(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

ALAPLI-BÜYÜK TEKKE’DE SEYYİD MUSTAFA TÜRBESİ

Recep ÇETİN

GİRİŞ NOTU:
Aşağıdaki yazımız, ORHAN GAZİ VE BİR FETİH adlı kitabımızdan iktibas edilmiştir.

SEYYİD MUSTAFA TÜRBESİ:
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in torunu Hz Hasan’ın soyundan günümüze kadar var ola gelen soya “Seyyid”  denilmektedir. Büyük Tekke köyümüzdeki türbede de Osmanlıca yazılmış bir taştan anlaşıldığı kadarıyla yöremizde de Peygamberimiz Hz Muhammed’in soyundan insanlar yaşamış ve görev ifa etmişlerdir. Bu soydan olan o zatın ya da diğer zatların soy devamı günümüzde (yöremizde) devam etmekte midir bunu bilmiyoruz ama bu konu ayrıca araştırma konusudur.

Büyük Tekke köyündeki türbe, bir tepede ve gayet güzel bir yerde bulunmaktadır. Türbenin avlusunda, Osmanlı dönemi yöre tarihi üzerine ışık tutacak fazla sayıda Osmanlıca mezar taşının toplanmış olduğunu gördük. Bazılarını okuttuk da. Önemli bulduğumuz taşlar da oldu.

 (R.Ç: Bu konudaki medyada yayınlanan haberlerimiz sonrasında, bu mezar taşları Kdz Ereğli Müzesine alındı. Bakınız:

http://www.haberler.com/alapli-da-ki-tarihi-mezar-taslari-muzede-koruma-6867534-haberi/-14.01.2015)

Türbenin hikayesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbede emeği olanlardan biri olan, köy sakinlerinden İbrahim Efe’den, Türbede yatan zatın kimliği hakkında şu rivayetleri dinlemiş idik. “Biz çocukluğumuzdan itibaren şunları duyduk. 1300’lü yıllarda Orhan Gazi yöremize uç beyleri göndermiş. Yörede yaşanan çatışmalarda “ilk” şehit olan kişinin bu türbedeki zat olduğu rivayetini duyduk. Hatta o olaydan çok uzun yıllar sonra yine o şehidin bir yakını köye gelmiş (araştırma yapmak üzere) ve iddiaya göre bulduğu mezar taşına göre, bu benim büyük dedem demiş ve yine başka bir iddiaya göre de köyde kalmış ve türbedeki ikinci mezar da o kişiye aitmiş. Ama biz bir şekilde o kişilerin “seyyid” olduğu bilgisini sıkça duyduk. Bu türbe, 4-5 yıl kadar önce yeni haliyle yapıldı. Daha önce ahşap ve kötü bir durumdaydı. Türbe yapım tarihi hakkında,  250-300 yıl kadar geçmişi olduğuna dair bilgi aktarımının olduğunu duyduk.  Türbe hakkında araştırmaları olan A.Sofullu Köyünden Doç. Dr. Mustafa CANBAZ’dan daha fazla bilgi alınabilir diye düşünüyorum” dedi.

(R.Ç: Yukarıya aldığımız bu nakil bilgiler sonrasında, Osmanlı Arşivlerinden çok sayıda belge temin ettiğimizi, bahsedilen zatın –belgelerde- SEYYİD MUSTAFA FAKİH adıyla belirtildiğini eklemeliyim.)

Yine Dernek Muhasibi Halil Yavuz ise “Biz köyümüzün bir derneği olan Kültür Dayanışma Derneği kanalıyla köy hizmetlerimizi karşılamaya çalışıyoruz. Bu türbenin hemen yakınında çok eski zamanlarda olduğu belirtilen bir cami vardı, adı Koca Camii. Tarihi hakkında bilgimiz yok, ne zaman yıkıldığını da bilmiyoruz. Bu türbede ise, 1967’lerde Ahmet Çakmak tamir-tadilat yapmıştı ama şimdiki hali 2006’da yapıldı. Ondan önce ahşaptı. Ahşap olan eski halinden bende bir belge kaldı, onu size vereyim” dedi. Biz de o belgeyi aşağıda sizinle paylaştık.

BÜYÜK TEKKE KÖYÜ
TEKKE-İ SAGİR’DE SEYYİDLER:

1844 yılı Osmanlı arşiv belgelerinde Küçük Tekke Köyünde 1 nolu hanede “Hoca oğlu Seyyid İbrahim Efendi bin Mehmet” adında bir zattan bahsedilir. Yani köyde bir “seyyid” olduğu ve bu “seyyid”in aynı köyde imamlık yaptığı belirtilmektedir.

Kaynak: (ML. VRD. TMT. d: 4711)  “Divan-ı Tekke-i Sağir tabi-i kaza-i Alaplı”

Hane: 1     Numara: 1Hoca oğlu Seyyid İbrahim Efendi    bin Mehmed

İmam-ı karye idiği (Tekke-i Sagir Karyesi)

Köydeki Seyyid Mustafa türbesinde Ahmed Hoca adı yazılı bir taş bulunmaktadır. Yukarıda da belirtilen şu ismin “Hoca oğlu Seyyid İbrahim Efendi bin Mehmed”in aynı aileden olduğu düşünülebilir.

TÜRBEDE DİKKAT ÇEKEN İKİ TAŞ-KİTABE AŞAĞIDA GÖRÜLMEKTEDİR:
Yukarıdaki taş türbenin içinde sandukaların başında bulunmaktadır. Günümüzdeki diliyle şunlar yazılmaktadır:

Ziyaretten murad olan heman duadır

Bugün bana ise yarın sanadır

Merhum ve meğfur Ahmed Hoca

Ruhuna Fatiha   -  11

NOT: Dikkatimizi çeken husus, yukarıdaki taşta 11 yazılmasıdır. Ya tarih yazılırken devamındaki sayı yazılmamıştır, ya da ayrı bir mesajı olmalıdır diye düşünülebilir. Rahmetli İbrahim Oral öğretmenin de dikkatini çeken bu sayılar, Oral’ın kitabında belirtildiği üzere Gülüç’te  (kendisinin yaşadığı zamanda gördüğü ve Horasanlı Ümmi Kemal ibaresi yazan taşta 11 olduğunu belirttiği) tespit ettiği başka bir mezar taşında da yazılı imiş. Fakat biz günümüzde o taşı tespit edemedik. Taşın mevcudiyeti hakkında bilgilerimiz yok. Bu taş gerçekten belirtilen ifadeleri taşıyorsa, Ereğli’deki Ümmi Kemal Hz tarihi hakkında bilgi verebilir.

Aşağıdaki yazılı taş, türbenin duvarına asılmış ve önceki ahşap türbeden alınmış. Taşın, türbede “Seyyid” olan bir zatı belirttiği anlaşılmaktadır.

 -“Maşallah”

”Lailaheillallah Muhammed Rasulullah”

”Haza makamı Seyyid Mustafa Kuddise sirruh”

(Anlamı: Bu makam Seyyid Mustafa’nındır.

 Sırrı ve hakikatı muazzez ve müşerref olsun)

 “Seyyid Ali Rıza Sene H. 1280 -  M.1864”

 

YAZAR İLHAMİ YAZGAN NE YAZDI:
Aynı coğrafyanın bir evladı olan Sayın Yazgan “Delilerin, şıhların, beylerin, ağaların, hacıların, hocaların kurduğu köy:
"TEKKE-İ KEBİR / ELEŞLER” başlığı altında şu ifadeleri yazar: “Bölgenin fethi sonrası ordu ile gelen zamanın fedaileri, gönüllülerini, teşkil eden şıhlar, dervişler başta olmak üzere Alaplı Bucağının toprağı daha verimli olduğundan oralarda konutlar kurmuşlar, tekkeler, zaviyeler bina inşaa etmişler, bu bucağın ufak bir çevresinde zamanla; Tekke-i Kebir, Tekke-i Zir, Tekkei sağır, (R.Ç: doğrusu Tekke-i Sagir yani Küçük Tekke olacak) Bektaşlı, Doğancılar, Gebe .. gibi tekkeler inşa edilmiş, çevrelerinde toplanan halk kütlelere buraları şenlendirip köyler meydana getirmişlerdir”..



9.06.2016 14:17:25

Bu yazı 6727 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (3)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )

10.06. 09:45:44
Serkan Elcivan diyor ki;

köyümüzün tarihcesi emeği geçenlere teşekkürler.
10.06. 09:52:02
RECEP ÇETİN diyor ki;

Peygamberimiz Hz Muhammed’in torunlarından olan Hz Hüseyin’in neslinden gelenlere SEYYİD; Hz Hasan’ın neslinden gelenlere de ŞERİF denilmektedir. Yukarıdaki metin içinde yer alan “Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in torunu Hz Hasan’ın soyundan günümüze kadar var ola gelen soya “Seyyid” denilmektedir” ifadesinde “Hz Hüseyin” yerine, sehven “Hz Hasan” yazılmıştır..
04.05. 10:50:25
Ayşe Çağlayangül diyor ki;

bende büyükdedemin geldiği yeri aramaktayım. Cide'nin köyüne çadır halkı olarak gelmiş ve küçük çocuk iken büyütülüp evlendirilmiş ve şavaşta şehit düşmüş....seyit kendisi Hz. Hüseyinin s.a. sülalesinden belki buradan gelmiştir...adını bilmiyorum ama hislerime göre Ahmet.Secereyi yazdırdım. Osmanın oğlu dediler...


Şu anda 16 kişi online
Toplam ziyaret : 76.120.858

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!


Devamını oku »

22.04.2024 09:17:43 tarihinde yazıldı
243 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
558 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1475 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
559 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri