(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

RECEP REİS’İN NÜFUS KAYIT BİLGİLERİ

Recep ÇETİN

RECEP KAHYA’NIN RİZE’DEKİ AİLE BİLGİLERİ:

Aşağıda, daha önce verdiğimiz nüfus bilgilerini tekraren veriyoruz:

Recep Kahya’nın Rize-Çayeli nüfus kütüğüne kayıtlı olduğunu görüyoruz. Osmanlı dönemindeki aile soy lakabı ARNAVUTOĞULLLARI.

Aileden Hasan’ın, 19.yy başlarında Makedonya’dan Rize’ye (Pazarköy’e) göç ettiği rivayet ediliyor. Hasan’ın (MAHMUT-Memiş-Ahmet-Mehmet-Ömer-Yusuf-Yakup-Aziz) adlarında çocukları olduğu belirtiliyor.

Recep Kahya’nın babası olan Mahmut’un da (RECEP-Hızır-H.İdris-İlyas-Hasan-İslam-Mahmut-M.Mustafa) adlarında çocukları olduğu belirtiliyor.
Rize Nüfus Müdürlüğü’nden, Recep (Kahya) adına alınan Nüfus Kayıt Örneğinde ailesi hakkında şu bilgiler temin edilebilmektedir. (Kaynak: Rize-Pazarköy-Orhan Naci Ak)

Rize ili Çayeli ilçesi doğumlu olan Recep’in nüfus bilgileri ise aşağıdaki gibidir:

Doğum Tarihi: 01.07.1873… Anne Baba adları: Fatma – Mahmut… Eşi: Asiye İpek (1877-1963) (Çayeli’nden - Ahmet ve Gülizar’dan olma)… Oğlu: Mahmut İpek (1904-1988) (Halk nezdinde Mustafa adı ile anılıyor)… *Şehit Recep’in oğlu olan Mahmut(Mustafa)’un çocukları: İbrahim-İsmail-Hasan-Mehmet---Hamdiye-Nazmiye-Huriye-Nuriye-Meryem.. (MEHMET İPEK ve eşi, 9 Şubat 2016’da Ereğli’deki resmi törenlere katıldı. Karadeniz Bölge Komutanlığı tarafından akşam yemeğinde ağırlandı.)

Kızı: Ayşe (?) (1910 doğumlu olan Ayşe, Güneysu-Adacami’ye evlilik gerçekleştirmiş).. Kızı: Fatma (?) (1908 doğumlu olan Fatma, kendi köyleri Pekmezli’de evlenmiş.

“Recep Kahya’nın ailesinin 1934 Soyadı Kanunu’nun kabulünden sonraki soyadları İPEK’tir.. Recep Kahya’nın eşi Asiye İpek Hanım 1950’li yıllarda şehit yetimi maaşına bağlanmış ve 1963’teki vefatına kadar bu maaşı almıştır. (Recep eşi ASİYE’ye şehit yetimi maaşı bağlandığına dair önceki yazımızdaki belgelerin görülmesinden sonra artık şüpheli soruların sorulmayacağını ve gerekirse bu aile fertlerinden özür dileneceğini düşünürüm.)..

Şehit Recep’in nüfusta Mahmut adıyla kayıtlı – halk arasında Mustafa İpek diye anılan bir oğlu Denizcilik Bankasının İstanbul Vapurunda serdümenlik yapmıştır (şehit babası gibi)..

RECEP REİS DÜMENCİ:
“Ereğli Kaymakamı Necati”nin “Kastamonu Havalisi Kumandanlığına” 27.1.1921 (saat 22 sonra- Numara 720)’de yazdığı ifadeler şöyledir: “Alemdar Vapuru 26/27 Ocak 1921’de, saat dokuz raddelerinde, semti malume doğru hareket ettikten sonra Ereğli Limanından bir Fransız motorbotu takarrüple nereye gittiğini ba’des sual:…” “..Ereğli’ye doğru yol vermesi üzerine, mezkur motorbot top ve mitralyözlerle ateş ve BUNLARDAN DÜMENCİ ŞEHİD ve dört nefer (asker) mecruh (yaralı) olması..” Kaynak: ÖL, ESİR OLMA

Recep Kahya’nın torunu olan Şemsettin Er ağabeyin şahsımıza ilettiği evraklar arasında Osmanlıca bir belgeden (yayından) çevrilmiş olduğu anlaşılan bir metin var. O metin “Kdz Ereğli Açıklarında İlk Muharebe-i Bahriye” başlığı taşımaktadır ki “… Alemdar’ın bu yüksek ruhlu kahramanı kanlar içinde iskele tarafına yuvarlanmıştı. RECEP REİS henüz esaretten avdet etmiş ve çocuklarını altı seneden beri görmediği halde hanesine bile gitmeden vazife-i hamiyete şitab etmişti (koşmuştu). Zavallı öksüzleri kim bilir, belki babalarının kahramanlık menkıbelerini işitmekten bile mahrum kaldılar. Milli Mücadelenin ilk şehid-i bahriyelisinin aziz hatırası hürmetle takdire şayandır” ifadelerini de taşımaktadır. (Belgenin Osmanlıca hali de kayıtlarımızdadır ama fotokopi olduğundan yayın adı ve tarihi tam olarak okunamamaktadır.)

***

RECEP REİS hakkında “Alemdar’ın şehidinin adının ‘Recep Kahya’ olmadığı gibi memleketinin de Rize olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim” diyen bir araştırmacımızın, şahsımıza yönelik olarak soruları olmuştu. Sorulan bu bir kaç sorunun cevabını daha önceki yazılarımızda cevaplamaya çalışmıştık. O sorular şöyleydi: “1-Madem öyle; Alemdar’ın Lostromosu Recep Reis’in Rize’nin Pekmezci köyünden olduğunu, verilen şehit maaşını ailesinin aldığını, adının da Recep Kahya olduğunu, gemideki görevinin ne olduğunu resmi belgelerle ispatlayınız..… 2-Alemdar ile ilgili yazın Milli Savunma Bakanlığı’na, Genel Kurmay’a ve ATESE’ye… Bu kurumlardan gelecek cevap bu konuda sizi haklı çıkarsın; ben Nihat Yasa olarak özür dileyeceğim… O kadar iddialıyım…”

Bu soruların cevabını son iki üç yazımızda verdiğimizi düşünüyorum. Bu yazımızda da Rizeli şehit Recep’in Nüfus Kayıt Örneğini de paylaşmış olduk ki bu durum artık ‘bu ailenin daha fazla üzülmesine neden olmasın’ ve artık şehidin kimliği konusu kapansın istedik... Haa, hala resmi belgeler ortaya koyduğumuz “şehit Recep hakkında” “spekülasyon devam edecekse”; o zaman “düşünülen Recep Reis her kimse” o kişinin kimlik bilgilerini ortaya koymanızdan başka yolunuz yok” diyebiliriz. Tekrar edeyim ki, 9 Şubat’ta davetimiz üzerine Ereğli’ye gelen şehit ailesi daha fazla üzülmesin istiyoruz..

****

ALEMDAR HADİSESİNİN HİTAMI HABERİ:

Gazeteden iktibas ettiğimiz ve sehven 1922 olarak belirttiğimiz yazımızdaki, ‘yıl’ üzerine iki yorumda bulunulmuştur. İlgili yazımızı tercüme eden arkadaşımızın, yılı belirtme noktasında hatası bulunmaktadır fakat bu hatanın, bahsedilen gazete nüshasındaki diğer hatalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki;

HAKİMİYETİ MİLLİYE Gazetesindeki Tarih, Rumi Takvim ile 6 ŞUBAT 1327 olarak yazılmış ama doğrusu 6 ŞUBAT 1337 (6 ŞUBAT 1921) olacak.

Bu gazete nüshasında Hicri Takvim de (27 Cemaziyelevvel 1329 şeklinde) yanlış yazılmış ama doğrusu 27 Cemaziyelevvel 1339 olacak.

MİLADİ TAKVİM İSE GAZETEDE 1820 YAZILMIŞ AMA DOĞRUSU 1921 OLACAK. Bizim köşemizde yazdığımız tarih olan 1922’yi belgeyi okuttuğumuz arkadaşımız bu gazetedeki 1327’yi 1337 olması gerektiğini düşünerek belirtmiş idi. Kısacası, belgenin 1922 yılına ait olduğunun belirtilmesi, gazetedeki bu tarih yanlışlarından doğmuş olduğu anlaşılmaktadır.

SONUÇ: Önceki yazımızda iktibas ettiğimiz gazete, (R) 6 ŞUBAT 1337 (6 ŞUBAT 1921) tarihlidir. (Önemli: Rumi takvim ile Miladi takvim arasındaki 13 günlük farktan doğan sıkıntının, 1917 sonu itibariyle giderilmiş olduğu ve 1.1.1918’den itibaren 13 günlük farkın da bu şekilde giderildiği dikkate alınmalıdır.)

***

TARİHİ GERÇEKLER:

Alemdar şehidi Recep Kahya’nın Rizeli olmadığı iddiası üzerine bizzat Milli Savunma Bakanlığı arşivleri üzerinden sürdürdüğümüz belgelendirme (soruları cevaplandırma) çabalarımızı yeterli bulmayan bir araştırmacımızın facebook üzerinde bizden daha detaylı belgeler bilgiler istediğini belirttiği yoruma, dahil olan ve ilgili soruları facebook üzerinde “beğen”en Gürdal Özçakır (10.02.2016’da) yazdığı yorumunda şu ifadeleri kullanıyor: “Hocam doğru bilgi peşinde koşmanız takdire şayan ama boşuna cevap beklemeyin. Tarihi gerçekler muhatap aldığımız şahıs için önemli değil. Muhterem Alemdar Olayının tarihini bile tam bilmiyor”.. Yani Özçakır, Recep Kahya’nın kimliği üzerinde ikna edemediğimiz Sayın Hocamızın “ikna olmadığı bilgiler peşinde koşmasını, takdire şayan bulurken” bir Ereğli Tarih Derneği Başkanı sıfatıyla, Sayın Hocamıza “Hocam Recep Kahya üzerindeki kimlik bilgileri doğrudur” diyemiyor ve “Tarihi gerçekler muhatap aldığımız şahıs için önemli değil” diyor. Halbuki, Şehit Recep Kahya’nın torunlarının ilk defa resmi bir tören için Ereğli’ye geldiklerini görmesine rağmen..

Yine bahsettiğimiz araştırmacı Hocamız “Alemdar’da kaç şehit var? Tunalı Hilmi Alemdar’da beş şehit var diyor” şeklinde yazdığında Sayın Özçakır yorumunda şunları yazıyordu: “ilginç bir detay, tüm yazılan kaynaklar tek şehitten bahseder. Yazım yanlışı veya bahsi geçmeyen gemi mürettabatı dışında sivil kayıplar da mı var acaba?..

Bizi, iktibas ettiğimiz Osmanlı dönemi gazetesinin yılında “1922 değil 1921” diye doğru bir şekilde bilgilendiren ve “KARADENİZDE BİR DESTAN GAZİ ALEMDAR GEMİSİ adlı kitabım” var diye belirten Sayın Özçakır’ın, Alemdar Destanı konusunda okuyucularını ne kadar (doğru) bilgilendirmiş olabileceği de yukarıdaki yorumlarından görülebilecektir. Mesela “Acaba sivil kayıplar da mı var” sorusunun cevabını, bahsedilen kitabında gözden kaç(ır)mış olduğu anlaşılmaktadır..

***

Bunun yanında; “Şehit Recep Kahya’yı ve mezarı konusunu medyanın gündemine taşıyan” hatta “Recep Kahya’nın kimliği konularının da gündeme gelmesini dolaylı yolla da olsa sağlayan” bir gerçek de “ORHAN GAZİ VE BİR FETİH” adlı kitabımızda yazdığımız ifadeler olduğunu hatırlatırım.

