• Ana Sayfa
• Politika
• Ekonomi
• Eğitim
• Asayiş
• Yaşam/Sağlık
• Spor
• Magazin
• Hakkımızda

EREĞLİ

Zonguldak Şehir Plancıları Odası İl Temsilcisi Kent Plancısı Kamuran Ayyıldız, Belediye Başkan adaylarının, öncelikle bilgi ve kültür sermayesi sahibi olma niteliğini taşıması gerektiğini bildirdi.

Ayyıldız, 31 Mart Mahalli İdareler (Yerel) Seçimleri öncesi kent adına beklentilerini içeren “Seçim Dosyası’nda, adayların amaçlarının ise şehri kalkındırma, geliştirme ve o şehirde yaşayan insanların yaşam kalitesini artırma niyetlerinin olması ve bu amaca hizmet edecek projelerinin bulunması gerektiğini belirtti.

Zaman içinde kişisel siyasi kariyerlerini daha ileri noktalara taşıma hedefiyle belediye başkanı olmayı tercih eden adayları samimi bulmadıklarını anlatan Ayyıldız, açıklamasında şunları kaydetti:

“Kent yönetimi denildiğinde her ne kadar kentin karşı karşıya kaldığı kentsel sorunlar öncelikle akıllara gelse de, kent ekonomisinden kent sağlığına, kentsel sorunlardan kent güvenliğine kadar geniş yelpazede sorumluluk alanları bulunmaktadır.”

İŞTE KAMURAN AYYILDIZ’IN, “SEÇİM DOSYASI"NDA İÇERDİKLERİ AÇIKLAMANIN DETAYLARI;

Bu eleştirisel yaklaşımdan sonra bir sivil toplum örgütü olarak kent yönetimine talip olan adaylar için sıraladığımız bazı öneri ve tavsiyelerimiz şunlardır;

*Kent yönetimi denildiğinde her ne kadar kentin karşı karşıya kaldığı kentsel sorunlar öncelikle akıllara gelse de, kent ekonomisinden kent sağlığına, kentsel sorunlardan kent güvenliğine kadar geniş yelpazede sorumluluk alanları bulunmaktadır. Modern bir kent yönetiminde kent yönetiminin başlıca sorumluluk alanlarını şu şekilde başlıklandırmak mümkündür.  

 Sağlıklı Kentleşme

 Tarihi ve Kültürel Doku

 Sürdürülebilir Kentleşme

 Kentsel Dönüşüm/Yenileme/Sağlıklaştırma

 Kent Güvenliğinin Sağlanması

 Beşeri Kalkınmanın Gerçekleştirilmesi

 Kentsel Yaşam Kalitesinin Geliştirilmesi

 Kentin Sosyal Sermayesinin Geliştirilmesi

 Etkin Kurum Yönetiminin Gerçekleştirilmesi

 Kentsel Rekabet Gücü-Kent Ekonomisinin Geliştirilmesi   

 *Ülke düzeyinde bölge planlaması, bölge kalkınma planları gibi politikalar üretilmesini savunuyoruz. Zonguldak Belediyesi, planlama yolu ile Zonguldak’ı denetleyebilir. Öncelikle kaçak yapılaşmayı tamamen durdurmak gerekiyor çünkü bu, tüm şehirler için olduğu gibi bizim şehrimiz için de çok büyük bir handikap. 

 *Plan yapanların, o ilde veya ilçede yaşayan insanları var sayması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz. Mevcut planlarda, mahalleler görünmüyor ve yeşil alan olarak taranmış yerlerin çoğunda aslında yüzlerce insanın yaşadığı binalar var. Bu insanları yok sayan plan anlayışı devam ettiği sürece, bu sıkıntıları şehircilik anlamında çözümlerle aşmak mümkün olmuyor. Bu nedenledir ki, kentsel iyileştirme/ sağlıklaştırma önem kazanmakta. Kentin mihenk taşı olarak tanımlayabileceğimiz alanlarda emsal artışı sağlayarak rant dağıtan bir belediyecilik anlayışına karşıyız.

 *Kentsel dönüşüm kavramını kullanmamaya özen gösteriyoruz. Daha çok kentsel yenileme ya da kentsel sağlıklaştırma kavramlarını kullanmaya çalışıyoruz. Çünkü ülkemizdeki kentsel dönüşüm örnekleri, bizim öğrendiğimiz ya da uygulamaya çalıştığımız, batı dünyasında da uygulanan kentsel dönüşüm projelerine benzemiyor. İnsanları yerinden eden, kentin değerli bölgelerindeki fiziksel yenileme projelerinin sosyal, kültürel ve ekonomik dayanakları yok. Kentsel dönüşüm meselesini halkı mağdur eden bir sistem olarak görülmesi yerine Zonguldak’ın yapı yenilenmesi için girişimlerde bulunulması gerektiğini düşünüyoruz.

 *Sosyal İnovasyon (“yenilikçi veya yaratıcı fikirlerin ileri veya dijital teknoloji yardımıyla projelendirmek ve uygulamaya geçirmek”), Yerel yönetimler açısından son derece önemli bir konsepttir. Vatandaşın fikir ve çözüm önerilerinin yerel yönetimin karar alma süreçlerinde yer almasını sağlayan katılımcı demokrasi modelidir. İlk aşama Vatandaştan gelen yaratıcı fikirlerin ve çözüm önerilerin bir havuzda birikmesi ve fikrin projeye dönüşmesi, projenin de hayata geçirilmesi suretiyle sosyal sorunların ve yaşamsal önemi olan konuların çözüme kavuşturulmasıdır. Sosyal inovasyon çoğu zaman bir fikrin ilk defa hayata geçirilmesi de olabilir yada gelişmiş ülkelerin kendi yerel yönetimlerinde uyguladıkları iyi uygulamaların kendi şehrine adaptosyonu veya uyarlanması ile de yapılabilir. Kentsel dönüşüm, trafik sorunun çözümü, altyapı sorunları, park, bahçe ve yeşil alan gibi birçok konu sosyal inovasyon ile çözülebilir.

*Toplum içindeki tüm dezavantajlı grupların toplumdan dışlanmasını önleyici ve sosyal eşitsizliğe neden olan yaşam şartlarını iyileştirme ve istihdam imkanlarını artırmak suretiyle çalışma hayatına kazandırılması önem arz etmektedir. Kadınların iş hayatına katılmasını sağlamak, çocuk işgücü ve kayıt dışı çalışma ile mücadele etmek, genç işsizlere yönelik mesleki eğitim projeleri ile onların ‘istihdam edilebilirliğini’ artırmak, şehrin varoşlarında okul terk eden çocukların, kimsesizlerin ve özellikle kız çocuklarının yeniden eğitim sistemine kazandırılması ve yoksulların özellikle varlıklı kesimlerin ve özel sektörün ve kamusal alanın desteği ile gönüllülük esasına dayalı sosyal sorumluluk projeleri ile korunması, yaşlıların ve engelli vatandaşların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarının sağlanması gibi projeler üretmek için gerekli çaba göstermeleri gerekmektedir. 

 *Belediyeler bünyesinde girişimciliğe destek vermek amaçlı ve unutulmaya yüz tutmuş meslekleri canlandırmaya yönelik insan gücü yetiştirme eğitimleri ile vatandaşların kendi işlerini kurmaları için yararlanabilecekleri desteklerle ilgili bilgilendirme ve teknik destek ekipleri oluşturulmalıdır. 

 * Zonguldak’ta kömür çıkarımına bağlı işgücünün barınma ve yerleşme ihtiyacı ile başlayan kentsel hareketin hızı sebebiyle o yıllarda dışarıdan oldukça fazla göç alan bir kent olan Zonguldak’ın sosyal yapısı oldukça kozmopolittir. Hızlı nüfus artışına kentin hazırlıksız yakalanması sebebiyle altyapı yetersizliğinin yanında, kozmopolit nüfusu sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda kente entegre edecek projelerin olmayışı da bir kentsel sorun olarak önümüzde durmaktadır.  Adayların, kent halkına “hemşerilik ve ait olma” bilincini yerleştirecek imkânları oluşturmak adına sorumluluk hissetmeleri çok önemlidir.

 *Kentin mimari olarak değişimi,  konut sayısının artması,  yeşil alan sayısının azalması,  iş yerleri ve toplumun ortak zaman geçireceği mekân ve alan ihtiyacının artması,  kentsel sorunların fiziksel olarak gözle görülebilen kısmını ifade etmektedir.  Oysa fiziksel olarak gözle görülmeyen ancak etkisini hissettiğimiz daha birçok sorun da söz konusudur. Örneğin Zonguldak’ta mülkiyet probleminden kaynaklı gecekondulaşma, bir kentleşme problemi olarak günümüze dek taşınmıştır. Gecekondular kentin doğrudan fiziki yapısıyla alakalıymış gibi görülebilir. Oysa bunun yanı sıra gecekondu bölgelerinde yaşayan, gelir durumu yeterli olmayan, işi olmayan, yeterli eğitime sahip olmayan vb. birçok olumsuz durumla karşılaşan insanların kentlileşememesi ya da kendilerine özgü davranış kalıpları geliştirmeleri kentlerin fiziksel değişiminin arkasında yatan fiziksel olmayan sorun kaynaklarını oluşturmaktadır.

*Dünyanın hiçbir yerinde, mülkiyetin % 86'sının kamunun elinde olduğu bir il yoktur. Cumhuriyet tarihiyle özdeşleşmiş fabrikalar, sanayi binaları kapatılmaya başlamıştır. TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) ülkesel kararlar sebebiyle küçülmeyi seçmiştir. Bu nedenledir ki Zonguldaklı göçe zorlanmaktadır. Alternatif olarak, eşsiz doğası ve jeolojik yapısı ile endüstri mirası gibi potansiyellere sahip kentimizde, turizm yani bacasız sanayi mutlaka olmalıdır. Ancak turizm adına yapılan tüm çalışmalar bürokrasi engeliyle karşılaşmakta, ya iptal olmakta ya da süreci ciddi şekilde yavaşlatmaktadır.

*Modern yaşamın gereği olarak; kültür, turizm, sanat gibi geleneksel söylemlerin yanı sıra üniversitenin desteği ile İnovasyon ve Teknoloji alanlarında çalışmalara da destek verilmesi gerekir.

 *Biz, kentlimizin çağdaş ve onurlu bir şekilde yaşamasını sağlayan ve yaşam standartlarını yükseltmeyi amaçlayan bir belediyeciliği savunmaktayız. Kültür - sanat vizyonuna yönelik olarak önemli çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyoruz.

*HALKIYLA BARIŞIK, ÇEVRE SORUNLARINA DUYARLI, YEŞİL EKONOMİYİ DESTEKLEYEN, VATANDAŞIN İNSAN HAKLARINA (İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, TOPLANMA, ÖRGÜTLENME VE PROTESTO ETME HAKLARI) SAYGILI, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE AKTİVİSTLER İLE İŞBİRLİKÇİ, İŞSİZLİK VE YOKSULLUK KARŞISINDA MÜCADELECİ, YOLSUZLUK VE RÜŞVETE KARŞI ACIMASIZ VE AYNI ZAMANDA ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR TÖLERANSLI YEREL BAŞKAN MODELİ ÖNERİLERİMİZ ARASINDADIR.

Bu sayfayı yazdır

Bu haber 1777 defa okunmuştur