(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

“EREĞLİ” “TÜRK İSLAM TARİHİ” VE “DEDİKODULAR”

Recep ÇETİN

Her ne kadar kişiler arasında Ereğli yerel tarihi adına tartışmalar yaşandığı görülse de aslında bu tartışmalar doğru bir şekilde yapılabilmiş olsa, kentimiz adına faydalı olmalıdır.

***
Şu ifadeler yıllar önce şahsım adına yapıldığını düşündüğüm dedikodunun ifadelerinden: “..uzun uzun Ereğli meseleleri ve tarihi geçmişimizle ilgili koyu muhabbetle (birilerinin de kulaklarını çınlatarak) dostluğumuzu, kardeşliğimizi daim eyledik”.. Bu iki dost, birilerinin kulağını çınlatarak yani dedikodu yaparak, (güya) Ereğli meseleleri ve Ereğli tarihini konuşmuşlar. Ne kazandı(rdı)lar ki diye sormuyorum bile. Görüldüğü gibi “dedi-kodu”lar..

Sevgili Dostlar, neden dedikodu ki.. Zaten Ereğli meseleleri ve tarihi hakkında yazan araştıran ve bir şeyler yapmaya çalışan birkaç kişilerden birileri değil miyiz, şu anda… Kentimize bir şekilde hizmet etmeye çalışan hemşehri değil miyiz biz. Şu sayılı zamanlarımızı vakitlerimizi bu şekilde dedikoduyla geçirmek, kentimize yapacağımız katkılara zarar vermez mi.. Hem de paylaşamadığımız para-makam-mevki gibi kaygılarımız da yokken.. Zaten herkes fıtratının gereğini yapmıyor mu.. Bırakın herkes kendini yaşasın.. Haa belki diyeceksiniz ki, ‘sen de bizi bıraksana, biz de dedikodu yolumuzda gidelim’. Peki gidiniz, size hayır(sız) yolculuklar..

***

EREĞLİ’de Belediye Binası olarak hizmet veren bina yıkılıp yerine EREĞLİ İŞ MERKEZİ adıyla yeni bir bina düşünülmektedir. Oysa yıkılan binanın temelinde (eski binanın yapılmasından bu yana) tarihi izler-eserler olduğu İDDİALARI bulunmaktadır.

Binanın yıkılması işi 14.07.2016 günü bitmiş ve temeline inildiği görülmüştür. Hatta yerel medyadaki bazı gazeteciler, binanın temelinde tarihi eser çıkabileceği düşüncesiyle inşaattan çeşitli fotoğraflar çekmişler ve Müze Müdürlüğüne hitaben inşaatın durdurulmasını isteyen haberler yapmışlardır. Doğal olarak da Müze Müdürlüğünün inşaatı durdurduğu belirtilmektedir ve resmi süreç devam etmektedir.

***

İşte o günlerde, yerel tarih araştırmacılarından biri, W.HOEPFNER’in 1961’de yaptığı arkeolojik araştırmalara atıflarda bulunarak aşağıdaki yorumu yazmıştır:

“Belediye Binasının inşaatında tarihi bulguların kamuoyuna paylaşılması sırasında, kendini yetkili hisseden bir tarih uzmanı, daha inşaat kazısı esnasındaheyecanla “çok büyük ihtimalle önemli bir tarihi eser var” , “antik Ereğli’nin AGORA’sı olsa gerek burası” diye açıklamalarda bulundu. O “çok büyük ihtimal” - “önemli bir tarihi eser” açıklamalarının, ‘tarihi bilgisine belgesine’ şimdiye kadar hiçbir kaynak hiçbir belge işaret etmemişti ya da bu işaretleri kamuoyuyla paylaşan olmamıştı da..

***
Aynı yetkili tarihçi: “Hoepfner tarafından tesadüfen bulunan bu Sütun Başlıkları, yıllarca Belediye Parkında ve AKM çevresinde, tabiri caizse ‘sürünmüş’; yapıldıktan sonra da, Müze Bahçesine konulmuştur” diye yazıp, devamla ..”dikkatinizi çekmek istediğim konu, 19. Yüzyıl sonlarında Halil Paşa''nın temel taşı olarak kullanıp toprağa gömdürdüğü sütun başlıklarıdır” ifadelerini belirtti....
Bu ifadelerle, Ereğli’nin tanınmış siması Halil Paşa’nın Roma döneminden kalma sütunları- taşları kendi tasarrufunda kullandığından ver-yansın edilmektedir. Roma tarihinin-eserlerinin korunmaması düşüncesiyle haklı gerekçeler de taşımaktadır.

***
Sözlerinin devamında: “Gerçi, aradan yüz elli yıldan fazla süre geçtikten sonra, bir başbakanımız da, İstanbul''un tarihini belki bin yıldan fazla geriye götürecek bulgular elde edilen bir kazı için: ‘3-5 çanak çömlek Marmaray''ı 4 yıl geciktirdi. Yazık değil mi günah değil mi?’ diyebilmişti”.. Bu ifadeler ile o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan kast edilmektedir. Yani Başbakan ‘ben Türk Milletinin hizmeti için çok önemli bir proje olan Marmaray’ı faaliyete geçirmek istiyorum ama bana binlerce yıl öncenin tarihi kalıntıları ile engel olunmak isteniyor’ demektedir. Her ne kadar Recep Tayyip Erdoğan’ı ya da Ak Partili Ereğli Belediyesini düşündüğünüzde, yukarıdaki ifadelerin ve hedefin SİYASİ olduğu kanısını taşısanız da iddia sahiplerinin haklılık payı okuyucularımızın takdirine kalmıştır. Ama şu kadarcık ben de sorulu-yorumda bulunabilirim: Önemli hizmet projelerinin önüne çıkan binlerce yıl önceki Roma tarihi unsurları nedeniyle TÜRK MİLLETİNE HİZMET yapılmasın mı?.

***
Belki bu yazıyı okuyan birileri şu ifadeleri düşünebilir: “bu binanın altından harabe bir hamam çıktı ne olacak bize şehrimize tarihi ve kültürel olarak ne katacak” “binanın altından çıkacak şey, harabe bir hamam-dükkan vb bir şey ise, bunu korumak elzem midir?”.. Belki bir başkası da şunu yazabilir: “Şahsi fikrimi söyleyeyim, Osmanlı ve Selçuklu yapılarının çoğunu yıkmış ve öz tarihimize sahip çıkamamışken, gelişen şehirlerde maddi ve kültürel değeri çok fazla olmayan eski medeniyetlerin eserlerinin bu kadar önemsemesi taraftarı değilim”. Belki bir başkası da şunu diyecektir: “Biz geldik fethettik yerleştik ve şehirler kurduk, yüzlerce yıl sonra kendi şehirlerimizi yıkıp büyütemeyip, o eski yapıların peşine mi düşeceğiz?”..

***
Yukarıdaki ifadelerin yazıldığı günlerde Ereğli Belediyesinin eski binasının yıkılıp yerine daha modern bir HİZMET BİNASININ inşaat-hafriyat çalışmaları yapılıyordu. Ve bu ifadeler yeni binanın inşaatının durdurulması niyetini taşımaktaydı. Yıkılan binanın altında Roma dönemi AGORA kalıntıları olduğu da iddiaları sonrasında, doğal olarak belediyenin hizmet binası çalışmaları durduruldu. “Müzeyi ve Belediyeyi Uyarıyoruz Bu İnşaatın Temelinde Tarih Yatıyor “ denilerek..

***

Bu haber ve yorumlara katılan başka bir tarih uzmanımız da şu yorumlarla konuya katkı sağlıyordu: “habercilik anlayışınız için sizi tebrik ediyorum. Evet müze müdürlüğünce hemen buraya el atılmalıdır. Marmaray kazıları ister istemez İstanbul tarihini aydınlatmıştı. Bu da belki şehir tarihimiz için yeni ufuklar açabilir”.. Görüldüğü gibi (inşaat temellerinden) Ereğli’nin 2-3 bin kent tarihinin ortaya çıkarılmasının heyecanı yaşanıyordu.
***

Ne bileyim; Ülkemizin diğer kentlerindeki antik tiyatroları düşünerek yaşanan heyecan sonrasında “..daha nerede olduğunu dahi bilemediğimiz antik Heraklea Pontika''nin antik tiyatrosu aklıma gelince.. Kime küfredeyim bilemedim açıkçası” diyen bir tarih uzmanı da vardır belki kentimizde… Hatta “Antik tiyatromuz şu anda hala muamma ama yakın bir zamanda bir sürpriz gelişme olabilir” diyen de çıkabilir. Yani kentimizin Roma Heraklea tarihinin kaybına Üzülenler de olabilir.. “Hepimiz Heraklealıyız” da diyebilirler.. Haklılar tabii!.. Gerçekten, Ereğli’nin pardon HERAKLEA’nın PONTİKA döneminin tarihi eserleri günümüze taşınamamış..

***

Bırakın 2 bin yıllık bu ROMA dönemi eserlerini, 600-700 yıllık dönemdeki (bir çok) Osmanlı-Türk dönemi eserleri de (camiler-tekkeler-köprüler-yollar-hanlar-hamamlar vb) günümüze taşınamamış.. Bunları neden dile getirmiyor ilgili üstatlar, bilmiyorum.

***
AMMAAA…

1-İşte benim derdim bu “ammaaa”dan sonra başlıyor. Biz daha “EREĞLİ ne zaman Türk İslam kenti oldu”ya cevap veremezken, kentimiz tarihçileri Bizans aklını kabullenirken, yani İspanyol gezginlerin Fransız gezginlerin ifadelerini kabul edip de (Safranbolu’ya validesini ziyarete gidişinin öyküsünü de dile getiren) 1600’lü yıllardaki Katip Çelebi gibi önemli bir “tarih-daşımızn” Cihannüma’sındaki Ereğli tarihi bilgilerini reddederken;

2- Ereğli ve çevre köylerinde eserlerini arşiv belgeleri üzerinden ortaya koyduğumuz ORHAN GAZİ’nin yöremizdeki emeğini yok sayıp vefasızlık ederken;

3- Aynı dönem hakkında önemli bir sembol eserimiz SULTAN ORHAN CAMİİ ve SULTAN SÜLEYMAN CAMİİ’lerinin tarihimizde önemine duyarsızken;

4- 200 yıllık yakın tarihimizdeki önemli bir değerimiz olan UZUN MEHMET’e sahip çıkamazken ve de aleyhinde ifadeler sarfeden Ereğlili tarihçilerimiz de bulunurken;

5- Ereğli’nin her yıl törenlerle andığı Alemdar Gemisi şehidimizin mezarının bile nerede olduğu bilinmezken;

Ayrıca, biz şehit Recep Kahya’nın taa Rize’deki ailesine ulaşıp da Ereğli’ye gelmelerini sağladığımızda sosyal medyada şu ifadelere yer verilmişken: “Düzenleme Komitesinin bir başarısı bunu tebrik ederken, Ereğlili kahramanların ailelerinin neden ikinci planda kaldıklarını(!), Oraya dedelerinin onurunu yaşamak adına yaşlı, ayakta durmakta zorlanan ama yine de oraya gelen yaşlı teyzelerin neden "bunlar da Ereğlili kahramanların torunları" diye davetlilere ve protokole lanse edilmediklerini merak ediyorum doğrusu! Sırf sahaya oynamak mantığı ile yine Ereğli Çocuğu ikinci planda kaldı(!) Bunun için acaba kimi yereceğiz! Mükafatı alan (!) yergiyi de sahiplenir mi acaba????”.

Yukarıdaki ifadelere yorum sizlerin.
ALEMDAR için “Kurtuluş Savaşımızın ilk ve tek deniz zaferi” denilmektedir ve “Kurtuluş Savaşındaki tek deniz şehidi olarak kabul edilen Rizeli Recep Kahya’nın ailesi ilk defa (9.2.2016) Ereğli’ye gelmişken, yukarıda belirtilen ifadeleri şovenist bulanlarınız elbette ki olacaktır. Unutulmasın ki o şehidin Ereğli’mizin kurtuluşunda hakkı vardır. (Haa, biz herhangi bir mükafat alamadığımız için yergiyi de hak etmiyoruz herhalde.)

6- Alemdar Gemisindeki 23/27 Ocak 1921’de yaşanan savaşın tarihi 9 Şubat diye değiştirilmiş (kitaplara bile girmiş) ve resmi programlar (yıllarca) yanlış tarihte icra edilirken;

Bu tarihin yanlış olduğunu ortaya koyduğumuzda belki birileri şu ifadeleri yazabilir:“Ereğli tarihini kültürünü araştırıyorum diyenler, belki de var olanları gereksizce değiştirerek, tarihi gerçeklerin silinmesine sebep oluyorlar”..

7- Bu köşede 6 Eylül 2016’da “EREĞLİ’DE YAZILAN TARİHİ BİR ESER: “Kitâbü Bahri’l-Esved ve’l-Ebyaz” başlığıyla bir yazı yayınladık. O yazıya göre 1600’lü yıllarda Ereğli Kalesinde tarihi bir kitap hazırlanıyor. Her fırsatta Fransız seyyahların Ereğli hakkındaki (birkaç günlük) gezi notlarını paylaşma sevdasında olanlar, neredeyse tarihimizi Fransızlar yazdı dedirtecek gibidirler. Oysa işte o yazımızdan anlaşıldığı kadarıyla bir hemşehrimiz Piri Reis’i örnek alırcasına “Kitâbü Bahri’l-Esved ve’l-Ebyaz” adlı bir esere imza atıyor. Amaaa.. O eser Türkiye’de ve Ereğli’de değil. İTALYA’da..
Yani eserimiz nasıl olduysa, İtalya kütüphanelerindeki yerini almış ve hatta bu eseri bir ALMAN Türkolog tıpkıbasımını yapmışken;

8- Türk İslam tarihimize dair, (yeni nesle yönelik olarak) hiçbir çalışma ve çaba ortaya konmazken ve de bu yöndeki iyi niyetli çabalarımız YOK SAY(DIR)ILIRKEN;

9- Osmanlı Arşivlerinden incelediğimiz belgelerde gördük ki birçok köyümüzde “camiler-tekkeler-türbeler-yollar-hanlar-HAMAMLAR-köprüler yok olmuşken” ve bunlar hakkında halkımızın önüne bu konuda hiçbir araştırma konul(a)mamışken;

Belediye Binasının inşaatı altında bir hamam olduğu da belirtiliyor. Fakat bu hamamın Osmanlı dönemine mi Roma dönemine mi ait olduğunu da bilmiyoruz. Fakat, bahsedilen HAMAM’ın Roma dönemine ait olduğunu belirtenler bulunmaktadır.

Ama bu köşede yayınladığımız bir yazımızda, EREĞLİ’de 1500’lü yıllarda FİRUZ AĞA HAMAMI olduğundan bahseden bir belgeyi (şöylece) paylaşmıştık: “Ereğli’de bulunan bu hamam vakıf değildir. Son tahrirde 2100 akça hasıl kaydedilmiştir. (Kaynak: KK TD 547, v.92b.)”..
Ereğli’de hiç kimse bu gibi Türk tarihi unsurlarımızı dile getirmezken;
(Bakınız: http://www.ereglihakimiyet.com/yazarlar.asp?id=1584)

10- Ereğli’mizin “TÜRK İSLAM TARİHİNE, İNCİR AĞACI MI DİKİLDİ ACABA” DİYE SORAN VE ARAŞTIRAN OLMAZKEN;

-İŞİMİZ; Roma döneminin AGORA’larına, ROMA TARİHİNİN UNSURLARINA MI KALDI mı acaba diyenleriniz elbette olacaktır!?

Önce kendi tarihimizi, kendi tarihi kişilerimizi, kendi tarih unsurlarımızı ortaya koymak dururken; değil mi?.. Ne dersiniz EREĞLİLİLER..

 



27.09.2016 11:49:37

Bu yazı 1922 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )



Şu anda 23 kişi online
Toplam ziyaret : 76.124.455

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!


Devamını oku »

22.04.2024 09:17:43 tarihinde yazıldı
245 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
558 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1475 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
559 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri