(Hakimiyet Gazetesi'nin resmi internet sitesidir)

ŞEHİT RECEP KAHYA VE ALEMDAR GEMİSİ-2

Recep ÇETİN

ALEMDAR’IN KAVAKDİBİ MEVKİİNDEKİ BAŞTANKARASI: Kutsal Kıvrak’ın “Gazi Gemi Alemdar” adlı kitabında da bahsedildiği üzere: “Çatışma sırasında kurşun yağmuru altında, açıkta dümen dolabını idare eden Recep Kahya vurulup şehit olur. Dümen dolabına sarılı vaziyette kaldığından ve dolapla birlikte yere devrildiğinden gemi istikamet değiştirmiş, açılmaktadır”..

“Alemdar; düşmanı yenmiş, zaferi kazanmış, karaya bindirmemek üzere yol kesmiştir. İsmail ve Adil Kaptanlar, Hasan Bey’in de yardımıyla batık gemileri aşarak Çoban Çeşmesi önünde KAVAKDİBİ MEVKİİ’nde hafifçe baştankara etmişlerdir. Gemi personeli güvertede toplanır ve sevinçle kucaklaşırlar. İndirilmiş bayrağı göklere çekerler. Şehit ve yaralılar çıkarılır. Halk ve görevliler, kahramanları coşkuyla karşılar. Ereğli’de bayram yaşanmaktadır.”

“Bugün tarihin sayfaları arasında kalmış olan bu olayı, yeni kuşaklara aktarmak oldukça güçleşmiştir. Zira şimdi ortada sadece Serdümen Recep Kahya’nın sarılarak şehit olduğu Dümen Dolabını sembolize eden (Ereğli’de eski Hastane yolunda) Kavakdibi Mevkiinde dikili duran bir anıt bulunmaktadır. Oysa bugün, yayınlanmış eserlerde Alemdar’dan bir tek fener kaldığı belirtilmekte ise de bazı parçaların Deniz Müzesinde olduğu bilinmektedir.” denilmektedir.

PEKER: “MEZARI SİLİNMEDEN ABİDESİ YAPILMALI” DEDİ AMA…

“Öl, Esir Olma” kitabının yazarı N.PEKER kitabında şu ifadelere de yer veriyor:

“27.01.1921 günü, kahraman Alemdar’ın ve fedakar Ereğlililerin zafer ve kahramanlık günü olmalı ve her yıl o gün Alemdar Ereğli’de bulundurularak tarih sayfalarına altın harflerle yazılan bu kahramanlık tekrar canlandırılmalı, gelecekteki nesillere ders ve örnek olmalıdır.”

“İstiklal Savaşının ‘karşılıklı tek deniz savaşının’ ‘tek ve son şehidi’ olan serdümen Recep Kahya’nın mezarı silinmeden, kitabesi – abidesi yapılmalı, başta Türk denizcileri ve Ereğli halkı ilk adımı atmalıdır.”

“Türk Milleti gerek Fatihleri gerekse çeşitli kahramanlıkları veya büyük işler başarmış insanların heykellerini dikmek istese dahi, buna Türk şehirlerindeki meydanlar yetmez. Fakat İstiklal Savaşı gibi en kutsal bir savaşın deniz cephesinde ‘Alemdar destanı başta gelmeli ve heykeli dikilmeli’ filmleri çevrilmeli Türk gençlerine ve denizcilerine mal edilmelidir”.

ŞEHİT VE YARALILARIN ALEMDAR’DAN ÇIKARILMASI: “Ereğli’de liman başkanı başta bu olaylarla ilgili ve görevli olanlarla kahramanların yakınları – sevenleri, Müdafaa-i Hukukçular geminin başına geldiler. Sarmaş dolaş oldular. Ağlaşmalar arasında hiç sesi çıkmayan ve ebediyen susan kahraman Recep Reis’in naaşı sedye ile dışarı çıkarıldı. Yaralılarla beraber eller üstünde taşınarak hastaneye ve evlerine götürüldü. Liman başkanı Nazmi Bey, Alemdar’ın dışarı çıkarılması kabil olan kıymetli araçlarla, gemi personelini dışarı çıkarttı.”

RECEP KAHYA ISTAMPANIN BAŞINDA VURULDU: “Recep Kahya, Alemdar Gemisinin kaptan köşkünde, ıstampanın başında, kumanda ederken dümen dolabının başında, vurularak şehit düştü. Yandan gelip Recep’i delerek şehit olmasına sebep olan kurşun, istampaya rastlayarak ezdiği yerin halen mevcut olduğu ve diğer kurşun yerlerini gemiyi ziyaret ettiğimde gördüm”. “Kazan dairesinin üzerinde İstakol kapısında kurşun yeri vardır. Teknedeki kurşun yerleri boya ile kapanmıştır.”.

“Kurşun sağanağı altında açıkta dümen dolabını idare eden Recep Reis, vurulunca, geminin istikamet değiştirerek denize açıldığı görüldü. İsmail Kaptan derhal bağırarak arkadaşlarına durumu anlattı. Adil Bey ve arkadaşları ile dümen köprüsüne koştularsa da, kurşun sağanağından sokulamadılar ve Recep Reis vurulunca, dümen dolabının tutum yerlerini ellerinden bırakmayarak yere düşerken dolabın beraber dönmesinden dolayı, rotanın değiştiğini gördüler”.

ŞEHİT RECEP REİS ÜZERİNDEKİ İDDİALAR:Kendisiyle yöremizin yerel tarihi üzerine bilgi alış verişlerimiz de olan Saygıdeğer Hocamız Sayın Nihat Yasa’nın, ‘Alemdar Gemisi ve şehit Recep Kahya’ üzerine Zonguldak’ta yayınlanan Halkın Sesi adlı gazetesinde (18.12.2014) yayınladığı “Alemdar’ın Lostromosu Recep Reis nasıl Kahya oldu?‏” başlıklı makalesi ile Ereğli tarihi üzerine de emek verdiği çalışmalarından birini daha okuduk ve faydalandık.. Fakat Sayın Yasa’nın makalesinde yer alan iddialara, Ereğli tarihi üzerine yoğunlaşmış kalemlerden cevap verilmediğini görünce, ilgili kalemlerin de affına sığınarak cevaplarımızı paylaşmak istedik.

Alemdar Gemisindeki Recep adlı şehidin, “Lostromo Recep Reis” adı üzerindeki net iddialar, bu şehidin kimliği üzerinden değişik boyutlara değişik tartışmalara varabilir ki bu durum doğru değildir. Ama bizim anladığımız kadarıyla; Recep Kahya da Recep Reis de Recep Dayı da Recep Lostromo da aynı kişiyi ifade etmektedir.

Belki bu durum, şehidin memleketi üzerinden şüpheli soru işareti meydana getirmiş olabilir ki bu durum da 90-100 yıl sonra fayda getirecek bir durum hiç değildir. İşte o zaman şöyle bir soru işareti de ortaya çıkacaktır. Giresun-Tirebolulu Şehit Recep Reis kimdir? Ailesi hakkında bilgi var mıdır? Ailesi bu şehit dedelerini biliyor mudur, bu şehidin çocukları var mıdır, bu çocuklar şehit yetimi maaşı almışlar mıdır? Bütün bu sorulara da cevap bulmak durumuna düşülebilir. Cevap bulunamazsa, demek ki o yönde yazılan bilgiler yanlış yazılmış olmalıdır.

ŞEHİDİN ADI VE MEMLEKETİ:Nihat Yasa hocamız “Alemdar’ın şehidinin adının ‘Recep Kahya’ olmadığı gibi memleketinin de Rize olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim”diye bir ifadede bulunmuş ama “biz Recep Kahya’nın soyundanız” diyen Rizeli ailelerin bu duruma üzüleceklerini düşünüyorum.

Sayın Yasa her ne kadar “Bu konuyu yazarken, bir katkı sağlamak, kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmek istedim. Amacım asla (yazılanlara göre Recep Kahya’nın ailesi olarak ifade edilen) İpek ailesini üzmek değildir. Aynı şekilde Alemdar şehidini önce Trabzonlu Recep Dayı olarak, sonra Rizeli Recep Kahya olarak yazan Nurettin Peker’in ailesini de üzmek değildir” demiş ise de…

*Recep Kahya’ya, N.Peker’in neden “Trabzonlu Recep Dayı” “Doğu Karadenizli Recep Kahya” diye yazdığını bilmiyorum ama “Milli Mücadele yıllarında Rize, Trabzon Vilayeti’ne bağlı bir sancak (liva) idi” denilmektedir ki sorunun cevabı bu şekilde alınabilmektedir.

Sayın Yasa’nın “Tarihi gerçeklerle yüz yüze gelmekten korkmamalıyız” ifadesinden, gizli kalmış Recep Reis adında başka bir şehidin izi mi aranıyor diye düşündüm. Böyle bir durum varsa yani Giresun-Tirebolu’da izi-sanı kaybedilmiş bir şehit var ise (böyle bir gerçeklik var ise) doğru bilgiyle yüz yüze gelinmekten korkulmamalı -bu doğru- ama ya böyle bir durum yoksa, bir bilgi eksikliğini düzeltmeye çabalarken, yeni bir bilgi kirliliği üretilmiş olma durumunu da göz ardı etmemek gerekir..

LOSTROMO RECEP REİS: MSB’nın “Şehitlerimiz” adlı eseri üzerinden makalesini –iddiasını destekleyen Sayın Yasa: “Alemdar Gemisi şehidinin baba adı, lakabı, doğum yılı, sınıfı, rütbesi, askerlik şubesi, ili, ilçesi, köyü bilinmemektedir. Hangi savaşta ve nerede şehit olduğu, adı, ölüm tarihi (gün-ay-yıl),görevinin ne olduğu ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Adının Recep Reis, görevinin Sivil Lostromo, şehit olduğu yer: Alemdar(I) Gemisi. Şehit olduğu tarih: 27.01.1921 olduğu görülmektedirAlemdar ile ilgili çalışma yapanlar, askeri arşivleri inceleme zahmetinde bulunsalardı; Alemdar gemisinin şehidinin ‘Recep Kahya’ olmadığını tespit etmeleri mümkündü. Tarih yazmak mutlaka belgeye dayalı olmalıdır. ” diye yazmaktadır..

Bu bilgiler ŞEHİTLERİMİZ adlı eserin 276-77. sayfalarında bulunmaktadır. Ama eserdeki bu sayfaların da içinde bulunduğu bu bölüm “İçindekiler” sayfasında “İLİ BELLİ OLMAYAN ŞEHİTLERİMİZ” başlığı içinde bulunmaktadır. Yani MSB bahsedilen şehitlerin illerinin belli olmadığını belirtmiştir. Yani, Bakanlığın bu eserini, her şeyi çözen en önemli kaynak eser olarak sunmak yeterli olmamalıdır. E zaten bu şehidimizin de bir çok önemli kimlik bilgilerini belirtememiş bir kaynaktan, bizim bu tartışmaya yol açan bilgilere ulaşabileceğimizi beklemek de yeterli değildir. İlgili eserin bu bilgileri yüzde yüz doğru olsa idi, Tirebolulu şehit, Giresun bölümü içinde olmalı değil miydi?

EREĞLİLİ BAŞKA BİR ŞEHİT ‘MEHMET OĞLU EYÜP’:“Ülke Tv''de Turgay Güler''in sunduğu ve 17 Mart 2013 tarihinde yayınlanan Sıradışı Tarih programına katılan Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik, 1915 Çanakkale Savaşlarında Ereğli''den 14 yaşındaki lise öğrencisi Mehmet oğlu Eyüp''ün de şehit olduğunu belirterek, bu şehidin ilçede mutlaka bir ilköğretim okuluna isminin verilerek, heykelinin dikilmesi gerektiğini” belirtmiş idi. Tüm bu bilgilerin kaynağı da yine ŞEHİTLERİMİZ adlı bu eser idi.

Bahsedilen bu Tv programını Ereğli Haber Gazetesi de haber yapmış idi. Tüm devlet kurumları harekete geçmiş ve Ereğli’den 14 yaşında Çanakkale’ye savaşa gitmiş ve şehit olmuş kişinin kimliğini tespit etme telaşına düşmüşlerdi. Kaymakamlık-Milli Eğitim ve Askerlik Şubesi harekete geçmiş idi. Yani bu eser araştırmacıları yanıltmıştı. Ama bu eseri ortaya koymanın zorluklarını da göz ardı etmemeliyiz.

Sonuçta Ereğli Askerlik Şubesinin başvurusunu değerlendiren MSB hemen gerekli incelemeyi yapmış ve ŞEHİTLERİMİZ adlı eserde bulunan bilgilerin “sehven” yazılmış olduğunu belirterek, Ereğlili bu şehidin bilgilerini düzeltmiş ve şehidin 14 değil 38 yaşında şehit olduğu düzeltmesini yapmış idi. Bu şehidin yeni bilgileri ORHAN GAZİ VE BİR FETİH adlı kitabımızda belirtilmiştir. 

Demek istediğimiz o ki; “Tarih yazmak mutlaka belgeye dayalı olmalıdır” doğru ama bu belgeler de “doğru tarih yazmak için” yeterli olmayabilir diye de düşünmek gerek..

SİTEM KONUSU:Sayın Yasa ilgili makalesinde Ereğli’deki birçok kişiye yönelik sitemini de dile getirmiştir. Sebebi olarak da; şehidimizin kimliği hakkında bilgi verirken yanlış ya da çetrefilli bilgiler verilmiş olduğunu belirtir. Fakat bizim bu yazımızda şahsımızın kanısı; Recep Reis-Recep Dayı-Recep Kahya olarak bahsedilen kişinin aynı kişi olduğu üzerindedir. Yani (İstanbul’dan Ereğli’ye yola çıkan) gemide ‘Recep’ adlı kişi ‘tek’tir. Ve de önceki yazıda kimliğini verdiğimiz gibi Rizelidir.

Bizim sitemimize gelince… ORHAN GAZİ VE BİR FETİH adlı kitabımızda da belirttiğimiz üzere sitemimiz; şehidin kim-liği üzerine değil, şehidin mezar yerinin kaybolması-bilinmemesi üzerinedir. Bugüne kadar bu konuda çabası emeği olanların bu bilgiye yönelmemesidir sitemimiz.. Zaten Sayın Yasa’nın yazdığı bu makalenin de ana dayanağı, Eyüp Bektaş’ın bu konuyu gündeme taşımasıdır ki Sayın Bektaş da bu konuyu yine kitabımızda belirtilen ifadeler sonrasında gündeme taşımış idi. Yani tüm bu yazılanların sebebi yine bizim yazdıklarımızdır..

Diyelim ki Sayın Yasa’nın bahsettiği gibi şehit Recep Tirebolulu, peki onun mezarı nerededir? Ya da Tirebolu’da ailesi hakkında bilgi bulunmakta mıdır.? İşte bu soruların cevabı bulunduğunda belki doğru bilgilere ulaşılabilecektir.

Fakat; çok uzun yıllardır “Recep Kahya bizim dedemiz” diyen Rizeliler ortada iken, şimdi Tirebolulu Recep Reis’i ve ailesini bulmak olası mıdır?

RECEP KAHYA’NIN CENAZESİ:Kaynaklarda şu ifadeler bulunmaktadır: “Şehit Serdümen Recep Kahya''nın cenazesi, Ereğli halkının neredeyse tamamının katıldığı büyük bir yürüyüş ile Yalı Caddesi''nden geçilerek Hükümet Meydanı''na getirildi. Buradaki İskele Camisi''nde kılınan İkindi Namazı''nın ardından Şehir Mezarlığı''na defnedildi. Ereğli, Ereğli olalı böyle kalabalık görmemişti.”

ALEMDAR''IN İKİNCİ TRABZON SEFERİ: Alemdar, Ereğli’de yaşadığı olaylardan sonra tekrar Trabzon’a hareket eder. Bu kez gemi personeli değişmiştir.

29 Haziran 1921''de Ankara''dan Bahriye Dairesi Reisi Şevket (Doruker) Bey, daha sonra yarbay rütbesi ile Lozan Antlaşması''nda Türk delegasyonunda deniz müşaviri olarak bulunacaktı, gizlice Ereğli''ye gelerek Alemdar''ın yeni süvarisi Nuri Pekergin, emekli yarbay, ile gizli bir görüşme yaptı ve şifahi emirlerini şu şekilde verdi...”

24 Eylül 1921''de Ereğli''den gizlice gece yarısı harekât eden Alemdar çok kötü hava şartlarında ve maceralı bir yolculuktan sonra Trabzon´a 29 Eylül 1921 günü Alay sancaklarıyla süslenmiş olarak girdi” denilmektedir..

YAZAR NURETTİN PEKER’DEN ŞEHİT RECEP’İN OĞLUNA İMZALI KİTAP: “Rize-Pazarköy” bir kitabı da olan Yazar Orhan Naci AK’ın bir yazısında şu ifadeler bulunmaktadır: “Öl, Esir Olma” kitabının yazarı, kendisini ziyaret eden Recep oğlu Mustafa’ya ‘Öl, Esir Olma’ adlı kitabını imzalayıp vermiş ve şu notu düşmüştür:

“Merhum Şehit kardeşim H.Recep Kahya’nın oğlu kadirşinas dostum Hacı Mahmut Efendi (halk arasındaki adı Mustafa), bugün arayarak naçiz şahsımı ziyarete gelerek beni çok memnun ve şereflendirdi. Evladı ayaller ve torunları ile uzun yıllar sağlıklar dilerim. Tanrıya emanet ederim. Nurettin Peker”… Ayrıca bir tarih belirtilmemiştir.

NEDEN “KAHYA” DENİLMİŞTİR: Şehit Recep’e neden “kahya” sıfatı verilmiştir diye torunu olan Ş.Er Bey’e sorduğumuzda şu cevabı aldık: “Tam olarak biz de bilmiyoruz ama dedemiz o savaş yıllarında İstanbul-Kasımpaşa’da bulunuyor imiş. Zaten Alemdar Gemisini de İstanbul’dan kaçırmışlar. O yıllarda Kasımpaşa’dan Eyüp-Eminönü-Balat gibi istikametlere kayıklarla yolculuk yapılıyor imiş. Tahmini düşüncemize göre dedemiz Recep, o yıllarda, kayık durağında kahyalık yapmış olmalıdır.  Yani durak-park yerinde düzeni sağlayan kişi (kahya) olarak çalışmış olmalıdır.”

ŞEHİT RECEP’İN EŞİ ASİYE’YE ŞEHİT YETİMİ MAAŞI BAĞLANDI:Tam olarak maaşa bağlandığı yılı bilmiyoruz ama şehidin eşi Asiye Hanıma şehit yetimi maaşı bağlandığını, temin ettiğimiz belgelerden hareketle söyleyebilmekteyiz. Rize Askerlik Şube Başkanlığı tarafından yazılmış, Ağustos 1964’e ait bir belgede, (Ahmet kızı-Recep eşi) 1293(1877) doğumlu Asiye İpek’in uzun süredir almadığı yetimlik maaşı için Gündoğdu Nüfus Memurluğuna yönelik bir yazı yazılmış ve ölü olup olmadığı sorgulanmıştır. Verilen cevapta ise Asiye İpek’in 10.12.1963’te vefat ettiği belirtilmiştir. Aşağıdaki fotoğrafta şehit Recep’in oğlu Mahmut(Mustafa) görülmektedir.

                                                                              MAHMUT(MUSTAFA) İPEK (1904-1988)

                                                                                                          DEVAM EDECEK..



5.02.2015 12:51:16

Bu yazı 4419 defa okunmuştur

Yazara ait tüm yazılar için tıklayınız

Facebook'ta Paylaş

YORUMLAR (0)
YORUM EKLE
Adınız


(1000 / )





Şu anda 15 kişi online
Toplam ziyaret : 81.888.175

Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
TRAFİK VE ÇEVRE YOLU...


Devamını oku »

8.05.2025 10:21:51 tarihinde yazıldı
213 kez okundu

MİDE KANSERİNDE ENDOSKOPİK TEDAVİ


Devamını oku »

10.03.2025 10:24:15 tarihinde yazıldı
1166 kez okundu

KOLLAJEN GERÇEKTEN FAYDALI MI ?


Devamını oku »

7.05.2025 11:19:33 tarihinde yazıldı
332 kez okundu

TUĞBA ARSLAN TAMİRCİ { KALEMİMDEN }
SEVİNİN ÇOCUKLAR!


Devamını oku »

29.04.2025 15:37:34 tarihinde yazıldı
729 kez okundu


(ESPRİYLE) KAREDEN YANSIYAN

TANIYABİLDİNİZ Mİ?


Recep ÇETİN { TARİHTEN... }
DENİZ KIZI BİZİM ''KIZIMIZ'' DEĞİL!


Devamını oku »

21.11.2023 16:02:33 tarihinde yazıldı
1058 kez okundu


Bu site en iyi IE5+ tarayıcı ve 1024 x 768 çözünürlükte izlenir.
Tüm Hakları Saklıdır
© 2006 EregliHakimiyet.Com - EregliHakimiyet.Net

Tasarım & Programlama RSNet tarafından yapılmıştır

Ereğli Haberleri