Ve; ALEMDAR ŞEHİDİ RECEP KAHYA ÜZERİNDEKİ bu yeni süreç yani “mezar yerinin aranması” “bir anıtın yapılmasının gündeme taşınması” “Ereğli’de Recep Kahya’nın 95. ölüm yıldönümünde anma töreninin gündeme gelmesi” gibi sürecin ortaya ilk çıkışı, 2014 Temmuz ayında çıkan kitabımızda yazdığımız ifadelerin, medyaya ve kamuoyuna taşınması sonrasında gerçekleşmiş olduğunu da hatırlatırım. Yani bizim de bu konuda üzerimize düşen görevi ifa ettiğimiz görül(ebil)mektedir.

****

KIŞKIRTMAK? Bir yorumcu “köşenizden yine başka şahısları kışkırtmak amaçlı yazılara devam ediyorsunuz” diye yazmış. Fakat aynı yorumcu kişi 25.01.2016’da başka bir yazımızın altına şu yorumu da yazmıştı: “TURGUT KAÇMAZ mevzusuna gelince yaşına hürmet ederim babası rahmetli ile hemşehrim olarak gurur duyarım. Lakin okullara dünya barış elçisi olarak gidip (böyle bir unvan sanırım basının yakıştırması olmuş) babasının 100-110 yaş aralığında verdiği bilgileri kendi hayal gücü ve yaşının etkisiyle yanlış kullanmasına da her zaman eleştirimi ortaya koyarım. Asla yalancı ibaresini kullanmadım aldığım kültür ve değerler bunu gerektirir. Aynı büyüğümüzü siz Uzun Mehmet konusunda kaynak gösterdiniz ‘aile büyüğümdür’ diyordu çok bahsettiğiniz köy kayıtlarında böyle bir ilgi sanırım çıkmadı. Benim eleştirdiğim konuyu birçok kişi dile getirir ama yaşına hürmetten susar 29 EKİM 2015 programında bile yine her zamanki sunumunu yapınca sadece bir gazeteci arkadaş artık buna değinmek zorunda kaldı. Bazıları da zararı yok ki çocuklara tarihi vatanı sevdiriyor diyor bence bu yanlıştır.”

Biz, bu yorumcuya yönelik olarak önceki yazımızda şunları yazmıştık. “Yine farkında olmadan aynı kişiyi (T.K) yalan söylemekle itham ettiğinin farkında değildir. Ne yani bu kişiler “biz Uzun Mehmet’in akrabasıyız” dediklerinde, bu kadar rahatsızlığınız ne ki?. Neden inan(a)mıyorsunuz ki?.. Neden??... Neyse; bu konuda, Çanakkale Savaşının Yaşayan Son Gazisi sıfatı ile anılmasından sonra (110 yaşında) vefat eden HÜSEYİN KAÇMAZ’ın bir röportajındaki şu ifadeleri yazalım ki (yine de Uzun Mehmet efsane diyecek olan o birilerine) sunalım: “Benim babam 30 yıl muhtarlık yaptı. Uzun Mehmet, benim ninemin çocuğudur”. Kaynak: Uyanış Dergisi-10.1.1994… Gazi H. Kaçmaz’ın ifadeleri aynen böyle ama yine birileri “100-110 yaş aralığında verilen bu bilgileri” yine belki de Gazi Kaçmaz’ın hayal gücüne ve 100-110 yaşına yani yaşlılığının etkisiyle yanlış bilgiler verdiğini belirtebilecektir. Ama şahsi kanaatimiz; aynı köyde komşuluk ilişkileri olan Kaçmaz ailesi ile Uzun Mehmet ailesinin akrabalık ilişkilerinin olması ihtimalinin kuvvetli olduğu üzerinedir”…

Evet, durum aynen buydu. Fakat aynı yorumcu facebook üzerinden 80 yaşındaki T. Kaçmaz’a yönelik olarak (2014 yılında) aynen şu yorumda bulunmuştu: "ARTIK PES DOĞRUSU BAZI HEYECANLI VE HAYALGÜCÜ MÜTHİŞ ÇALIŞAN ZATI MUHTEREMLER VAR. BİR TANESİ RAHMETLİ ÇANAKKALE SON GAZİSİ BABASINI HER YIL AYRI BİR SAVAŞIN İÇİNE SOKAR, UZUN MEHMET İLE AKRABA YAPAR. … BU YALANLARI TEMİZLEMEK İÇİN VERDİĞİMİZ SAVAŞ CABASI"..

Bizi “başka şahısları kışkırtmak”la itham eden ilgili yorumcuya şunu soruyorum: “Siz o yaşlı insana saldıran ifadeleri kaleme alarak, onu ve ailesini kışkırtan olmayacaksınız ama biz “neden böyle yazıyorsunuz?” diye sorduğumuzda kışkırtan oluyoruz, öyle mi?.. 2014’te yazdığınız yorumda da 25 Ocak’ta yazdığınız yorumda da aynı ağabeyi ve ailesini kışkırttığınızı hiç mi düşünemiyorsunuz?..

Neymiş, insanların “hatalarını düzeltmekten yoruluyormuşsunuz”. Peki “başkalarının hatalarını düzeltme misyonunu” “bilgiçliğini” kendinize neden yüklediniz ki? “Sizin izninin ve bilginiz olmadan” hiç kimse bir şeyler yap(z)masın istiyorsanız, bu durumda işiniz zor. Haa, sizin “dünyayı değiştirmeye niyet eden ama en sonunda kendini değiştirmeyle işe başlaması gerektiğini öğrenen adam”ın durumuna düşmenizden endişe ederim.! Neyse, daha fazla gölge etmeyin de…

 

 



16.02.2016 13:49:25

Bu yazı 2431 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (3)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )

20.02. 11:44:30
DOĞRU BİLGİ VERİLSİN diyor ki;

RECEP AĞA,HAKİMİYETİ MİLLİYE GAZETESİ ALEMDAR HADİSESİNİ 06 ŞUBAT 1921 TARİHİNDE HABER YAPTI DİYE YAZMIŞSIN. BİR ÖNCEKİ YAZINDA DA ALEMDAR OLAYI İLE İLGİLİ BUGÜN 9 ŞUBAT RİZELİ RECEP KAHYA’NIN ŞEHİT OLUŞUNUN 95.YILI DİYE YAZMIŞTIN. O ZAMAN SENİN MANTIĞINA GÖRE NE OLUYOR,HAKİMİYETİ MİLLİYE GAZETESİNİN HABERİ 6 ŞUBAT 1921 İSE OLAYDAN ÜÇ GÜN ÖNCE HABER YAPMIŞ OLMUYOR MU?
26.03. 08:53:48
RECEP ÇETİN diyor ki;

EREĞLİ Kayamakamlığına (Ocak-2017) bir yazı yazdık ve bu ALEMDAR olayının 23/27 Ocak 1921’de yaşandığını ve hatta yazar G.Özçakır’ın Deniz Kuvvetleri yayını olan “Karadeniz'de Bir Destan Gazi Alemdar Gemisi” adlı kitapta tüm resmi belgelerin de (5/9 Şubat yazılarak) tarihlerinin (tahrif edilerek) değiştirildiğini belirttik. Böylece anlaşılacak ki yukarıda resmi bulunan 6 Şubat 1921 tarihli gazete metninin tarihi de doğrudur. Ayrıca, G.Özçakır aynı gazeteyi yine yanlış olarak aynı kitabında 13 gün ekleyerek 19 Şubat diye belirtip yayınlamıştır.. Şahsımıza RECEP AĞA diye hitap ederek, kendinin ağalığına zarar verdiğimizi düşünen ilgili de dahil, tüm ilgililere saygılarımla…
27.06. 16:29:34
beyaz diyor ki;

lütfen iletişim bilgisi yazıan ...telf yada mail..


Şu anda 22 kişi online
Toplam ziyaret : 76.105.749

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!


Devamını oku »

22.04.2024 09:17:43 tarihinde yazıldı
226 kez okundu

SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ


Devamını oku »

14.03.2024 09:54:08 tarihinde yazıldı
553 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

EMİN ELLERDE OLUNCU..!


TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
DİDEROT ETKİSİ


Devamını oku »

28.11.2023 12:54:26 tarihinde yazıldı
1472 kez okundu

Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
559 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri