EREĞLİ
Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde, kamuoyuna yansıyan yazılı açıklamaları nedeniyle İlçe Emniyet Müdürü görevinden alınan Karadeniz Ereğli ve Alaplı İlçelerinden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı ve Karadeniz İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı Fahri Küçük, “Vesayetle hareket etmem. Vesayete karşı çıktığım için hedef seçildim. Halen daha sistemli bir saldırı altında tek başıma mücadele ediyorum” dedi.
Hakimiyet Gazetesini arayarak ‘açıklama yapmak istediğini’ belirten Küçük, kamuoyuna yönelik açıklama yaptıktan sonra hakkında 10 soruşturma açıldığını basından öğrendiğini anlatarak, şunları söyledi:
KAMUOYUNA TEŞEKKÜR EDİYORUM
“Her şeyden önce, bu kamuoyuna yansıyan açıklamam sonrasında, toplumun her kesiminden insanların içlerindeki sevgi ile beni sahiplenmesine, Karadeniz Ereğlililere en samimi ve içten duyularımla teşekkür ediyorum.
RESMİ BAĞI OLMAYAN KİŞİ ENGELİ!
Devamında şöyle bir konu oldu; (insanların emniyet önünde toplanmalarını kast ederek) emniyetle resmi bağı olmayan bir Avukat, benim yönlendirmem olmadan –ki faceboook, twitter gibi sosyal paylaşım adreslerim yok- insanların kendiliklerinden ilçe emniyet müdürüne sahip çıkalım, bu adamı seviyoruz demeleri.., Bunu engellemek için emniyetle resmi bağı olmayan bir avukat, sivil toplum örgütlerinin yöneticilerini, yüzlerce kişiyi aramıştır. Ve onlara üstü kapalı tehditvari konuşmuştur. Ereğli kamuoyunca bu biliniyor, görülüyor.
İNSANLARIN VİCDANI YARALANMIŞTIR
Bu insanların vicdanlarını yaralamıştır. Benim için de üzücü bir durum, her Emniyet mensubu için de üzücü bir durum olması lazım ve öyledir. İşi ne, gücü ne, neden bir insan böyle bir şeye soyunur. Bence burası çok önemli. Bazı pisliklerin açığa çıkması açısından bu konunun çok iyi irdelenmesi lazım.
NEDEN İSYAN NOKTASINA GELDİM?
Diğer taraftan; neden açıklama yapmaya ihtiyaç duydum, neden bu ‘isyan’ noktasına geldim?
Bunun birkaç sacayağı var. Bunlardan birisi, bakın geçmişte de Karadeniz Ereğli ilçe emniyet müdürleri ile hep uğraşılmıştır. Buradaki bir sistem, burada tezgahını çevirmek isteyen kişiler, Ereğli ilçe emniyet müdürlerinin hep zayıf olmasını, birilerinin bir şeylerini engellememesini istiyor. Böyle bir sistem kurulmuş.
İDDİALAR YENİLİR YUTULUR DEĞİL!
Mesela; iflas etmiş bir işadamı var. Geçmişte burada Emniyet Hizmetlerini Destekleme adı altında bir dernek kurulmuş. Asıl amacı bir şekilde burada vasiliğini aldığı, himayesine aldığı bir emniyet müdürünü burada tutup, bir şekilde emniyet derneğini işletecek, ne yapacak bu şahıs, plaka satacak. Emniyete bir yere 10 liralık iş yaptırıp, 50 liralık fatura kesecek. Badana-boya, yok bilgisayar alımı falan. Bir şeylerle ve iddialarla kullandıkları adam kim? Ereğli kamuoyunda herkesin bildiği; belediye, kaymakamlık aleyhlerinde dilekçe yazan birisi. Bunların da arka tarafında çok azimli, onları çok ‘efe’lendiren ayrı bir azmettiricisi de var. Aynı zamanda bunların emniyetteki bazı personelle derin bağları var. İşi gücü bırakmış, bu işlere bakıyorlar.
IŞIK HIZIYLA GELİYOR!
Bir Emniyet Müdür Yardımcısına ‘bugün Ereğli’de haberli denetlemeniz var’ bilgisini hatırlatıyorum; hala ‘öylemiydi, unutmuşum! Tamam bir ara geliriz’ diyor. Telefonu kapatıyorum, 40-45 dakika içerisinde Zonguldak'tan ışık hızıyla bir anda bakıyorum, odama giriyor. Ben zaten mesaimde, yerimdeyim. Bir şey mi yakalayacaksın, ne yapacaksın, konu ne?
ÖNCEKİ MÜDÜRLERE DE AYNI ŞEYLER…
Az önce belirttiğim şahıslar, bu geçmiş dönemde de emekli oldu daha önceki Alaplı ilçe emniyet müdürümüz; onun yarına hayırlı olsuna giderler, benim yanıma gelmezler.
Biliyorum; hep izleniyorum, takip ediliyorum, benden önceki ilçe emniyet müdürleriyle ilgili de aynı şeyler… Bunların da emniyet içinde birkaç kişiyle bağlantıları var.
'CİDDİ SIKINTI VAR’ DEDİM!
Azmettirici onlar. Onlardan ikisi şu anda hala görevdeler. Dışarıdaki şunlarla, bunlarla benim altımı oyan, iş yaptırmamaya çalışan bir kısım kişilerden ikisi şu anda görevde. Birisi şu anda İlçe Emniyet Müdürlüğüne bakan başkomiser. Bunun durumunu yaklaşık 2 ay önce İl Emniyet Müdürüne söyledim, ‘ciddi bir sıkıntı var’ dedim. En son görüşmemizde tekrar söyledim. Söylediğimi, ‘söyleme diye' getirdi bana. Hani bana, Devlet Terbiyesi açısından ‘böyle bir açıklama yapamazsın’ deniliyor ya; ben de Devlet teamülleri, Devlet terbiyesi açısından, ‘tamam gidiyorum da, bakın böyle böyle bir konu var yanlışa düşmeyin’ şeklinde uyarmama rağmen, tekrar söylememe rağmen, daha önce söylememiş, öyle bir konu yokmuş gibi hareket edildi. Bunun Devlet teamülleri neresinde? Er veya geç iş ortaya çıkacak, o zaman ne diyecekler?
BAKANLIĞIMIZI, VALİLİĞİMİZİ YANILTIYORLAR
Niye Valiliğimiz, İçişleri Bakanlığımız yanıltılıyor. Bence Valiliğimiz yanıltılıyor, söylenmiyor. Kamuoyuna açıklama yapana kadar hakkımda bir tane dahi soruşturma yoktu. Bunu ben biliyorum, İl Emniyet Müdürü biliyor. Konuları bilmesi gerekenler biliyor, ama bilahare basında çıkıyor, geçmiş dönemden 10 tane soruşturmam var! Eğer açıklama yapmasam hiçbir soruşturmam olmayacaktı.
HEPSİNİ İSPATLARIM
Ha, bu da sevindirici bir durum. Bunu da gelecek olan mülkiye müfettişleri görecekler. Ben, vereceğim ifadede, A’dan Z’ye hepsini ispatlar, gösteririm. Onlar da görecekler, bilecekler ve daha gerçek, daha yeni, benim mağdur, başkalarının şüpheli olduğu yeni soruşturmalar ortaya çıkacak.
KANUNİ SONUÇLARINI BİLİYORUM
Kaldı ki, basında yer alan 10 soruşturma ile ilgili benim bir bilgim yok. Geçmiş dönemdeki uygulamalarımdan dolayı 10 soruşturma açılmış. Zaten ben açıklama yaparken kanuni sonuçlarını biliyordum. Bunlardan birisi açığa alınmaktır, diğeri de böyle bir açıklama yaptığım için soruşturmadır. Benim kabul ettiğim konu; kamuoyuna açıklama yapmam, bundan dolayı açığa alınmam, bundan dolayı da soruşturma açılacak olmasıdır. Benim kabul ettiğim konu bu. Bunun dışındakileri kabul etmiyorum.
BUNU SÖYLERKEN UTANIYORUM!
Yine, Emniyet içerisindeki –bunu söylerken utanıyorum-, şu anda Karadeniz Ereğli Emniyet Müdürlüğü yönetim olarak; ben açıklamamı yaptıktan sonra oturmuyor, uyumuyorlar, normal konuları, attığım imzaları, verdiğim emirleri, hepsini şüpheli duruma getirmeye çalışıyorlar.
Bunlardan ne medet umuluyor; var denilen soruşturmaların altını doldurma, suç uydurma, bir şey çıkarma… Bu çok endişe verici bir durumdur. Tarihte de insanlara suç uydurulmuştur, şu, bu yapılmıştır. Bu, insanların vicdanını derinden yaralar.
BİRİ KOLUMDAN, BAÇAĞIMDAN, KULAĞIMDAN..!
Ben çok basit bir şey söylüyorum. Çalışmak istemiyorsan görev yerini değiştirirsin. Bu kadar uğraşının alemi ne? Ben sabah akşam; oraya hangi karakol ekibini, hangi trafik ekibini göndersen, oraya şunu, bunu yapsam, şurada personel arttırsam diye uğraşıp didiniyorum, birileri de kolumdan, bacağımdan çekiştiriyor; bana iş yaptırmamaya çalışıyor. İl Emniyet Müdürüne bilgi aktardığım konular da olmadı, yapılmadı, söylememişim gibi davranıldı.
Ülke genelinde; İlçe Emniyet Müdürünün bir personeli ilçe dışına gönderme, tayip yaptırma gibi etkisi, yetkisi yoktur. İl ne derse o olur. Ama İl burada hakkaniyetli olacak. Benim polis sorumluluk bölgem belli, onlarınki belli. Hem bana personel vermeyeceksiniz… Bu da yani oturduğun yerde kolundan, bacağından çekme örneği içerisindedir.
Sabahtan akşama sinir stres, uğraşıyorsun akşama kadar bir yere varamıyorsun. Birçok yerde ekip eksiğin oluyor; bunun zaten farkındasın, elinde ekip olsa zaten oralara göndereceksin. Bunların hepsi seni psikolojik olarak çökertiyor.
TEMİZLİĞİ ORTAYA ÇIKARMA DERDİ YOK
Bu avukat, dışarıdaki herkesin bildiği birkaç şahıs, Ereğli Emniyeti’ni şu anda yöneten yapının bir takım suç uydurmaları, normal yapılan trafik, asayiş uygulamalarını ‘şüpheli konuma’ düşürmeleri; bunlar hepsi vicdanları yaralıyor, yaralayacak.
Ama soruşturmanın zaten şartlarından birisi şudur;
GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK...
Gerçeği ortaya çıkarma gibi bir derdin yok ki!
Kendilerini tatmin edici, normal şeyleri ’şüpheli durumuna getirip’ çıkartabilirler. Bununla ilgili nice insan hayatından kesitler, filmler, hikayeler var. Sonuca geldikleri noktada ne olacak? Bence insanların vicdanları yaralıdır, yaralanmaya da devam ediliyor. Şu anda durum kötü, bu kadar kötü olmasına ise gerek yoktu. Devlet memurunun açıklama yapması, bir soruşturma geçirmesini zaten gerektirir. Sağdan, soldan bir şeyler taşımaya gerek yok ki.
‘FETÖCÜ’ İDDİASI!
Ha bunlar, görünürdeki konular. Bir de görünmeyen olayın daha da derinlerinde, daha kılcal damarlarda, daha ağır bir konu var.
Burada çalışan ve yakın tarihte emekli olan bir istihbaratçı...
İki çocuğu FETÖ’nün okuluna gitmiş, katalog evliliğinden olan damadı hakim ihraç olmuş. Bu adam 20 yıldır burada. Bir senedir biliyorum ki; sağdan soldan telefonlarla merkezi arattırıyor, orayı burayı arattırıyor. Şunu yapıyor, bunu yapıyor. Nasıl ki o dediğim başkomiser ve çevresindeki birkaç kişi gibi bu da bir ayrı dedikodu, kumpas, entrika mekanizması. Haa, bununki daha tehlikeli! Bu çok sessiz ve derinden gidiyor ama daha vurucu, daha tehlikeli. Neden daha vurucu ve tehlikeli? 15 Temmuz’u yaşadık. Ereğli İlçesindeki İstihbarat faaliyeti bana bağlı değil. 20 yıldır burada olan adam oyununu o kadar güzel oynuyor ki, ben ve benden önceki ilçe emniyet müdürleri olarak, ‘o toplantıya gidelim, şunu yapalım, asayiş, trafik düzenlemesi yapalım’ diyerek işimizde gücümüzdeyiz. Bu adam sabahtan akşama kadar dükkan dükkan şahıs şahıs dolaşıyor. İşi gücü bu. Bilgi kirliliği yapıyor. Zaten amacı farklı.
Mesela; buna birini getiriyorlar, diyorlar ki, bu FETÖ’nün yurdunda dersanesinde kalmış sohbet toplantılarına gitmiş sana anlatsın’ diyorlar. Vatandaş bunu görünce şaşkına dönüyor: ‘Ağabey kime, neyi anlatayım, bu benden çok sohbet toplantılarına katılmış, benden iyi biliyor' diyor. İşte daha tehlikeli dediğim şey bu. İlçe Emniyet Müdürü olarak benim söylediğim dikkate alınmıyor. Burada Devleti İlçe Emniyet Müdürü temsil etmiyor, bu istihbaratçı temsil ediyor.
ÇAĞRIDA BULUNUYORUM
Buradan İstihbarat Daire Başkanlığına da çağrıda bulunuyorum. Ereğli İstihbarat’ında bu personelin yaptıklarını, ettiklerini; hepsini tek tek incelesinler. Çünkü ortada çok ciddi, çok vahim bir durum var. Bunu kaç defa söylemeye çalıştıysam, İl Emniyet Müdürü hep ağzımı kapattırdı. Ciddi belgelerle, bilgilerle söyledim, ‘İKK faaliyeti senin işin değil’ dedi bana.
İl Emniyetin şubelerinin hemen hemen hepsinin büro olarak karşılığı Karadeniz Ereğli İlçe Emniyeti’nde vardır. Size gerçekten, canı yürekten söylüyorum; keşke bende sadece karakol ve trafik olsaydı daha iyi ve güzeldi. Zira daha verimli hizmet yaparsın. Diğer birimler bana bağlı değil, talimatı merkezden (İlden) alıyorlar. Ona rağmen yapalım, edelim, güzel bir sonuca varalım diyorum; yok.
Bu istihbaratçının yaptıkları, ettikleri ortaya çıksın. Emniyette ‘çetevari’ yapılanmanın da yaptıkları, ettikleri ortaya çıksın, görevden alınsınlar. İlçe dışına dahi tayinleri çıksa, ben size yemin ediyorum; bunların yaptıkları, ettikleri yüzünden en az 300-500 vatandaşımız şikayetçi olacaktır. Ama insanlar şu anda baskı altında.
VARSA YANLIŞIM…
Yazıktır, günahtır. Varsa bir yanlışım, ben de cezasını çekmeye razıyım ama bir uyguluma varsa adalet herkese eşit olsun. Bu istihbarat mantığı emniyet müdürünün gözlerini bağlıyor. Neden? Çünkü biliyor ki, ben bunları ortaya çıkartacağım. Mesela bu adam emekli olmuş, ben İl Emniyet Müdürüne ‘şöyle bir konu var’ diyorum, İl Emniyet müdürümüz ‘tamam, teşekkür ederim’ diyor, bir de bakıyorum benim söylediğim konuyu, emekli olmuş bu şahıs araştırıyor, Ereğli’de… Böyle bir şey var mı? Devlet terbiyesinde bunun yeri neresi?
Hani Devlet terbiyesi, Devlet teamüllerinde açıklama yapma yoktur ya, bunun yeri neresi?
Bunlar gibi onlarca, yüzlerce örneğim var.
HAKKANİYET, ADALET BEKLERDİM
Sadece ve sadece şunu bekledim; Hakkaniyeti, adaleti bekledim. Sabahtan akşama kadar sadece ve sadece Ereğli halkının, Ereğli Emniyetinin menfaatlerini gözetmeye çalıştım, yaptırtmadılar. Bunu personel de, insanlar da hissediyor, biliyor.
Bir suçluyu bile yakalarsın, ifadesini alırsın mahkemeye çıkarılır, suçlu bulunursa tutuklanır. Bir yıldır, özellikle de son altı aydır psikolojik baskı altında çalıştım. Kaldıramadım. Bunun sonucunda da o yazıyı paylaştım. Zira, tüm gelişmeleri söylüyorum ama suçlu ben görülüyorum. Bir yıl önce ilçe dışına tayinini istediğim personel vardı yapılmadı, İlçeye takviye personel istedim, olmadı.
KARAKTERİMDE BÖYLE BİR ŞEY YOK
(Gazetecinin ‘otursaydınız yerinizde, bir şey yapmasaydınız’ söylemi üzerine) benim karakterimde böyle bir şey yok. O an öyle gelişti ve sıkıntımı dışa vurdum. Ben hiç hesap, kitap yapmam. Yüreğimden geçeni yaparım. İçten pazarlıklı birisi de değilim. Ama hesapla, kitapla hareket edenler sonuçta başarıya ulaştı. Ama nasıl bir başarıya ulaştılar? Sonuçlar onlar için de hüsran olacak.
VESAYETLE HAREKET ETMEM
Vesayetle hareket etmem. Tüm bu vesayete karşı çıktığım için hedef seçildim, Ben halen daha sistemli bir saldırı altında tek başıma mücadele ediyorum.
Hakkımdaki soruşturmayı, bana kumpas kuranlar, entrika çevirenler yürütüyor, İstihbarattan emekli olan şahıs Ereğli’de ticari faaliyet içerisindedir. O ve diğerlerinden oluşan vesayetçi yapı Ereğli’de insanları üstü kapalı tehditlerle rahatsız etmektedir. Benim karşı olduğum yapı budur.
Bir İlin emniyet müdürü o ilin bir ilçesinin vatandaşlarına, sokak ağzından daha aşağılık küfür etmektedir. Çıksın kamuoyundan özür dilesin, yaptığı ile yüzleşsin. Benim kamuoyuna açıklamam gibi çıksın mertlik göstersin. Bunların yerine Valiliği, İçişleri Bakanlığı’nı yanıltarak, devletin gücünü bana karşı kullanmasın.
Hesapsız kitapsız personelimin ve vatandaşlarımızın menfaatleri için yürekten çalıştım. Sadece 155 ihbarları bile İl merkezinin iki katı. Ereğli İlçe Emniyet’in sorumluluk alanı il merkezinin en az iki katı ve nüfus olarak da fazladır. Hal böyle iken personel sayısı üçte biridir.”
Fikri KAPAN { KÖŞEMDEN }
YAZIK DEĞİL Mİ MEMLEKETE!!!
SAFRA KANAL TAŞLARINDA CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMİ
DİDEROT ETKİSİ
