EĞİTİM-SEN’İN SİTEMİ- VALİNİN HASTANE ZİYARETİ

Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramı ilanları (!) nedeniyle yer veremediğim köşe yazımın “Sorumlusu Özdolap mu?- Eğitim-Sen’de Kendini Bilmezle” başlıklı yazım iki hafta yayında kaldı!

Bu nedenle, devam ettireceğimi kaydederek sonlandırdığım yazım; bir hafta ara ile siz okurlarımızla buluştu.

Bu arada; yazımın ikinci bölümünde yer verdiğim “Eğitim-Sen” kısmındaki eleştirime, sendikanın Şube yönetiminden “sitemli” yanıt geldi!

Önce, bu yanıtı sizlerle paylaşmayı, ardından da üzerinde yorum yapmayı uygun gördüm:

“ Eğitim Sen olarak 1 Temmuz Perşembe akşamı Erdemir Mühendisler Derneği''nde emekli olan öğretmenlerimiz için düzenlediğimiz yemeğe katıldığınız ve haberimizi yaptığınız için teşekkür ederiz.

Yaptığınız haberle ilgili üyelerimiz arasında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Bu durum bizim çok sesli demokratik anlayışımızın yansımasıdır. Yapılan eleştiriler kişisel değildir. Yemeğe sadece tek bir kurum amirinin davet edildiği, diğer kurum amirlerinin davet edilmediği algısı oluştuğu endişesi ile arkadaşlarımız eleştiride bulunmuştur. Eğitim Sen’in talebi ve bilgisi olmadan haber yayından kaldırılmıştır. Eğitim Sen olarak biz her zaman basın özgürlüğünü ve basının çok sesliliğini savunuyoruz.

Yapılan eleştirilerde ne gazetenize, ne kurum amirine ne de size kişisel olarak bir saygısızlık yapılmamıştır. Bizim bütün üyelerimiz basın özgürlüğüne ve kişisel haklara saygılıdır.

Gecemize katılan üyelerimiz, dostlarımız, davetli ya da davetsiz konuklarımız, basın emekçileri bizim için değerlidir.

‘Saygısızlık’ ve ‘Kendini bilmezler’ ifadelerini talihsiz bir açıklama olarak görüyoruz.

Her zaman basın emekçilerini yanımızda ve aramızda görmekten mutluluk duyarız.”

***

Şimdiii..!

Birincisi; köşe yazımda sendikanın tüzel yapısını değil, “kendini bilmez birkaç üyesini” eleştiriyorum.

Kaldı ki, Sendika başkanının ne kadar da iyi niyetli yaklaşımlarda bulunduğunu gecede de gözlemledim.

Bu da demektir ki; ‘Saygısızlık’ ve ‘Kendini bilmezler’ ifadelerini sendikanın tüm üyelerine değil, sadece bu sıfatlara yakışanlara yapıştırdım!

İkincisi; ilerleyen günlerde görüştüğüm bazı sendika üyeleri, tıpkı benim de tespitim gibi, sendika bünyesinde kendilerini ‘matah bir şey’ zanneden birkaç kişinin provoke ettiğini, bunun da sendikanın tümüne zarar verdiğini açıkça ifade ettiler.

Üçüncüsü; Hakimiyet Yayın Grubu’nda yer alan haber, yorum, makale gibi yazıların kaldırılmasında kimseye sorulmaz; tamamen yayın grubu yönetimi kararı geçerlidir!

Son olarak da; İçinde son derece (ve çoğunlukta) duyarlı, tutarlı, başarılı öğretmenler barındıran Eğitim-Sen’in, Hakimiyet’i eleştirmeyi bırakıp, içeriyi karıştıran/karıştırmak isteyen, sendikayı başka kulvarlara taşıma çabasında olanların ‘bertaraf’ edilmesi gerekir!

TIP FAKÜLTESİNDEKİ GELİŞMELER

Bu konuda da yazılacak ve önümüzdeki süreçte çokça tartışılacak konular devam ediyor.

Yine son yazımdan özetle; Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinden; konusunda uzman ve hastanede ‘tek’ profesörlerin birer birer ayrılması/ayrılacak olması…

Hastane içerisinde ‘kol kola’ girenlerle, işini doğru yapan Prof. ve alt kadrodaki ekibin yerlerinden oynanıyor olması…

Yapılacak alımlarda ‘liyakata’ değil de (kendisi dahi istemediği halde) sağlık personeli atanacak olması…

Ve yine (ispatlı) Tıp Fakültesi Hastanesinin Gastroenteroloji Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Selim Aydemir’in, Karadeniz Ereğli’deki özel hastanede ‘işlem yapıyor’ olması iddiası…

Yaşanan tüm bu olumsuzlukların da; “Hastanenin Başhekim Şenay Özdolap tarafından iyi yönetilemiyor” olduğunun fazlaca konuşuluyor olması işleri epeyce yayılmaya başladı.

Bu konuda, BEÜ Rektörü Mustafa Tufalı’nın ‘duyarsız’ kalışının yanı sıra Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz’ın da sessizliğine dikkat çekmiştim.

Ancak, Elmas TV’de Gamze Taşdemir’in programına canlı telefon bağlantısı ile katıldığımda; Vali Tutulmaz’ın sessizliğinin, gerekli bilgi ve belgeleri toplamaktan geçtiğini savunmuştum.

Akabinde Vali Tutulmaz, sosyal hesabından yayınladığı fotoğraflarla, hastaneyi ziyaret ettiğine, hasta ve yakınları ile görüştüğüne yer vermişti.

Çok fazla detay yoktu, çünkü detay, ziyaretin içeriğinde saklıydı!

Şunu iddia ediyorum ki Vali Tutulmaz, gelişmelerden topladığı bilgi ve belgeleri, ziyaret sırasında görüştüğü Başhekim Özdolap ile paylaşarak, ‘küçük de olsa’ bir sorgulama yaptı!

Yapmalıydı da..!

Zira, BEÜ gibi (Bir dönem) ülkede adı bilinen, uygulama ve araştırmaları ile gündeme gelen bir üniversite hastanesinin, bir-iki kişinin “yönetimsel ve bireysel” hataları yüzünden bu halle düşmesine hiç birimizin gönlü razı olmaz.

O nedenle, önümüzdeki süreçte çok daha vahim (!) gelişme ve konular gün yüzüne çıkmadan, Vali Tutulmaz ve Rektör Çufalı gerekeni yapmalılar diye düşünüyorum.

Kalın sağlıcakla…

Bu yazı 604 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Tweetle

YORUMLAR (0)

YORUM EKLE

YORUM EKLE

---

---