(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

ALEMDAR GEMİSİ OLAYI NE ZAMAN OLDU?

Recep ÇETİN

Ereğli Tarih Doğa Derneği Başkanı Gürdal Özçakır ile araştırma metinlerimiz üzerinde bir süredir tartışma halinde göründüğümüz aşikardır. Fakat itiraf etmeliyim ki bu (Ereğli yerel tarihi üzerindeki) tartışmalarımız Ereğli yerel tarihine bazı güzel sonuçlar da üretmiştir. Bu tartışmada şahsımız “Ereğli, Orhan Gazi döneminde Türk İslam kenti olmuştur” derken, Özçakır İspanyol gezginin yazdığı “Ereğli, Bayezid döneminde para ile satın alınmıştır” diyordu. Yine şahsımız “Kömürün kaşifi Uzun Mehmet Ereğlilidir ve efsane değil gerçek bir kişidir” derken, Özçakır “Uzun Mehmet efsanedir”cilerin tezini dile getiriyordu. Hatta bu tartışmalarımız Zonguldak’taki bir yazarın makalesine bile konu oluyordu. Ama her iki konuda da Osmanlı arşivlerine yaptığımız başvurular Ereğli adına güzel sonuçlar elde etmemizi sağladı.
Tekrar ediyorum, tüm bu tartışmalar, Ereğli tarih araştırmalarına katkı sağlamıştır. Bakın Ereğli yerel tarihi üzerine (amatörce bile kabul edilse) 4 kitap yayınlama çabasını gösterdim. Tebrik ve teşekkür edici faktörler olmamasına rağmen… Kitap çalışmalarımız ile beraber bu köşede iki yıla yakın zamandır (haftada bir) yine yerel tarihimiz üzerinde yazılarımız da yayınlanmaktadır.
***
“ALEMDAR HADİSESİNİN HİTAMI”
başlıklı 1921 tarihli bir yazıyı bu köşede iktibas etmiştik. Osmanlıca olan bu yazının (1921 olan tarihini) sehven (Hicri’nin Miladiye çevrilmesindeki aceleden kaynaklı hata ile) (Hicri-1337 diye asıl tarihi belirtmiş olmamızın yanında) 1922 diye yazmış idik.. İyi ki bu küçük hatayı yapmışız. Gördük ki daha büyük hatamız bu şekilde ortaya çıkmış oldu. O yazımıza Özçakır şu yorumu yazmıştı: “Sayın ÇETİN lütfen artık sizin yaptığınız hataları düzeltmekten yoruldum. ALEMDAR Olayı 1921 yılında gerçekleşti. Bir kere bu gazete 1922 yılına ait olamaz. KARADENİZDE BİR DESTAN GAZİ ALEMDAR GEMİSİ adlı kitabımda ben bu belgeyi 8 yıl önce zaten paylaşmıştım. Sizin cephede değişen bir şey yok. Köşenizden yine başka şahısları kışkırtmak amaçlı yazılara devam ediyorsunuz yazık. Bu gazete 19 Şubat 1921 tarihlidir ve bahsettiğim kitabımın 48. ve 49. sayfasında yer almaktadır”. (Bu yorum, bu köşede 9 Şubat 2016 tarihindeki yazımıza yapılmıştır).
“Sizin yaptığınız hataları düzeltmekten yoruldum” diyen Özçakır bir yanlışı düzeltmeye çalışırken, daha büyük yanlış yapıyor ve 6 Şubat 1921 tarihli gazetenin, üzerindeki tarihine 13 gün daha kendisi ilave ederek 19 Şubat diye diretiyordu, öyle ki bu yanlışını “özel-vıp” bir eser(in)e de kaydetmişti. Böylelikle de Ereğli tarihinin önemli bir olayının “günü” yanlış olarak kaydedilmişti.

Özçakır yine 6 Şubat 1921 tarihli (Osmanlı dönemi) bu gazete için yazdığı başka bir yorumda şöylece ısrar ediyordu: “19 Şubat 1921 tarihli ‘yani olayın gerçekleştiği günden 10 gün sonra’ gazete bu haberi yapmış” diyordu. Oysa ki bu ifadesi, Rumi takvimin miladiye çevrilmesindeki 13 gün ilavesinden oluşuyordu. Fakat, 6 Şubat tarihli bu gazete (Alemdar Hadisesinin Hitamı başlığıyla) 27 Ocak’ta yaşanmış olayı, 6 Şubat 1921’de haber yapıyordu. (Yani 10 gün sonra).

Özçakır’ın bu kitabını hiç görmemiştim. Fakat bu kitabı temin ettikten sonra gördük ki Alemdar’da şehit verdiğimiz gün olan 27.01.1921 tarihinin yanına açılan parantezlerde özellikle (09.02.1921) yazılmaktaydı. Ve bu durum, kitap boyunca onlarca kez tekrar edilmekteydi. İşin ilginci de bu kitap, sivil ve askeri uzmanlar tarafından yazılmış ve tashih edilmişti. Kitabın ÖNSÖZ’ünde, (Deniz Kuvvetleri Komutanı) Oramiral Metin ATAÇ tarafından yazıldığı belirtilen metin içinde “Bu kitap, sekiz yurtsever denizcinin Kurtuluş Savaşına katılmak için gemiyi İstanbul’dan kaçırdıkları 05 Şubat 1921 tarihinde başlayan kahramanlık destanını ve sonraki gelişmeleri ortaya koymak için yazılmıştır” denilmekteydi..
(Neyse, işte bu tartışmalar, Ereğli tarihinde ‘günümüzde yapılan bir hatanın düzeltilmesine’ bu şekilde faydalı olacaktı.)
***
Yukarıda belirttiğimiz gibi; 16 Şubat 2016 tarihli yazımızda “ALEMDAR HADİSESİNİN HİTAMI HABERİ” başlığı altında şu ifadeleri yazmıştık: “Gazeteden iktibas ettiğimiz ve sehven 1922 olarak belirttiğimiz yazımızdaki, ‘yıl’ üzerine iki yorumda bulunulmuştur. İlgili yazımızı tercüme eden arkadaşımızın, yılı belirtme noktasında hatası bulunmaktadır fakat bu hatanın, bahsedilen gazete nüshasındaki diğer hatalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; HAKİMİYETİ MİLLİYE Gazetesindeki Tarih, Rumi Takvim ile 6 ŞUBAT 1327 olarak yazılmış ama doğrusu 6 ŞUBAT 1337 (6 ŞUBAT 1921) olacak.”.. “Bu gazete nüshasında Hicri Takvim de (27 Cemaziyelevvel 1329 şeklinde) yanlış yazılmış ama doğrusu 27 Cemaziyelevvel 1339 olacak.”
“MİLADİ TAKVİM İSE GAZETEDE 1820 YAZILMIŞ AMA DOĞRUSU 1921 OLACAK. Bizim köşemizde yazdığımız tarih olan 1922’yi belgeyi okuttuğumuz arkadaşımız bu gazetedeki tarihi hicriden miladiye çevirirken 1921 olacakken 1922 diye hatalı çevirmiş idi. Fakat belgenin 1922 yılına ait olduğunun belirtilmesi, gazetede üzerindeki tarih yanlışlarından doğmuş olduğu anlaşılmaktadır.. SONUÇ olarak; o iktibas ettiğimiz gazete, (R) 6 ŞUBAT 1337 (6 ŞUBAT 1921) tarihlidir.
(Önemli: Rumi takvim ile Miladi takvim arasındaki 13 günlük farktan doğan sıkıntının, 1917 sonu itibariyle giderilmiş olduğu ve 1.1.1918’den itibaren 13 günlük farkın da bu şekilde giderildiği, kaynaklarda belirtilmektedir..)”
KUTSAL KIVRAK: “Gazi Gemi Alemdar” kitabında Kutsal Kıvrak’ın da şu ifadelere yer verdiğini görüyoruz: “…Alemdar Olayı, Rumi 23/27 Ocak, Miladi 5/9 Şubat 1921 tarihleri arasında yaşanmış bir deniz destanıdır(sayfa-4)”..

KDZ EREĞLİ KAYMAKAMLIĞI’nın resmi internet sitesinde de “..Milli Mücadeleye kaçış zamanı gelmiştir. Gemide kalan 7 kahraman denizci Karadeniz de olan çok şiddetli fırtınayı da fırsat bilerek 23 0CAK 1921 (Miladi 5 Şubat 1921) gecesi saat 24.00’ü gösterirken vira Bismillah deyip demir alırlar” denilerek, (güya) Rumi takvimin Miladi takvime uyarlandığı görülmektedir. Yine aynı ifadeler, Kdz Ereğli Belediyesi resmi internet sitesinde de yerini almıştır: “Milli Mücadeleye kaçış zamanı gelmiştir. Gemide kalan 7 kahraman denizci Karadeniz’de olan çok şiddetli fırtınayı da fırsat bilerek 23 0CAK 1921 (Miladi 5 Şubat 1921) gecesi saat 24:00‘ü gösterirken ‘vira Bismillah’ deyip demir alırlar”..

 

RECEP KAHYA’YI; 27 OCAK’TA MI, 9 ŞUBAT’TA MI ŞEHİT VERDİK?

Alemdar Gemisi olayı hakkında ortaya bir eser koymuş değilim, bu konuda sadece birkaç köşe yazısı yayınlamış bulunmaktayım. Yazdığımız yazıları yazarken bu konuda kitap yazmış kişilerin eserleri başucu kaynağı niteliğindedir. İşte bu eserlerden yaptığımız okuma ve inceleme sonrasında, biz de daha önceki o birkaç yazımızda 9 Şubat tarihini kullanmış ve yazmıştık.

Yukarıda da değindiğim gibi bu konuda bir kitap ortaya çıkarmış olan (ki bu kitap, 2008’de 205 adet basılmış ve ben bu kitabı daha geçen hafta görme imkanına sahip oldum) Ereğli Tarih Doğa Der. Başk. G. ÖZÇAKIR ile bu konu üzerindeki tartışmalar sonrasında, gördük ki “Recep Kahya’nın şehit olma ve anılma günü” 9 Şubat 1921 değil, 27 Ocak 1921’de olmalıdır.

***
N. PEKER- ÖL, ESİR OLMA: Alemdar Gemisi olayının 23-27 Ocak 1337 (1921) günlerinde mi 5-9 Şubat günlerinde mi yaşandığına dair ikilik oluşmasının sebebini bilmiyorum. Ama “Öl Esir Olma” kitabının 10. Sayfasında, Yazar PEKER “23.01.1921 tarihini yazıp” sonra da (1) dipnot eklemiş ve o dipnotta şu ifadeyi yazmıştır: “Yıllar miladiye çevrilmişse de aylara 13 gün ilave edilmemiştir”. Rumi takvim sonrasında, Miladi takvime 13 gün eklenmesi durumunun işte bu kitaptaki dipnotun etkisi ile olduğunu düşünmek olasıdır. Öyle ki N. Peker’in bu dipnotu, Yazar Erol Mütercimlerin “DESTANLAŞAN GEMİLER” kitabının (1987 yılı baskısının) 200. Sayfasında başka bir dipnot olarak yer almıştır. Mütercimler’in düştüğü dipnot şöyle: “Yazarın kendi ifadesine göre, yıllar Miladiye çevrilmişse de aylara çevrilmemiştir. Biz tüm tarihleri Miladiye çevirerek veriyoruz”..

***
“İSTİKLAL MARŞI” YİNE AYNI YIL KABUL EDİLDİ: Yaşanan savaşlar sonrasında 1920’de TBMM kurulmuş ve yeni devletin marşı 1921’de seçilmiştir. Bu marş, İSTİKLAL MARŞI’mızdır. Bu marş, o günkü takvime göre 12 Mart 1337 (1921) tarihlidir. Alemdar gemisi olayı da yine aynı yılın Ocak ayı içinde yaşanmıştır; yani marşın kabulünden 40 gün önce yaşanmıştır. Bu durum bile, Ereğli’deki ALEMDAR ŞEHİDİ’nin anıldığı günün doğru tespit edilmesinde kayda değerdir.

1961 YILINDA, EREĞLİ’DE 27 OCAK’TA TÖREN YAPILDI: 26.01.1961 tarihli Şirin Ereğli Gazetesinin haberi şöyle: Alemdar Vak’asını Anma Töreni Yarın Yapılacak. Belediye Sinemasında başlayacak tören denize atılacak çelenklerle sona erecek. Alemdar Vak’asının anma günü yarın ilçemizde büyük bir törenle kutlanacak. Törene saat 10.30’da Belediye Sinemasında başlanacak. Subay ve öğrenciler tarafından yapılacak konuşmalar, anlatılacak hatıralara müteakip deniz vasıtaları ile hadisenin cereyan ettiği mahalle gidilecektir. Burada bir manga deniz eri tarafından havaya ihtiram ateşi yapılacak, denize çelenkler bırakılacaktır. Törenin canlı ve güzel olması için Kaymakamlık, Milli Eğitim ve Üs Kumandanlığı müştereken tedbirleri almıştır”.

Yukarıdaki gazete haberinden iki gün sonra (28.01.1961) yine aynı gazete şu haberi yapıyordu. “Ereğli’nin Şeref Menkıbelerinden Biri Olan Alemdar Vak’ası Dün Büyük Bir Törenle Anıldı”. “Saat 10.30’da Belediye Sinemasında başlayan ve konuşmalar yapılıp, şiirler okunan töreni müteakip, deniz vasıtaları ile vaka mahalline gidilip havaya üç el ateş yapıldı, denize çelenkler atıldı. İlçemizin şerek ve kahramanlık destanlarından biri olan Alemdar vak’asının anma töreni dün yapılmıştır. Törene saat 10.30’da Belediye Sinemasında başlanmıştır. Toplantıda ilk ve orta okul ile sanat enstitüsü öğrenci ve öğretmenleri askeri birliklerimiz subay astsubay eratı ile halktan büyük bir topluluk hazır bulunmuştur. Üs Kumandanlığı adına Deniz Teğmeni Tahsin Tonyalı tarafından günün mana ve emniyeti ile tarihçesini belirten bir konuşma yapılmış konuşmayı müteakip öğrenciler şiir okumuşlardır”.

PROF. DR. ALİ SARIKOYUNCU: “Milli Mücadelede Zonguldak Sancağı” adlı kitabının 73-83. Sayfaları arasında Alemdar Gemisi Olayı başlığıyla bu konuyu işleyen Sayın Sarıkoyuncu, bu hadisenin 23/27 Ocak 1337 (1921) arasında yaşandığını belirtmiştir.

İSTİKLAL HARBİ’NDE BAHRİYEMİZ: “Kurtuluş Savaşında Bir Destan: GAZİ ALEMDAR GEMİSİ” adlı kitabın basıldığı 2008’de Türk Deniz Kuvvetleri’nce başka bir kitabın daha basılmış olduğunu görüyoruz. O kitap “İstiklal Harbi’nde Bahriyemiz” adını taşımaktadır. Alemdar Gemisi Olayının tarihlerine bu kitaptan da baktık. Bu kitapta olayın tarihi verilirken 23/27 Ocak 1337 (1921) tarihleri verildiğini gördük.

DOÇ. DR. AHMET EFİLOĞLU: Gürdal Özçakır’ın “Karadeniz’de Bir Destan GAZİ ALEMDAR GEMİSİ” adlı kitabında, ‘belgenin tarihinin doğrusunu 19 Şubat 1921 tarihli olduğunu’ iddia etmesi üzerine, Bülent Ecevit Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Doçent Dr Ahmet Efiloğlu hocamıza ilgili gazetenin resmini paylaştık ve bilgisine başvurduk. Sayın Efiloğlu:

“Okuduğumuz 6 ŞUBAT 1921 tarihli Hakimiyeti Milliye gazetesindeki haberden de anlaşılacağı üzere bu hadise 6 ŞUBAT 1921''den önce olmuştur. Çünkü o haberde Alemdar hadisesinin bilmeyen yoktur deniliyor. Demek ki hadise şubat ayından önce olmuştur. Kaynaklarda verilen tarihleri esas almanız gerekmektedir. 13 gün ilave etmemek gerekmektedir.”
“Sizin gönderdiğiniz görüntüde Rumi takvim olarak 6 Şubat 1327 okunuyor ancak doğrusu 6 Şubat 1337 (yani 6 Şubat 1921) olacak. Miladi takvim ise gazete de tamamen yanlış yazılmış. Gazetede 1820 yazılmış doğrusu 1921 olacak. Benim aynı gününün nüshası olarak gönderdiğim gazetede Rumi takvim açık bir şekilde 1337 okunuyor. Rumi takvim ise elle çizilmiş doğrusu 1921 yazılmış” .. “Gazetede Hicri takvim de yanlış yazılmış, 27 Cemaziyelevvel 1329 yazılmış ancak doğrusu 27 Cemaziyelevvel 1339 olacak” şeklinde bizimle bilgi paylaşımında bulundu. Bu bilgi paylaşımı da bu tartışmalı durumun giderilmesinde faydalı oldu. Bu bilgi alış verişi sonucunda, bu gazetenin (Rumi) 6 ŞUBAT 1337 - (Miladi) 6 ŞUBAT 1921) tarihli olduğunu değerlendirmiş bulunmaktayız.

RUMİ TAKVİM HAKKINDA: Rumi takvim, “Hicret''i (Miladî 622) başlangıç kabul eden güneş yılı esasına dayalı bir takvim. Dünya''nın Güneş etrafında dolanımını esas alan Şemsî Takvim düzeninde, 13 Mart 1840''ta uygulanmaya başladı. Kamerî takvim sisteminde bir yıl 354 gün, Şemsî takvim sisteminde ise Dünya''nın Güneş etrafında dolanımı esas alındığından bir yıl 365 gün olarak hesaplanır.” “Rumi takvim, Batının kullandığı Gregoryen miladi takvimden 13 gün gerideydi. Rumi ile miladi arasında -her iki takvim de güneş yılı esasına göre düzenlendiği için- aradaki 13 günlük fark sabitti, böylece Hicri takvimin aksine mevsimlerin hep aynı aylara denk gelmesi temin edilmiş oldu, yıl farkı da takvimin başladığı zamanki fark olan 584 yıla sabitlenmiş oldu. Bu fark; Rumî Takvim''in Jülyen Takvimi''ni, Miladî takvimin ise Gregoryen Takvimi''ni esas almasından ileri gelir. 8 Şubat 1332 tarih ve 125 sayılı kanunla Jülyen esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumi takvime geçildi. Bu değişiklik Miladi takvimde 1917 senesine denk gelir”.
“15 Şubat 1332 tarihini 1 Mart 1333 (M. 1917) günü takip etti, böylece tarihten 13 gün silinerek gün sayısındaki hata düzeltildi”.. “1333 Rumî yılı, teknik sebeple 1 Mart''tan başlamakla beraber 10 ay devam ederek, 31 Kanunievvel (Aralık) 1333 (1917) günü sona erdi”.. “1334 Rumî yılının ilk günü ise 1918 miladî yılının ilk günüyle aynı anda Gregoryen takvimi esasına uygun olarak 1 Kanunisani (Ocak) oldu. 13 günlük fark böylece giderilmiş oldu. 1334 Rumi yılından (M. 1918) itibaren Rumi ve Miladi takvimlerdeki ay ve gün farkı ortadan kalktı. Denkleştirmenin başlangıcı 1 Kanunisanî 1334 = 1 Kanunisanî (Ocak) 1918 şeklinde gerçekleşti. Kaynak: VİKİPEDİ

NETİCE-İ TALEP: Yukarıda belirttiğimiz durum değerlendirildiğinde Alemdar Gemisi ve Şehit Recep Kahya’nın o zaferinin anılması ve kutlanılmasında bir TARİH HATASI YAPTIĞIMIZ görülecektir. En son 9 Şubat 2016’da “İstiklal Savaşı’nın ilk Deniz Şehidi Recep Kahya’yı Anma ve Alemdar’ın Kdz Ereğli’ye İntikalini Kutlama Günü” adıyla kutladığımız günün hatalı olduğunu, doğrusunun 27 Ocak olması gerektiğini, yeni kutlama yıl dönümlerinde bu konudaki hatanın giderilmesi durumu ortadadır.


ALEMDAR’DA “TEK” ŞEHİT YOK, “BİR ÇOK” ŞEHİT VAR İDDİALARINA BİR KATKI DAHA: Köşemizi takip edenler hatırlayacaktır. Alemdar’da “tek şehidimiz var o da Rizeli Recep Kahya’dır” şeklindeki genel kabule inat, “hayır 3 hatta 5 şehit olduğunu belirten kaynaklar da bulunmaktadır” diyenler olmuştu. Bu duruma o gün (27.01.1921) yazılmış bir belgeyle katkı sağlayabiliriz. Belgeyi yani telgrafı (bizzat o günün) Ereğli Liman Reisi Nazmi Bey yazıyor. O telgrafta şu ifadeler var: “Kastamonu Havalisi Kumandanlığına: Dün gece Fransız tahtelbahir (denizaltı) muhribi tarafından yakalanıp Dersaadet’e (İstanbul’a) sevk olunan Alemdar Vapuru mürettebatı yolda muhafızlarını basarak Ereğli Limanına iltica etmiştir. Esna-yı firarda (kaçış sırasında) tahtelbahir muhribi tekrar yetişerek iki saat kadar mürettebata ateş etmiş ve mürettebat tarafından mukabele olunmuştur. Yüzbaşı Tilli ile dört asker esir olup, bizim üç (asker) yaralı BİR TANESİ DE ŞEHİTTİR. Esna-yı ilticada (sığınma sırasında) mürettebatı teşhi’ (desteklemek) için üzerlerine sandallar çıkarılmış ve böylece limana sokulmuştur. Limanda geminin tekrar düşman eline düşmemek için batırılmasına emir verilmiştir. Sahilden muhrip üzerine ateşe el’an devam edilmekte olduğu ve lazım gelen tafsilatın arz olunacağı”- Liman Reisi Nazmi-Ereğli– Tarih: 27.01.1921”..

Yine başka bir belge de Muhiddin Paşa’dandır: “Zonguldak Mutasarrıflığına: Erkan-ı Harbiye-28.01.1921” Belgede: “Şimdi Ereğli Limanına iki Fransız torpidosunun geldiği haberi veriliyor. Bunların Mösyö Tilli ile dört Fransız neferi istemeleri ve tehdidatla bulunmaları pek muhtemeldir. Zonguldak’taki Fransız kumandanına evvelki gibi tebligatta bulunursunuz. Yani ALEMDAR’ın ve diğer Osmanlı bandıralı vapurların masuniyeti temin olunursa bunların teslim olunacaklarını, yok eğer EREĞLİ’ye fiilen tecavüz olursa, bu zabitle maiyetinin hayatlarından mesul olmayacağını bildirirsiniz. Toroido muhribinin EREĞLİ’DE BİR NEFERİMİZİ ŞEHİT ve üç neferimizi yaralayan ve hastaneye mermi atan tecavüzden sonra tekrar Ereğli’ye bir tecavüz vaki olursa, buna başka türlü mukabelede bulunulmak mecburiyetinde kalacağımı bilmeleri iktiza eder. Alınacak cevabın süratle iş’arına rica ederim, mahallinde Emin Efendi’ye yazıldı. (Bu belge ÖL ESİR OLMA’da 28.01.1921 tarihli olarak belirtilirken, Özçakır’ın Gazi Alemdar Gemisi adlı eserinde 28.01.1921 -“9 Şubat 1921” tarihi ile belirtilmiştir.)

ÖZÇAKIR’IN “GAZİ ALEMDAR GEMİSİ”NDEKİ TARİH YANLIŞLARINDAN..

 



2.08.2016 17:34:53

Bu yazı 2916 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (4)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )

03.08. 12:21:15
Alaattin Arslan diyor ki;

Recep bey gerçekten önemli bir araştırmaya imza attınız. Eğer bu iddianız doğru olarak kabul edilirse, bir ayıbımızı ortaya koymuş gibisiniz. Resmi erkan ve devlet okullarının ve de halkımızın iştiraki ile her yıl dokuz şubatta yapılan resmi törenlerin gününün yanlış olduğuna dair bu araştırmanız için sizi kutlarım. Kaymakamlık davetiyesinden de anlaşılacağı üzere meğer önemli bir tarihi günümüzü bile yanlış günde anma-kutlama törenleri yapmışız.
04.08. 16:37:44
MEHMET CİVAK diyor ki;

Burada araştırma falan yok.Bu Alaattin Beyefendi de gaz veriyor.Bu gidişle Recep Hoca'da kendini büyük tarihçi sanacak.Bu işler bu kadar kolay mı?
17.09. 20:56:01
Alaattin Arslan diyor ki;

Mehmet Civak'a cevabımdır. Recep beyi Ereğli hakkındaki araştırmaları ile tanıyorum. Kimseye gaz vermek gibi bir düşüncemiz yok. Hem gaz vermek tabiri bu araştırmacımıza saygısızlık değil mi. Ayrıca, bu yazısında o kadar bilgi belge kaynaklar karşılaştırmalar varken, "burada araştırma yok" demeniz de yazarın araştırmalarına saygısızlık değil mi. M. Civak, keşke sizin bir ARAŞTIRMA yazınızı okumuş olsaydık da araştırma yazısı nasıl oluyormuş öğrenmiş olsaydık. Tekrar ediyorum, Recep bey bu yazısında Ereğli tarihi adına önemli bir hatanın düzeltilmesini gündeme taşıyan bir ARAŞTIRMA yapmış.
23.07. 22:56:30
hali sarı diyor ki;

Recep Hoca, önemli bir konuyu gündeme getirmişsin. Bir yanlışın düzeltilmesi için çabanı takdir ederim. Tebrik ederim. Çünkü ben de büyüklerimden dinledim, çok eski tarihlerde 27 ocaklarda bu gün kutlaması yapılmış. Aşağıdaki CİVAK'ın yorumunu okuyunca, bu yorumu yazmak zorunda kaldım.


Şu anda 9 kişi online
Toplam ziyaret : 76.107.034

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!


Devamını oku »

22.04.2024 09:17:43 tarihinde yazıldı
226 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
554 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1472 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
559 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri