; ancak bir halt dahi etmeyenleredir!
Düşünün ki bir siyasi parti:
Her türlü etkinliğini, icraatını medya yoluyla yaymaya çalışıyor.
Sözkonusu partide göreve seçilmesi ardından bulunduğu civardaki medyaya ekonomik anlamda ‘küçük bir şeyler’ sağlıyor, devamında ise “Henüz düşünmüyoruz” diyebiliyor!
Bu konuda biraz daha ileriye gitmeliyim ki; bunları yapan Başkan (!), kendisinden önce görevdeki yönetimden kalan ‘medya borçlarını’ da, “Onlar bizi bağlamıyor, eski başkan yada yönetimden isteyin” diyebiliyor!
Ve yine bu siyasi partinin ilçe başkanı 24 Temmuz basın Bayramı’nı kutlama adına kuruluşlara çiçek gönderiyer !!!
***
Bir belediye başkanını düşünün; (Zonguldak belediye Başkanı Ömer selim Alan olabilir!)
Göreve seçilmesinin üzerinden yaklaşık ikibuçuk yıl geçmesine rağmen, henüz bölgedeki gazetelerin aboneliklerini bile yapmıyor!!!
Geçimini abone ve reklamdan sağlayan yayın kuruluşları, yine de bıkmadan ve tepki vermeden, ‘mesleki etik adına’ bu tür belediye başkanlarının haberlerine kısıtlama da getirmiyor!
Belediyenin basın birimine zaman zaman abonelikler sorulduğunda se “Başkan”ın düşünmediğini rahatlıkla söyleyebiliyor!
Milletvekilleri farklı mı?
(İstisnalar hariç) göreve seçilirken basını ‘balı gibi’ gören vekiller, iş abonelik gibi ekonomik desteğe gelince ortadan kaybolabiliyorlar.
***
Tabi, bu sitemlerin arasında; basına karşı duyarlılıklarından vazgeçmeyen ve aldıkları hizmetin bedelini ‘layıkıyla’ ödeyen Ereğli Belediyesi, Gülüç Belediyesi, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları, CHP, MHP, İYİ Parti gibi siyasi partileri ayrı tutak gerekiyor.
‘Yarım Elma Gönül Alma’da olsa, hizmetin karşılığını verenlerin, 24 Temmuz gibi basın için önemli günü unutmadan kutlayanlara ayrıca teşekkür ediyoruz.
***
Anlayacağınız o ki, medya sektörü için önemli günlerden birini daha geide bırakırken, hiç de mutllu, huzurlu olduğumu söyleyemeyeceğim!
Bayramımız kutlu olsun!
Kalın sağlıcakla...