(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

SAYIN BELEDİYE BAŞKANIM

Recep ÇETİN

28 Haziran 2017 tarihinde bir telefon geldi ve “Kdz Ereğli Belediyesinden arıyoruz”  sesine “Buyrun” dedim. Arayan bayanın:  “Recep Bey, Başkan’ımızın Ereğli Tarihi üzerine bilgi alışverişinde bulunmak üzere,  birkaç hocamızla beraber, saat 17’de bir toplantı düzenlediğini ve bu toplantıya sizin de davet edildiğinizi..” şeklinde ifadeler belirtildi. Anlaşılan o ki Sayın Belediye Başkanımız Ereğli Tarihinin, kent turizmine katkısı üzerinde faaliyetler düşünmekteydi. (Bu yazı; 03-07-2017’deki toplantıya katılmamızdan önce yazıldı.)
Sayın Başkanım;(bilinçli ya da değil) yok edilmiş olan “Ereğli’nin yerel tarihi” üzerinde şu başlıkları değerli bulurum:

1-Bu günlerde EREĞLİ’nin bir gündemi, Zonguldak’ın Büyükşehir olacak olması. Bu yönde Kdz Ereğli adına neler yapılıyor bilmiyorum. Ama“EREĞLİ,TARİHİ BÜYÜK ŞEHİR” sözümü tekraren paylaşmak isterim.Ereğli’nin; Osmanlı döneminde bölgemizdeki kentlerin (Zonguldak’ın Bartın’ın Karabük’ün Devrek’in Çaycuma’nın)SANCAK merkezi olduğu bilinmelidir. Tarihin canlandırılmasını, Büyükşehir merkezi olamayacaksak, İL Merkezi

2-EREĞLİ, tarih boyunca önemini koruyan bir kenttir. MARYANDİNLERler döneminde de ROMA döneminde de önemli bir kenttir EREĞLİ.. İmparator II. Theodosios’un (408-450) ziyaret ettiği ve deprem sonrasında tekrar imar çalışmalarını sağladığı kenttir.. Tarihi kiliseler inşa ettiği kenttir.. HERAKLEA PONTİKA kadim adıdır. Osmanlı dönemindeki adı BENDEREĞLİ’dir.

3-Galileo’dan 1800 yıl önce “DÜNYA DÖNÜYOR” diyen ilk kişi Herakleides, EREĞLİ’de doğmuş-yaşamış. Yaşadığımız coğrafyada doğmuş ve yaşamış, sonrasında felsefe alanında eğitim almak için Atina’ya gitmiş ve orada ölmüş. Herakleides felsefe alanındaki eserleri için “Tanrı’nın varlığı – tanrısal adalet – yeniden doğuş – tufan gibi konutları kanıtlamaya çalışmıştır” denilmektedir.

Fakat; Ereğli’nin kadim tarihine önce o dönemin sahipleri yani Romalılar, Cotta’lar kıymış… Yazar Osman Sümer 1950’de şunları yazmaktadır: “..Lucullus tarafından gönderilen COTTA’nın kumandasındaki kuvvetler şehri muhasara ve tamamen tahrip etmişlerdir. Tahrip sırasında Agora’da bulunan altından mamül (yapılmış) bir HERAKLES HEYKELİNİ, COTTA’nın sonradan Roma’ya götürdüğü rivayet olunmaktadır.”

4- BALI SU KEMERLERİ: Melahat ve Rasim Türk’ün kaleme aldığı KARAELMAS ÜLKESİ ZONGULDAK adlı eserin (EREĞLİ’DE TURİZM) 196. sayfasından şu bilgiyi de iktibas edelim: “M.Ö 105 yılında, çıkan isyanlar sonunda, Ereğli’nin tarihi eserleri soyularak Roma’ya kaçırıldı.”..Demek ki Ereğli tarihinin yağmacılığı ta Roma’ya dayanmaktadır. Ama her şeye rağmen ayakta kalan Roma döneminin önemli kalıntıları Balı’daki SU KEMERLERİ bugün mahzun da olsa ayakta. Ama bu yönde çaba ve çalışmalar içine girilmesi gerektiği ortadadır.

5- Ereğli Hakimiyet’te 11 ve 18 Ağustos 2015’te “İSTANBUL, EREĞLİ’YE BAĞLI İDİ” başlığıyla bir yazı yazmıştık:. Ereğli’nin METROPOLİS olduğu ve İSTANBUL Kilisesinin de (ruhani olarak) EREĞLİ’ye bağlı olduğunu belirtmeye çalışmıştık o yazımızda. Yine 21.12.2016’da “AZİZLER ŞEHRİ EREĞLİ” başlığıyla yayınladığımız yazıda EREĞLİ’nin Dinler Tarihine nasıl kıyıldığını dile getirmeye çalışmıştık. Son olarak 27.12.2016’da EREĞLİ’DEN TARİHİ LAHİTLER Mİ KAÇIRILDI başlığıyla yazdığımız yazıda belirttiğimiz gibi  “varlığının delillerine-değerlilerine” KIYILMIŞ olduğunu belirtmiştik. Yani, EREĞLİ’de çok önemli tarihi unsurlarımıza kıyılmış.

6-Ereğli’nin tarihinin ortaya çıkarılması adına Cehennemağzı Mağaralarının ve özellikle Kilise Mağarasının gerçek tarihinin ortaya çıkarılması gerekmektedir. En önemlisi de Kilise Mağarasında bulunan AZİZ NİKOLAS’IN LAHİT KAYA MEZARI’nın gizemi ortaya konmalıdır. AZİZ NİKOLAS’ın biyografisi, müze ve kültür bakanlığı yetkilileri tarafından ortaya konmalıdır. AZİZ NİKOLAS’ınLahitinin akıbeti ortaya konmalıdır.

7- EREĞLİ AYASOFYASI ki Orta Cami adı verilmiş. Tarihimizin en önemli eserinin adını ORTA’ya düşürmüşüz..ORHAN GAZİ’ye sahip çıkamamışız. Birileri ısrarla, bir İspanyol gezginin bir gece kaldığı Ereğli’de dinlediği bir kişiden aldığı bilgiye boyun eğmiş, o bilgiye göre Ereğli Bizans’tan satın alınmış. Fakat Osmanlı Arşivleri maalesef bu yönde bir bilgi vermediği gibi içimizdeki İspanyol tezini kabullenenler, bilgi kirliliği üretmeye devam ediyorlar. Bakın, Ereğli ne zaman Türk İslam kenti oldu, bunu bile tartışıyoruz. Ama Taş Çağı

8- SULTAN SÜLEYMAN CAMİSİ ki günümüzde adı bile yok olmuş. Osmanlı Dönemindeki adı (1952’de) değiştirilince, bir tarih kayboldu. Bakın Yazar Osman Sümer 1950’de bu cami için ne yazmış: “Yukarı Camii; bir adı da Süleyman Camiidir. Kiliseden müdevver olup, halen çok harap vaziyettedir. Tahminen AYASOFYA ile hem zamandır. (R.Ç: Demek ki 400’lü yılların eseri. Yani II. Theodosios’un yaptırdığı 2. önemli kilise yapısı.)Camiliğini gösteren sadece mihrabı ile harap minaresi ve ahşap son cemaat kısmıdır. Duvarların sıvaları tamamen dökülmüş olduğundan, altından kiliselik zamanına ait renkli tasvirler ve AZİZ RESİMLERİ MEYDANA ÇIKMIŞTIR”.

            Anladınız şimdi biraz değil mi, tarihimize nasıl kıyıldığını?!..

9- ORHAN GAZİ HEYKELİ DİKİLMELİ: Evet bu yönde çok defa yazdık. Hatta bizzat size (Sayın Uysal’a) belediyede sözlü olarak da belirttik. Hatta bu yönde bir özel mesaj da ilettik. Bu yönde olumlu bir düşünce-çalışma var mı bilmiyorum.

 “HERKÜL Heykelini dikenler kadar, bir çaba çalışma üretilemez mi” ve “EREĞLİ’de neden Türk İslam değerlerimize, önem verilmiyor” bilmiyorum.

10-EYÜP SULTAN TÜRBESİNE VAKFEDİLEN KÖYÜMÜZ: Yazar Yusuf Halaçoğlu’nun “Anadolu’da Aşiretler Cemaatler Oymaklar (1453-1650)” adlı eserinden anlaşılacağı üzere KAYI BOYU Türklerinin göçleri olduğu belirtilen EREĞLİ’nin bir köyü, İstanbul’daki EYÜP SULTAN TÜRBESİNE vakfedilmiş ama maalesef böyle bir bilgi taşınamamış yeni neslimize.

11-EREĞLİ KAYMAKAMLARI VE BELEDİYE BAŞKANLARI hakkında Ereğli Hakimiyet’te yazdığımız (02.06.2015 ve 16.06.2015 tarihli yazılarımızdan da anlaşılacağı üzere) kentimiz tarihinde görev yapmış Kaymakamların ve Belediye Başkanlarının adlarını bile tam olarak günümüze taşıyamamışız. Ereğli Belediyesinin ambleminde 1880 tarihinde kurulduğu belirtiliyor, oysa 1870 tarihinde Kadri Efendi Belediye Reisimizdir.. (Yani Belediye Binası önündeki Başkanlarımızın Adları ivediyle değiştirilmelidir). Biz bu konuda yaptığımız bir araştırma yazımızı 02.06.2015’te yayınlamış ve Ereğli Belediye Başkanlığına sunmuş ve de Başkanlığımızı resmi bir yazımızla bilgilendirmiş idik. Ama hiçbir geri dönüşüm olmadığı tepkimizi dile getirirdik.

Aynı tarih eksikliği-yanlışlığı Kaymakamlığımız için de geçerli.. Öyle ki Ereğli Kaymakamlığının 1869’da kurulduğu bilgisi paylaşılmaktadır ve ilk Kaymakamımızın Dilaver Paşa olduğu belirtilir. Oysa bu bilgi de yanlıştır. Bu konuda yaptığımız araştırmaları da daha önce paylaşmıştık, ilk Kaymakamımızın 1865’te Faik Bey olduğunu belirtmiştik. Anlaşılacağı üzere Resmi Kurumlarımızın tarihine de kıyıldığından bahsederdik.

12- BELEDİYE BAŞKANI FAİK BEY’İN MEZAR TAŞI: Bir gün Şehir Mezarlığından inceleme yaparken tesadüf ettiğim FAİK BEY’in mezar taşı görülmelidir. 1946’da vefat eden Ereğli Belediye Başkanı Faik Bey’in (kırık-dökük) mezar taşının yenilenmesi, bir vefa örneği olabilir diye düşünüyorum.

13-ALEMDAR GEMİSİnde (Ocak 1921’de) çok önemli bir çarpışma-savaş yaşanmış ve RECEP Kahya adında bir şehidimiz olduğu belirtiliyor ama şimdi şehidin nereye defnedildiğini bile bilemiyoruz-bulamıyoruz.. Hatta şehidin Rizeli ailesini EREĞLİ’ye getirmemize rağmen, “şehit, Rizeli değil” şeklindeki iddialara bile şahit olduk..

Her yıl 9 Şubat’ta yapılan törenlerin, yanlış tarihte yapılmış olduğu da ortada.. Bunlar da tarihimize ne kadar kıyılabildiğinin örneğidir.

14- UZUN MEHMET, EREĞLİ tarihinin önemli bir ismi. Ama son yıllarda Türkiye çapında Zonguldak çapında enteresan spekülasyonlar otaya atıldı, yok böyle bir kişi yaşamamıştır-hayalidir-sahte kahramandır, yok masaldır-efsanedir… Yazan yazana..Hiçbir resmi cevap verilmiyor..Böylece devletin resmi törenlerle andığı (1820’lerde katledildiği belirtilen) UZUN MEHMET’e özellikle son 30-40 yıldır kıyılıyor. Ailesi yok sayılıyor.

-Bu konuda Sayın UYSAL’a Kestaneci Mahallesindeki hizmetleri nedeniyle özellikle teşekkür ederim.

15-SANAYİ ile (1960’larda) gelen dış GÖÇ sonrasında, büyüyen kentimizin TURİZM unsurlarının yok edildiğini; 1960’lardaki göç ile beraber “gecekondu” sorunu yaşandığını, böylelikle de günümüzde Ereğli’nin İMAR sorunlarının doğduğu ortadadır.

16-OSMANLI ÇİLEĞİ: EREĞLİ Osmanlı Çileği ile anılır. Ama namına festivaller düzenlenen Osmanlı Çileğinin, Ereğli’deki tarihi hakkında bilgi-belge üretilmemiş olduğu ortadadır. Öyle ki Çileğimiz de bitmenin eşiğindedir.

Festivaller tarihi boyunca trilyonlarca paralar harcandı ama kültür ve tarihimiz üzerine maalesef destek vermeye korkuluyor. Geçen yıl bu konuda (bu köşede) bir yazı yazmış ve Osmanlı Çileğinin Ereğli’deki tarihine dikkat çekmiştik.

17- ÇELİK kenti olduğumuzdan bahsedilir ama ÇELİK sadece üretilip gider, peki ama çelik sanayii Ereğli’de neden geliştirilememiştir, “neden kentimizde çeliğe bağlı büyük fabrikalar kurulamamıştır” bu sorunun cevabı aranmalıdır.

Mesela, “Otomobil, yedek parça, beyaz eşya vb üretim faaliyetlerine bağlı fabrikalar neden kurulamamıştır Ereğli’de”.Bu yönde “Hükümet kanalları ile istişarelere başvurulması bile kentimiz adına değerli adımdır”olmaz mı?

18-GEMİ SANAYİ-TERSANE: Tarih boyunca EREĞLİ’de Alaplı’da gemi sanayi vardır. Büyük küçük gemiler inşa edilmiştir. Fırkateynler yapılmıştır. Osmanlı’nın önemli gemi inşa merkezlerinden biridir EREĞLİ. Ama maalesef çeliği de gemiciliği de kaybediyoruz..

19- Bakın FINDIKmevsimi kapıda.. Ereğli ve Alaplı köylerinden önemli derecede fındık rekoltesi var.. Neden fındık mamullerine yönelik fabrikalaşmaya gidilemediği ve bu yönde neden bir şeyler yapılamadığı.. sorulmaz mı mesela..

20- EREĞLİ LİMANI: Ereğli’nin tarihteki asıl öneminin LİMANından kaynaklandığı ortadadır. İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK kentimiz EREĞLİ’ye 26 Ağustos 1931’deki Zonguldak ziyaretinin (deniz yoluyla) dönüş yolunda uğramış. Sadece limanda bekleşenlere uzaktan selam vererek yoluna devam etmiş. 21 NİSAN 1931 tarihli bir gazete haberinde “Reisi Cumhur Hz’nin Beyannameleri” başlığı altında ATATÜRK’ün bir nutku verilmiştir. O ifadeleri arasında şunlar bulunmaktadır:

 “..İlk inşa programlarının cidden müstacel olan tatbiki yolunda çekilen sıkıntıların tamamen yerinde olduğu kanaatindeyiz. Şimdiki inşaat devam etmekle beraber; SİVAS-ERZURUM-ZONGULDAK-HAVZA demiryolu hatlarının ve daha sonra Ergani-Diyarbekir hattının yapılmasına başlanacaktır..EREĞLİ-Mersin ve Samsun limanlarının da inşalarıgireceğimiz mesai devresinin münasip zamanlarında başlanacak işlerimizdendir” denilerek EREĞLİ ve Zonguldak’ın önemi belirtilmektedir. Ama günümüzde Liman ile deniz yolculuğumuza imkan sağlanmamış olduğu gibi var olan demiryollarına da kıyılmış olduğunu belirtirdim.

21- DENİZ YOLCULUĞUMUZUN, DEMİRYOLCULUĞUMUZUN NEDEN GELİŞTİRİLEMEDİĞİ üzerinde düşünülmesi gerektiği ortadadır.

22- YENİ CAMİ:Bu caminin günümüzde zaruri olduğu ortadadır. Ereğli Hakimiyet’te(son günlerde) yayınlanan haberlerin yorumlarını ilginç buldum. O haberlerdeki yorumların; EREĞLİ’DE YAPILACAK YENİ CAMİYE YÖNELİK OLUMSUZ ALGI YARATILMAYA ÇALIŞILDIĞINI DÜŞÜNDÜM. Müslüman beldesinde, bu kadar cami istemeyenin olduğunu görünce üzüldüğüm. Bu cami yapılacak ise, sürecin iyice daraldığını, fos bir proje çıkmasından endişe ettiğimi belirtebilirim.

Eğer mesele cami değil de gerçekten caminin yeri meselesiyse, anket vbyollarla halkımızın önerilerinin dikkate alınmasını öneririm. Cami yeri olarak, daha önce (şahsi görüşüm olarak) belirttiğim, Göztepe etekleri-dürümcüye kadar olan mevkiyi tekraren belirtirim.

23- YEDİ TEPESİ ile İSTANBUL’a benzetilen  EREĞLİ’nin adeta TOPKAPIsı olan (halkımızın ziyaretlerine bile kapalı olan) “KALE TEPE”sine rağmen EREĞLİ bugün mahzun;  tehlikeleri keşfedecek KEŞİF-ÇEŞ TEPE’sine rağmen..GÖZ TEPE’si harabelikle ağlayan kentimize kıyılmıştır.  

Kale Tepe’nin, Göz Tepe’nin ve Çeş Tepe’nin (imara değil) halkımıza açılması için  neler yapılıyor da başarılamıyor bilmiyorum.

24-Kentin birçok yerinde yaşadığı belirtilen SEYYİD’lere ve HACI BABA’larına rağmen, Selçuklu-Osmanlı Türk İslam tarihinin ilk kentlerinden olan EREĞLİ’ye kıyılmıştır.

Daha önce Sayın Başkan Uysal’a bahsettiğim gibi “HACI BABA TÜRBESİ, Göztepe’de değil Çeştepe’de”dir. Çeştepe’dekibu türbenin çok olumsuz şartlarda olduğunu, iyileştirmeler yapılmasının zaruret olduğu ortadadır. Ziyaretlere yönelik adımlar atılması gerektiği ortadadır. Türbenin RESMİYET kazanması için gerekli adımların ivediyle atılması gerektiği ortadadır.

25- İstanbul’un fethine gönderdiği taş vb yardımları ile fethe katkı sağlayan EREĞLİ ve bu katkısı nedeniyle şehrin birkaç yerine bizzat Fatih Sultan Mehmet tarafından diktirildiği belirtilen ÇINAR AĞAÇLARI bugün mahzun ve Fatih Sultan Mehmet’in ilgili fermanının bulunması da önem arz etmektedir..

26- EREĞLİ KALESİ: Orhan Gazi döneminde fethedilen EREĞLİ KALESİ bugün mahzun. Adeta, kolu kanadı kırık. Ereğli halkının, Ereğli Kalesinden haberi yok. EREĞLİ KALESİnin restore edilip yeniden inşa edilmesi mümkün olamaz mı bilmiyorum. Aynı durumdaki Bayburt Kalesinin (bugünlerde) çok büyük bir ücret ödenerek restore edileceğini medyadan öğreniyoruz.

27- Rus bombalarına ve Fransız silahlarına direnen İSTİKLAL SAVAŞI KAHRAMANLARININ, NİMET HOCA’NIN Ereğlisi bugün mahzun. Büyük ressam Osman Zeki ORAL’ın tabloları bugün mahzun.

28- Ereğli Tarihi ve Kültürü üzerine faaliyet gösteren DERNEKlerin, Ereğli tarihi üzerine neler ürettiklerini bilmiyorum.

*Şehit Ömer Halisdemir Bulvarı’ndaki bir ağaç kesilecek diye “KDZ EREĞLİ’DE RUTİN ÇALIŞMA” diye belediyenin hedef alındığını hatırladıktan sonra, yapılan iyileştirmeler için Belediye Başkanımıza teşekkür edilmelidir.

29- “EREĞLİ’nin tarihteki büyük öneminin-değerinin (kasıtlı ya da değil) yitirilmesi, ÖNEMLİ İZLERİN kaybolmasına neden olmuştur”. Belediye Meclisi üyelerine yönelik olarak,KENTİMİZİN TARİHİ konulu bilgi-brifing verilmesini öneririm.

30- KENDİNE BU KADAR KIYILAN BAŞKA BİR KENT VAR MIDIR BİLMİYORUM AMA TARİH BOYUNCA “KAZA” OLAN KENTİMİZE; 20. YY BAŞINA KADAR KENDİSİNE BAĞLI OLAN “ZONGULDAK KÖYÜNE (1920’de Kaza; 1924’te Stratejik hesaplar gereği Vilayet olan Zonguldak’a)” BAĞLANMASININ GÜNÜMÜZDE ŞARTLARINI YİTİRDİĞİNİ ortadadır. Yani “artık EREĞLİ, Zonguldak’a değil; Zonguldak EREĞLİ’ye bağlanmalıdır” görüşü dile getirilmelidir.

*SONSÖZ: EREĞLİ’YE TARİHİ İADE-İ İTİBARI SAĞLANMALI VE BU KONU gerekirse TBMM’YE AKSETTİRİLMELİDİR. Yani bölgemizde BÜYÜKŞEHİR’in BÜYÜK MERKEZİ “EREĞLİ” olmalıdır.



4.07.2017 15:25:42

Bu yazı 1492 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )



Şu anda 16 kişi online
Toplam ziyaret : 76.100.742

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!


Devamını oku »

22.04.2024 09:17:43 tarihinde yazıldı
216 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
549 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1470 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
558 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri